Bölüm 18

2.3K 244 36
                                    


İYİ OKUMALAR ARKADAŞLAR... YENİ BÖLÜMLER SİZLERİN YORUM VE BEĞENİLERİNE GÖRE GELİYOR... OTUZ YORUMUN ALTINA BÖLÜM GELMEYECEKTİR... BOL KEYİFLER...


Olesia, gözlerini açtığında güneş minik pencerenin içinden odaya sızıyordu. Genç kadın zorlukla inleyerek başını yana çevirdi. Kocaman yatakta tek başına olduğunu anlaması çok uzun sürmedi. Genç kadın hafifçe gözlerini araladı tekrar. Ryan'ın olduğu yer boştu. Oda da öyle. Güneşin gözlerini alışından ve odayı aydınlatışından öğlen saatlerinde olduklarını anlamak zor değildi.

Hayatında ilk defa bu kadar uyumuştu.

Genç kadın yavaşça doğruldu. Bacaklarının arası ağrıyordu. Bedenindeki bütün kaslar isyan ediyor gibiydi. Kemiklerine kadar tüm bedenini bu kadar ne hissettiği hiç olmamıştı. Genç kadın derin bir nefes alıp verdi. Ryan'ın doymak bilmeyen bir iştahı olduğunu anlamıştı.

Ryan...

Olesia gözlerini kırpıştırdı. Onu gerçekten karısı ilan etmişti. Adam ona acımamış kendisini kocası olarak kabul etmeye zorlamıştı. Bir eş... Olesia, Kara Kapılar'dan geçtiği anda bir aile ile ilgili tüm hayallerini geride bırakmıştı. Ancak işin içinde Ryan olduktan sonra hiçbir planı olması gerektiği gibi gitmiyordu.

Genç kadın derin bir nefes alıp ayağa kalktı ve gözlerini kapadı. Duş alması ve karnını doyurması gerekiyordu. Genç kadın bıkkınlıkla başını salladı. Ryan ile yüzleşmek için önce enerjisini toplaması gerekiyordu.

Ryan derin bir nefes alıp rüzgârın yüzünü okşamasının keyfini çıkardı. Açıkçası keyfi yerinde olsa bile sırtı acıyordu. Sabah orada sadece bir kaplana ait olabilecek kadar derin tırnak izlerini görmüştü. Anlaşılan artık genç bir delikanlı değildi ki bütün bedeni ağrıyordu. Karısının kendisinden on yaş küçük ve zevki yeni keşfetmiş bir kadın olduğu düşünülünce de aslında işi bayağı zordu.

Doğrusu karısının Olesia O'Cannor olduğu düşünülürse Ryan kesinlikle çıldırmış olmalıydı. Micah onu parçalara ayırıp her bir parçasını deniz yaratığına yem edecekti. Will bundan mutlu olurdu muhtemelen. Tanrıça ise...

Ryan bıkkınlıkla iç çekti. Bir de Tanrıça Kaede vardı. O bu evliliği kendisi istemişti. Olesia'nın bunlardan haberi yoktu ancak öğrendiğinde muhtemelen gücenecekti. Ya da en iyi ihtimalle gücenecekti. Bir cadıyı kızdırmak istemiyordu Ryan ancak Olesia'nın durumu anlaması gerekiyordu. Artık bu oyun tahtasında lanet bir cadı ile onlar yoktu sadece. Bir tanrıçada aralarına katılmıştı ve Ryan bu oyunda herkesi kurtarmaya çalışıyordu.

Genç kadın, kaptan kamarasından çıktığında üzerinde yeşil bir elbise vardı. Uzun elbisesi belini ve göğüslerini sıkıca sarmış, etekleri nazikçe aşağı bileklerine kadar dökülüyordu. Belinde sarı bir kemer vardı. Kolları genişçe aşağı iniyor ve ellerini gizliyordu. Olesia, ıslak saçlarını sıkıca örmüştü. Dümen katına çıkarken bakışlarını yere çevirmişti ve hareketleri normalden yavaştı.

Ryan başını yana eğdi. Bunlardan ne anlam çıkarması gerektiğini bilmiyordu. Olesia dün olanlardan dolayı pişman olmuş olabilirdi. Ancak artık her şey için çok geçti. Genç adam, ona bir yüzük alması gerektiğini düşündü. Gerçekten onu karısı olarak henüz kabul etmeye niyeti yoktu ve dün geceki kararı tuhaf bir şekilde çok hızlı gerçekleşmişti. Ancak yine de ona bir yüzük vermeliydi.

"Günaydın" diye mırıldandı genç kadın ona bakmadan.

Ryan kaşlarını kaldırdı. Bunun düşündüğü şey olmasına imkân yoktu. Genç adam bir süre daha durup öylece ona baktı. Hayır, Olesia gerçekten de ona bakamıyordu ve oldukça tedirgin görünüyordu. Tanrılar aşkına cadı utanıyordu!

KORSAN SERİSİ 3. KİTAP- CADIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin