Değer(siz)leştirmek!

52 4 2
                                    

Başlıktan da anladığımız kadarıyla bugün değer vermek ile alakalı bir ka kelam edelim istedim. Zira günümüzde en çok yara aldığımız ve en çok ihmal ettiğimiz kavramlardan birisi olarak göze çarpıyor. Çevremde bununla ilgili çok fazla örnek bulunuyor. Sahi değer vermek nedir? Süslü cümlelerle karşımızdakini sevdiğimizi söylemek mi yoksa birilerini dövüp onu koruduğumuzu söylemek mi? Belki ikisi de değildir, ne dersin? Biraz düşünelim mi? Şimdiye kadar değer verdiğin insanları düşün! Kaç tanesiyle eskisi gibi samimiyetini devam ettirebildin? Sayısı oldukça az değil mi? Peki, elbet karşı tarafta da hata vardır ama hiç kendinde hata bulmadın mı? Belki de değer verdiğini söyledin ama sadece söyledin. Günümüzde ağızdan her kelime kolayca çıkabiliyor ve bu yüzden kelimenin değeri malesef ki düşüyor. Sence de bunu değiştirme vakti gelmedi mi? Değer verdiğini söylüyorsun ve gerçekten de değer veriyorsun. Hak veriyorum sana. Ama karşı taraf senin hak vermene rağmen üzülüyorsa, sence de bir şeyler yanlış gitmiyor mu? Ben sana söyleyeyim dostum. Zamanın kıymetini bilmemek en büyük problem. Bak şu an ben bu yazıyı yazarken bile kaç dakika ömrümden gitti. Ne zamana kadar aynı şekilde sürdüreceksin? Yaşlanınca mı gerçekleri göreceksin? Neden biz insanoğlu pişman olduktan sonra zaman geri aksın istiyoruz? Halbuki o zamanda her şeyi düzeltebilirdik değil mi...

Sana gerçek bir hikaye anlatacağım. Daha doğrusu bizzat yaşadığım bir olay. Lisedeyken sıra arkadaşım olan arkadaşımın yine bizzat ailesini tanıdığım bir sevgilisi vardı. Aralarındaki sevgiyi gerçekten imrenirdim. Sonra bir gün çocuk trafik kazası geçirdi ve vefat etti. Kız ise üzüldüğü ile ortada kaldı. Düşünsene, senin değer verdiğin biri vefat ettiğini... Halbuki sen ona neler söylemek istiyordun ama söyleyememiştin. Gidip mezarında ağlaya ağlaya söyledin. O tabi ki duymuştur ama sence de o saatten sonra geç değil mi? Zamanın varken neden söylemedin? Sonsuz bir hayatımız varmış gibi neden yaşadın? Aklıma şu an devam eden bir dizi denk geldi. Otizm rahatsızlığı olmasına rağmen tüm zorluklara beraber göğüs geren bir çocuk ve sevgilisi. Ne kadar mükemmel bir şey değil mi? Kız için o kadar zor bir durum ama bundan hiç şikayet etmiyor. Çünkü değer verdiğini söyleniyor, gösteriyor. Sevdiğini anlamaya çalışıyor, ona yardım ediyor, onu önemsiyor. Dizi dahi olsa gerçek yaşamda dahi olabilecek durumlardır bunlar. Peki bu örnekler gözümüzün önünde iken, neden hala değer verirken aslında değersizleştirdiğimizin farkına varamadık? Kaldır kafanı, göğe bak ve düşün. Değer verdiğin kişiler için neler yaptın? Onlar senin için neler yaptı? Hayatını şöyle bir gözden geçir. Sana iyi gelen insanlar kimler? Gerçekten senin iyiliğini isteyenler kimler? Bu soruları tek tek düşün...

Bundan sonra ne yapmayı planlıyorsun dostum? Yine aynı hataları yapmaya devam mı edeceksin yoksa kendine gelip çevrendeki değerleri görecek misin? Zaman çok önemli dostum. Sevdiğini sana verir de senden alır da. Bu senin elinde olan bir şey. Eğer birine gerçekten değer veriyorsan, onu yıllarca görmesen dahi ona olan saygı ve sevginde azalma olmaz. Mesafe soğukluğu getirir cümlesi bir bahanedir sadece. Yüreğinde ona ayırdığın bir yer var ise, ne tür bir felaket gelirse gelsin onu yüreğinde muhafaza edersin. Gerçekten isterse insan, değer verdiği kişileri bir yolunu bulur yüreğinde taşır, onları korur ve önemser. Günümüzde bir insan için değerli olabilecek insan sayısı da bi hayli az. Hal böyle iken elimizdekilerin kıymetini bilmeli, şu ölümlü dünyada günlerimizi sevdiğimiz insanlarla geçirmeli, onların dertleriyle dertlenip, sevinçleriyle sevinmeliyiz. Sona giden o yolda sevdiklerimizle beraber yürümeli, tüm zorlukları beraber aşmalıyız. Üzülsek de sevinsek de önce ona haber etmeliyiz. İşte değer budur. Önceliğimiz değer verdiğimizdir. Lütfen sevdiğimiz insanlara öncelik verelim. Sonunda üzülen ve pişman olan biz olmayalım. Keşke demeden önce iyi ki diyelim. Mutluluğun yolu da işte buradan çıkar. Sonuç olarak biz değer vermeye önce karşımızdakini anlamayla, empati yapmayla başlamalı, devamında da sevdiğimizi, değer verdiğimizi ona göstermeliyiz. Unutmayın ki, 99 kişi değer verdiğini söyler, 1 tanesi gösterir. Umarım o 1 kişi olursunuz...

Ayağa Kalk!Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin