Bölüm 14

2.1K 259 29
                                    

İYİ OKUMALAR ARKADAŞLAR... YENİ BÖLÜMLER SİZLERİN YORUM VE BEĞENİLERİNE GÖRE GELİYOR... 30 YORUMUN ALTINA BÖLÜM GELMEYECEKTİR... BOL KEYİFLER...


Ryan, nefes nefese yattığı yerden doğruldu. Kan ter içinde kalmıştı. Kalbi deli gibi atıyordu. O cadı rüyalarını bıraktığından beri bu şekilde uyanmamıştı. Doğrulup oturdu ve etrafına bakındı. Kamaradaki odası tıpkı bıraktığı gibiydi. Olesia yatağında kıvrılmış yatıyordu. Genç adam onu gördüğü anda hızla ayağa kalktı ve odanın diğer ucuna kaçtı.

Zihnini toparlayamıyor gibiydi. Bütün bu olanlara anlam vermekte zorlanıyordu. Gerçek olabilir miydi? Bütün bu olanlar gerçek miydi? İki cadının savaşının arasında kalması yetmemiş gibi şimdi bir de bir tanrıçanın emirleri doğrultusunda mı hareket edecekti?

Erkek hızla odadan çıktı ve dümen katına doğru çıktı. Emrettiği gibi Boris dümenin başında nöbet tutuyordu. Ryan nefes nefese ona baktı. "Dümeni çevir" dedi sertçe.

Boris şaşkınlık içinde gözlerini kırpıştırdı. "Kaptan geminin döşemeleri için Çin'e gideceğimizi söylemiştiniz. Yarın sabaha orada oluruz"

"Umurumda değil!" diye bağırdı erkek. Ardından etrafına bakındı. Huzursuz ve korkmuş bir durumdaydı. Derin nefesler alarak sakinleşmeye çalıştı. Başını kaldırdığında onu gördü. Kaede'nin mekânına ulaşmanın tek yolunun akşam yıldızını izlemekten geçtiğini herkes bilirdi. Dörtgen şeklindeki yıldız tüm gücüyle parlıyordu. Eliyle yıldızı işaret etti Boris'e. "Bu yıldızı takip et" dedi sertçe. "Bütün gece sadece onun baktığı yöne gideceğiz gündüz olunca da kuzeyden devam edeceğiz anladın mı beni?"

Boris, kaptanın sorusunu cevaplamada gecikince Ryan adamın yakasından tuttu ve onu sertçe dümene doğru vurdu. "ANLADIN MI BENİ?" diye bağırdı.

Boris, korkuyla başını hızla salladı. "A-an-anladım k-ka-kaptan" dedi.

Ryan onu bıraktı ve hızla arkasını döndü. Mahzene inen merdivenlerden aşağı indi. Rom şişelerinin saklı olduğu bölüme gelip bir şişeyi hızla çekti ve tıpasını açıp kafasına dikti.

Huzursuzluk ve kaos tanrıçası Kaede ona gelmişti. Kaptan Micah'ın ondan bir kere bahsettiğini duymuştu. Will, Desari'nin onun hizmetinde kaldığını ve tanrıçanın isteklerini yerine getirdiğini söylemişti. Kaptan Desari Black'i ilk gördüğü zaman perişan bir haldeydi. Huzursuzluk tanrıçasının emrinde yaşayan bir ölü gibiydi. Ancak ortalardan tamamen kaybolmadan önce son kez gördüğünde gücü ve açlığı sonsuz gibi görünen biri olmuştu. Ondan yayılan enerji o kadar büyüktü ki Ryan etkilenmişti. O zaman Micah, ona Desari'nin artık bir tanrıçanın aşkına sahip olduğunu ve onu belki de bir daha asla göremeyeceklerini ama Desari'nin her daim güçle kutsandığını bildiklerini söylemişti.

Kaptan Desari Black, Tanrıça Kaede'nin aşkını almıştı. Ancak şimdi o tanrıça Ryan'ı himayesine istiyordu. Üstelik bununla beraber Olesia'yı da yanında sürüklemeliydi. Erkek eliyle yüzünü sıvazladı ve romundan büyük bir yudum daha aldı.

Will ve Micah böyle bir durumda onu öldürürlerdi. Ancak söz konusu olan ölümden sonraki hayattı. Kaede, onları cennete göndereceğine söz vermişti. Aksi halde Tartarus'un dipsiz kuyularına atması işten bile değildi. Ryan'ı en çok değer verdiği şeyle ailesiyle yola getirmek istiyordu.

Peki, Olesia bu duruma ne derdi? Lanet olası cadı bir tanrıçanın hizmetine girmek isteseydi bunu yapardı. Ancak bildiği kadarıyla o bağımsız nadir cadılardan biriydi. Ryan'ın ona olan arzusunu fark etmiş olmalıydı. Bu yüzden erkek onu yatağına aldığında buna şaşırmazdı. Ancak Olesia, Ryan'ın yatağına girerse ikisi içinde daha büyük şeylerin başlangıcı olurdu bu.

KORSAN SERİSİ 3. KİTAP- CADIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin