Uyandığımda saat henüz gece 4'tü. Yatalı 2 saat bile olmamasına rağmen uyanmıştım ve bir daha uyuyamayacağımı da biliyordum. Son zamanlarda günde en fazla 3 saat uyuyabiliyordum çoğu gecelerim korkunç kabuslarla bölünüyordu. Yaşamak istemiyordum. Her gün defalarca kendimi nasıl öldüreceğimi düşünerek geçiriyordum. Farklı farklı senaryolar, yapılan ufak değişiklikler, küçük ayrıntıların hesaplanması...
Telefonumu elime aldım. Bunları düşünürken saat 5'e yaklaşmıştı bile. Instagram'a girdim. Yine en güzel, en mutlu haliyle karşımda Lee Minho. Yüzünde kocaman gülümsemesi, yanından eksik olmayan havalı arkadaşları, herkesin gözdesi Lee Minho... Parası asla eksik olmayan, bir düşse bin kaldıranı bulunan Lee Minho... Benim yıkıntımın aksine bir heykel gibi yükselen Lee Minho...
"Nasıl yapıyor?" diye düşünüyordum hep. Nasıl başarıyordu yaşamı sevmeyi, sevilmeyi nasıl başarıyordu. Benim ondan eksiğim ya da fazlam neydi ki ben burada yaşama tutunmak için yeterli tek bir sebep ararken o binlerce sebebi elinin tersiyle itebiliyordu? Ben Lee Minho olamamak için ne yapmıştım?
Artık bunları düşünmekten o kadar sıkılmıştım ki... Değiştiremeyeceğim şeyler. Bunlar değiştiremeyeceğim şeyler. Bunu söylemekten nefret ediyordum ama bunlar değiştiremeyeceğim şeyler.
Kalkmam gerekiyordu. Duş almalı, kahvaltı hazırlamalı, yan odamda mışıl mışıl uyuyan Hyunjin'i uyandırmalı, kahvaltı etmeli, giyinmeli, giderken Felix'i almalı ve okula gitmeliydim. Okuldan çıkınca direkt eve gelecek, abim Chan'ın okulun nasıl geçtiğiyle ilgili sorulara cevap verecek, yemek yiyecek ve odamda uyuyana kadar ağlayacaktım. İşte bu benim monoton ve bitirmekle ilgili 1001 senaryomun olduğu hayatımın tam olarak bir günüydü.
Bunu değiştirmek istiyordum. Nasıl yapacağım hakkında zerre fikrim olmasa da istediğim tek şey eskiden hissettiğim mutluluğu bir kez daha hissedebilmekti. Bir kez daha gülümsemek, bir kez daha içten bir gülümseme...
Yataktan kalkmadım ve tekrar instagram'a girdim. Akışım Lee Minho 'nun fotoğraflarıyla dolarken aklıma da acı düşüncelerim doluşmaya başladı. Sanki hayatımda olan her şey onun suçuymuş gibi, sanki bir şeylerden kaçmak için bu gerekiyormuş gibi yazdım ona. Ama gerçek kimliğimi veremeyecek kadar da korkak gibi.
likeachef00: Lee Minho senden nefret ediyorum.
Gönderildi 05.51
ŞİMDİ OKUDUĞUN
i hate you ¬¬ minsung
Fanfictionlikeachef: Lee Minho senden nefret ediyorum çünkü Asla senin gibi olamayacağım. 081020 - 251020