Sabah gözlerim o kadar şişmişti ki zar zor açtım. Minho'nun kolu hala başımın altındaydı. Daha fazla rahatsız olmasın diye yavaşça kafamı kaldırıp kolunu çektim. Ve başımı göğsüne geri yasladım yeniden uyuyakaldım.
Yeniden uyandığımda Minho yanımda yoktu. İçimi kocaman bir huzursuzluk kapladı. Ben onu bırakıp gitmiştim onun da beni bırakması gayet doğaldı. Neden gittin diye soramazdım sonuçta bana olayları büyüttüğümü söyleyebilirdi. Belki de dün sadece bana acımıştı. Son düşünce kalbimde büyük bir acı bırakmıştı. Daha sonra gece olanlar aklıma geldiğinde ben Han Jisung yine sabah sabah bok gibi hissetmek için sebep bulmuştum.
Tam ağlamaya başlayacaktım ki Minho içeri girdi. Elinde bir tepsi içinde de ikimiz için sandviç ve kahve vardı.
Sanırım mutluluktan ağlayacaktım.
"Herkes okula gitti sen ve ben kaldık" dedi. Doğru ya bugün okul vardı. "Sen neden gitmedin? Beni neden uyandırmadınız?" diye sordum. Umarım Hyunjinlere bir şey söylememiştir diyordum ki "Gece çok geç uyudun sabah bizimkilere sabaha kadar oyun oynadığımızı söyledim bu yüzden ben de gitmedim."
Bu çocuk beni anlıyordu.
Ona en minnettar bakışımı atarak teşekkür ettim o da bana sandviçleri verdi. Canım hiç yemek istemiyordu ama yine de kendimi biraz zorladım. Minho yemeyi bitirdiğinde ben daha 2 lokma almıştım.
" Beğenmedin mi? " diye sordu ben de sadece iştahımın olmadığını söyledim. Yarına geçer diye de ekledim."Bu arada dün için sana çok teşekkür ederim. Ayrıca özür dilerim seni uğraştırmak istememiştim. Misafir olarak geldiniz ve bebek bakıcılığı yaptın resmen"
"Hımm evet aslında epey uğraştım dün. Çok da yoruldum. Aslında bunu bir şekilde telafi edebilirsin" sorun değil gibi şeyler mırıldanır diye düşünmüştüm ama merak da etmiştim isteyeceği şeyi.
"Elimden geleni yaparım."
"Dışarı çıkalım. Beraber. Yani beraber derken Hyunjin, Seungmin falan da olur ama onlar şimdi okulda. Onları okul çıkışı çağırabiliriz. Bir kafeye gidip oturalım sadece biraz. Tabii istersen yani yapmak zorunda değilsin kesinlikle. Telafi falan bahaney..." bu kadar heyecana ne gerek vardı? O kadar hızlı ve boş şeyler söylüyordu ki sözünü kesmek zorunda kaldım.
"Tamam hazırlanalım. Gidelim. Diğerleri gelmese de olur onlarla da sonra çıkarız "
Üzerimi giyindikten sonra aynada kendime baktım ve tek diyebildiğim şey "vay canına" oldu. Bir insan bir günde nasıl bu kadar çökebilirdi? Minho hazır olduğunu haber vermek için odama geldiğinde hala aynada kendime bakıyordum.
"Benim de bu kadar yakışıklı bir yüzüm olsa ben de saatlerce ona bakardım" dediğinde kesinlikle benimle dalga geçtiğini düşünüyordum.
"Saçmalıyorsun? Asıl ben senin yüzündeki duru güzelliğe sahip olsaydım nazar değmesin diye kese kağıdı takar gezerdim." dediğimde yüzü kızarmıştı. Gerçekten her gün farklı bir şey görüyor ve şaşkına dönüyordum.
...
"Buralarda bir yer var cheesecakeleri o kadar güzel ki. İştahım kapalı bile olsa onlardan 3 tane yiyebilirim." dediğimde tüm dikkatini bana vermişti
"Bugünlerde tanıştığım herkes cheesecake aşığı benim de" diye mırıldandı.
Ve içimi yine huzursuzlukla doldurdu.
Bahsettiğim kafeye varana kadar havadan sudan sohbet ettik. Kafede bir masaya geçip cheescake siparişi verdikten sonra zamanın nasıl aktığını anlamadan konuşup durmuştuk. Konuşmadan durduğumuz tek dakikalar gülmekten konuşmadığımız dakikalardı.
Ve onun gülüşü çok güzeldi.
Akşam eve dönme vakti geldiğinde ayrılmak zor olmuştu. Ona kocaman sarılmış ve bırakmak istememiştim. Eve geldiğimde Hyunjin Seungmin ona yüz vermediği için üzgündü. O yüzden odasından çıkıp bana soru bile sormadı. Sanırım gerçekten Seungmin'den etkileniyordu.
Yatağa yattığımda kendi yastığım yerine Minho'nun kullandığı yastığı koydum kafamın altına. Bu zamana kadar tek başıma nasıl yattığımı düşünmeye başladım. Minho'nun çilek kokan saçlarını, gülüşünü, endişelendiği zaman hiç konuşmadan sağda solda koşturuşunu, bakışını, konuşmasını...
Ben Han Jisung, Lee Minho'ya farketmeden aşık olmuştum
Yine yb atıyorum çünkü sabırsızım
20. Bölüme kadar yazdım taslaklarda duruyor. Hala birleşemediler kdkdskdkdk.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
i hate you ¬¬ minsung
Fanficlikeachef: Lee Minho senden nefret ediyorum çünkü Asla senin gibi olamayacağım. 081020 - 251020