İYİ OKUMALAR ARKADAŞLAR... YENİ BÖLÜMLER SİZLERİN YORUM VE BEĞENİLERİNE GÖRE GELİYOR... OTUZ YORUMUN ALTINA BÖLÜM GELMEYECEKTİR... BOL KEYİFLER...
Öylesi büyük bir fırtına daha önce hiç görülmemişti. Ryan, koşarak dümen katına çıkarken bağırarak bütün tayfanın ayaklanmasını sağladı. "Yelkenleri kapatın" diye bağırdı. "Sadece sağdakini açık bırakın ve dik bir şekilde konumlandırın" derken kendisi de hızla dümen katına doğru çıktı.
Kadın hala oradaydı. Arkasını dönmüş fırtınaya bakıyordu. Muhteşem bir rüzgâr denizi kudurtmuştu, gemi beşik gibi sallanıyordu ancak o sanki bunların hiçbirinden etkilenmiyormuş gibi olduğu yerde duruyordu. Ellerini tırabzanlara dayamıştı. Yağmur bedenine dokunamıyor, rüzgâr saçlarını okşayamıyor gibiydi.
"Bu fırtınada payın var mı, Olesia?" dedi Ryan öfke dolu bir sesle. Gökyüzünde bir tane bile bulut yokken böyle bir kıyametin birden kopması olağan bir şey olamazdı.
Olesia, ona döndüğünde gözlerinin derinlerinde karanlık bir parıltı vardı ve dudağının bir kenarı yukarı doğru kıvrılmıştı. "Elbette" dedi kadın neşeyle. "Fark etmedin sanırım, Ryan" dedi. "Şuandan itibaren kopacak her türlü tuhaflığın sebebi benim. Bu onun yarattığı bir fırtına. Gemiyi alabora etmek istiyor"
Onun rahatlığı erkeğin sinirlerini bozuyordu. Dişlerini sıktı ve dümene geçti. Fırtına gerçekten de gemiyi beşik gibi sallıyordu. Eğer düzgün müdahale edemezlerse gemi alabora olacaktı. Genç adam fırtınaya baktı. "Kaltak" diye hırladı. "Sahip olduğum tek şeyi alabileceğini sanma sakın"
Olesia, onun dümenle cebelleşmesini izledi. Erkeğin gemisini sonuna kadar koruyacağından hiç şüphesi yoktu. Ancak ne yazık ki Olesia olmadan başarılı olması mümkün değildi. Slyvia gibi bir kadın düşünüldüğünde fırtına günlerce devam edebilirdi.
Genç kadın başını kaldırdı. Beklediği şeyin böyle bir şey olmadığı kesindi. Bu çok basit ve ucuz bir numaraydı. Genç kadın derin bir nefes aldı. "Hokkabazlık numaraların da kendin gibi bayat" diye mırıldandı. Gözleri artık gerçek anlamda parlıyordu. Genç kadın kollarını kaldırdı. "Ateşe tapıyor ve onun gücünü kontrol ediyorum" diye mırıldandı. "Suyu seviyor ve ona yoldaşlık ediyorum. Havaya saygı duyuyor ve onun varlığına minnet duyuyorum. Toprağa hizmet ediyor ve onun nimetlerine ihtiyaç duyuyorum." Olesia gözlerini kapadı. "Bu dünyada ve bu dünyanın ötesindeki cehennem sesimi duy. Bu uğursuz fırtınayla beni lanetleme. Gücünü bana bahşederken verdiğin sözü tut. Beni ve halefimi koru"
Büyük bir gümbürtü koptu. Gökyüzü ikiye ayrılmış gibi bir şimşek çaktı ve havadaki fırtına bir anda durdu. Kara bulutlar dağıldı. Geriye sadece yağmur kokusu kaldı. Deniz sakinleşti ve gemi dümdüz seyretmeye devam etti.
Ryan, başını çevirip kadına baktı. Hala arkası ona dönüktü. Sanki az önce hiçbir şey olmamış gibi denizi seyrediyordu. Ryan, elini saçlarının içinden geçirdi. "Olesia" diye fısıldadı. Ancak sesi kadının duyamayacağı kadar kısık çıkmıştı. Eğer duyduysa bile Olesia bunu fark ettirmemişti. "Gemimde olmandan hoşlanmıyorum" diye devam etti Ryan umursamadan. "Eskiden seninle vahşiler gibi oyun oynamış olmamız şimdi ikimizin de aynı insanlar olduğu anlamına gelmiyor. Sen kendi yoluna gittin. Herkesin korktuğu ve sakındığı bir cadı olmayı seçtin. Bense babanın mirasını devam ettireceğim." Ryan, gözlerini bulutların yıldızları sakladığı gökyüzüne dikti. "Yine de teşekkür ederim. İkinci kere hayatımı kurtardın"
Olesia cevap vermedi. Ryan arkasını döndü ve merdivenlerden aşağı inmeye başladı. Tayfası sırılsıklam olmuş ve nefes nefese kalmıştı. Ryan kendisinin de yorulduğunu hissedebiliyordu. Bu yorgunluk fiziksel değildi. Zihinsel yorulmuştu. Genç adam derin bir nefes aldı. "Lion" dedi sertçe. Adı anılan tayfa hemen öne çıktı. Uzun boylu iri yarı bir zenciydi. Her yerinde küpeler vardı ve dişleri artık simsiya olmuş dökülmeye başlamıştı. "Dümene geç" dedi. "Akşam yıldızını takip etmeye devam et. Şafakla beraber kuzeye doğru yol almaya başlayacağız." Bir an durdu. "Cadıya bulaşma" dedi ve arkasını dönüp kamarasına gitti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KORSAN SERİSİ 3. KİTAP- CADI
AçãoHavada asılı kalan isim salonda büyük bir ağırlığa neden oldu birden. Ryan eliyle yüzünü sıvazladı. "Olesia'dan hiç haber aldınız mı?" diye sordu sakince. "Hayır" dedi Micah alaycı bir gülümsemeyle. "Alabileceğimizi sanmıyorum. Bir gün geri döneceği...