Hyunjin'in ağzından
Akşam Seungmin'in evinde toplandığımızda aramızdaki soğukluktan dolayı donacaktım resmen!
Minho gelmişti ama Jisung ilede benimle de konuşmuyordu, Changbin ile konuşuyordu ama soğuktu. Ben de Minho ve Seungmin ile konuşmuyordum. Jisung sadece bedenen aramızdaydı. Felix garibanı ise herkesin arasını ısıtmaya çalışıyordu.
Kısacası bok gibi ortamdı.
Seungmin'e baktıkça sinir katsayım artıyordu. Minho Changbin ile konuşup Jisung ile konuşmayınca kalkıp şu evi ateşe veresim geliyordu.
Seungmin gittiği mutfaktan geri döndü elinde atıştırmalık tepsisi vardı. Felix hemen yardım etmek için ayağa kalkmış ve beraber her şeyi masaya koymuşlardı. Daha sonra seungmin hepimizin karşısına oturmuştu.
"Bugün hepinizi burada topladım çünkü size açıklamam gereken şeyler vardı. Ben çok yanlış şeyler yaptım ve pişmanlığımı hepiniz ile paylaşmak istiyorum. Ayrıca Minho Hyung da dün hepinize her şeyi anlatacağını söyledi. Kısacası her şeyi bugün çözeceğiz " durdu boğazını temizledi ve tamamen bana döndü.
"Hyunjin seninle ilk tanıştığım gün senin çok komik ve eğlenceli biri olduğunu düşünmüştüm. Zaman geçtikçe o eğlenceli kişiliğinin altında hala hassas bir çocuğun olduğunu fark ettim. O olayın yaşandığı gün sessiz kaldım çünkü Minho hyung bana kimseye bulaşmamam gerektiğini söylemişti. " dayanamayıp sözünü kestim."Sen her şeyde Minho hyungunu mu dinlersin yoksa kendin düşündüğün şeyler de var mı? "
Sakince bana baktı.
"Burada söyleyeceğim her şeyi kendim düşündüm ve kendim hissettim. O gün yaşananlardan sonra gerçekten çok pişman oldum ve çok düşündüm. Ben orada olsaydım ve Minho hyung sana da kimseye bulaşmamanı söylemiş olsaydı sen kesinlikle yanımda durur beni korurdun. Yani söylediğin her şeyde haklısın, bana kızmakta haklısın "
"oturup düşündün ve ben senin yanında olurum diye senin de benim yanımda durman gerektiği sonucuna mı vardın?"
"Hayır Hyunjin. Senin yanımda durmanı istediğim sonucuna vardım. O gün bugündür yüzüme bakmıyorsun, benimle konuşmuyorsun, konuştuğun zaman da hep soğuk ve terssin. Ben hayatımda ol istiyorum. Garip yüz ifadelerini, Jisung ve Felix başkalarıyla arkadaşça sohbet ettiğinde onlara olan çocuksu kıskançlığını, yemek yerken serçe parmağını kaldırarak çubuk tutmanı, bazen kendi kendine aklına bir şey gelince kıkırdayıp yanındaki kişi gülmedi diye ona darılmanı, saçlarını yıkadıktan sonra nasıl kokuyor diye herkese koklatmanı, donlarını Jisung'un yüzüne atıp bunu gülerek anlatmanı, konuşmanı, susmanı, sevmeni, nefretini hepsini yanımda istiyorum. Bu yüzden senden beni affetmeni diliyorum. Affetmen yanlış olur bana bir şans ver sadece, seni asla yüzüstü bırakmayacak biri olmam için bir şans.
Evet tabii ki de ağlıyordum. Karşımdaki insan hem seksi, hem güzel, hem yakışıklıydı ve duygusal bir konuşma yapıyordu.
"Seni seviyorum Seungmin" dedim. Oh sonunda yani her şeyi yaşamamız gerekiyor muydu gerçekten diye de düşünüyordum.
"Ben de seni çok seviyorum Hyunjin" dedi Seungmin ve kalkıp sarıldık.
Keşke bir de öpüşseydik ama olmadı..
Herkes mutlulukla bize bakıyordu ve sanırım ortamımz epey bir yumuşamıştı.
"Sıra sende Minho" dedi Seungmin.
"Benim anlatacak bir şeyim yok. Sizin adınıza çok mutluyum" dedi diğeri
Hadi ama yani bir kez de bokluk yapmasın şu çocuk.
Felix ortamın şu anki haline bir şey olmaması için "Bizim Changbin ile ilişkimizin 5 buçuğuncu ayıydı dün" dedi. Kıkırdadım. Jisung da gülümsemişti.
"Artık herkesin sevgilisi var Jisung 'a da bulmamız gerek" dedim sik kafalı Minho' yu aklımca ölçmeye çalışıyordum. İlk önce Jisung'a doğru baktı sonra başını önüne eğdi. "Şimdi biz Seungmin ile çıkıyoruz ya. Seungmin'in yanında Yuta oturuyor hani taş gibi. Ben de Jisung'un yanındayım. Biz onunla bir yer değiştirsek. Belki sıra arkadaşı diye diye giderler." diye devam ettim konuşmama
"Sıra arkadaşı olup birden sevgili olmalarını nasıl bekliyorsun" dedi Minho.
"Sen doyoung ile oturmaya başladıktan kaç gün sonra çıkmaya başladınız dur düşüneyim.. 3? 4? 7?" ardından Jisung'a döndüm. "Yuta nasıl çocuk sence" diye sordum.Lütfen yıkık bir cevap verme Minho'yu alt edelim lütfen yıkık bir cevap verme Minho'yu alt edelim.
"Çok yakışıklı. Lisenin ilk yıllarında ondan hoşlanıyordum. Hepiniz biliyorsunuz. "
"O doyoung'un eski sevgilisi ama" demişti Minho
Vay Doyoung sen neymişsin be. Jisungcrush radarı mübarek.
"Ne kadar hoşlanıyordun?" diye sormuştu Minho hemen ardından. Konu ilgisini çekmişti işte. Ah Hyunjin sen de olmasan bu Jisung ölür.
Mal Jisung Minho ile konuşurken heyecanlanıyordu. Ben bunu yerim ama.
"Yani biraz. Seçmeli tüm derslerimi onunla aynı seçmiştim. Çıkışta evine kadar peşinde yürütmüştüm. Annemden annesine götürmem için bir şeyler yapmasını isteyip bizden baya uzak olan evlerine kadar gitmiştim. O hastayken almadığım bir dersin ödevlerini hocadan alıp yine evine gitmiştim."
"Çocuk seni eve atsın diye götünü yırtmışsın yani" dedim. "Vay Jisung bu kadar azgın olduğunu bilmiyordum" diye katıldı bana Changbin. Artık ikimiz de birbirimizin eniştesiydik sonuçta ...
Jisung utandı "Ne alakası var ya" diye hafiften sitem etti bize. Minho oradan cümleye katıldı "Bu kadar uğraşa bir şey olmadıysa siz o kadar ümitlenmeyin bence olmaz ikisinin arası"
Kıskanıyorsun işte uzatma söyle uğraştırma beni.
Neyse baktım söylemeyecek yüce Han Jisung'un eski aşk dosyalarını açmanın vakti gelmiş de geçiyordu.
"Bu kadar çabaya eben bile dayanamaz. O da dayanamadı tabii. Çıktılar Jisung ile uzun süre. Sonra Jisung bundan ayrıldı. O da Doyoung ile çıkmaya başlamış herhalde ondan sonra. Ama seviyordu hala Jisung'u. Bazen sarhoş olup arıyordu. Jisung onu almaya gidiyordu barlara. Sonra bize getiriyordu. Siz tabii Jisung'u sessiz sakin görüyorsunuz 10 yıldır ben çekiyorum azgın hallerini. "
Felix son dediğime kahkaha ile gülmüştü. Aferin Felix en sevdiğim arkadaşım sensin.
Minho "lavaboya gidiyorum" diyip gitmişti. Felix hemen Changbin'in kucağına oturmuş oynaşmaya başlamışlardı. Biz de seungmin ile çıkıyorduk işte.
Sonra ben dahi Hyunjin, mükemmel ötesi ve Jisung'un en yakın arkadaşı Hyunjin şişe çevirmece oynamayı önermiştim. Bir kaç tur sonra küçük bir hileyle şişenin soran tarafı bana cevap veren tarafı Minho'ya gelmişti. Doğruluk mu cesaret mi diye sorduğumda doğruluk dedi Minho.
"Jisung'u seviyor musun?" dedim direkt. "Hayır" dedi. "Jisung'u sevmiyorum."
Bunu o kadar soğuk ve nefretle söylemişti ki ben bile inanmıştım. Ortam tekrar kötü olmasın diye oyunu bitirdik ve gecenin geri kalanı olaysız geçti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
i hate you ¬¬ minsung
Fanficlikeachef: Lee Minho senden nefret ediyorum çünkü Asla senin gibi olamayacağım. 081020 - 251020