20. bölüm İçinde Kaybolunan Hikaye

8.6K 573 226
                                    

Herkese uzun bir aradan sonra merhaba:) 

en son bölümü yayınlamamın üzerinden aylar geçti ve ben yeni bölümü ancak bu akşam yayınlayorum, bunun için üzgün olduğumu belirtmek istemiştim. Aranizda bazıları biliyor ama bilmeyenler için yeniden açıklama yapayım, küçük bir sağlık sorunu yaşadım ve bu tuzden uzun bir ara bölüm atamadım ama yeniden buradayım :) ve geri geldim. 

kitap hakkında da söylemek istediklerim var. yaklaşık dört veya beş bölüm sonra kitap final olacak ama yazmayı bırakmayı düşünmüyorum. kitaplarımı fantastik bir seri haline getireceğim. ve bir başka konu da kitap playlist'i oluşturacağım, ve finalden sonraki en son bölüm playlist olacak. playliste eklememi istediğiniz şarkıları buraya bırakırsanız çok sevinirim :)

ve son olarak, Her Gece'ye yeni kitap kapağı koymak istiyorum. Aranızda kapak tasarımı ile ilgilenenleriniz varsa bana yardımıcı olurlarsa çok sevinirim :)

umarım ölümü sever ve beğenirsiniz, yorum yapmayı unutmayın lütfen düşüncelerinizi merak ediyorum, bir sonraki bölümde görüşürüz ballar.

keyifli okumalar..

keyifli okumalar

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

 20. Bölüm

İçinde Kaybolunan Hikaye  

17 aralık, 2017

Nefesini tutmuş ve yanaklarını sıkıntı ile şişirmişti. Sırtındaki mor çantanın askılarını bir kez daha düzeltti ve atkısını biraz daha burnuna çekti. Tam on dakikadır buz gibi soğuk havada bekliyordu ama ne gelen vardı ne de giden, bir de İngiliz  beyefendileri centilmen olur diyorlardı.

 "Hah" diye güldü kendi kendine "sanırım lafta centilmen. Bir kız bu soğukta böyle  bekletilmemeli!"

soğuktan kızarmış burnunun ucunu eli ile kaşıdı ve uzun sarı saçlarını eli ile geriye itti, cebinden telefonunu çıkarıp saate baktı ve tekrar telefon ekranını kapatıp telefonunu montunun cebine attı. 

kafasını kaldırdığı an gözlerinin önünde beliren ve ne olduğunu anlamadığı şey yüzünden istemsiz çığlık atmış ve birkaç adım geri gitmişti fakat bu sefer de sırtı sert bir yere çarpınca olduğu yerde kafasını yavaşça arkaya çevirdi ve kendisine ışıltı ile bakan bir çift mavi gözler ile karşılaştı. Derin bir nefes vererek elini hızlı hızlı atan kalbinin üzerine bastırdı.

Birkaç saniye sakinleşmeye çalıştıktan sonra alev alev yanan gözlerini kendisine gülümseyerek bakan çocuğa çevirdi.

"tanrı aşkına  öldürecek misin beni?"  karşısında büyük bir eğlence ile gözlerine bakan çocuk kaşlarını keyifle havaya kaldırdı ve dudaklarını gülmemek için birbirine bastırdı 

"sana olan ilgimden sıkılıp ölmek istersen bir şey diyemem tabi " karşısındaki çocuğun sözleri ile utanıp kızaran yanaklarını saklamak için başını önüne eğmişti.

Her GeceHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin