•pieter claesz

13 2 0
                                    

11.10.2020

Ey masanın üstündeki keman,
Niye tıngırdamıyorsun sessizce?
Çalsana bir müzik naifçe.
Dolansın notalar kulaklarımda ipince
Neden kaymıyor o tellerinden yayın?
Niçin böyle hüzün dolusun söylesene!
Çalmazsan eğer bir ezgi,
Vâr oluş amacını unutmaz mısın?
Varsın bir görev için
Çıkardın her ses buna heba olsun diye.
Öyleyse niçin durursun?
Durur durur, durmadan durursun.

Çal bir ezgi bize
Rüyalarımızdan uyandırmak için.
Çal öyleyse
Çal da neşelerimiz bizi bulsun

Çalmazsan sen hiç,
Niye varsın öyleyse?
Ey şarkı, bit de tekrar çalsınlar
Bit bit tekrar bit!
Bittikçe başlayan tüm sevgilerde.

Kase, dolu meyvelerle
Söylesene tek özelliğin bu mudur, kase?
Üstüne vuran güneş ufkun altına girdiğinde
Göz yaşların dökülmez mi yere?

İzlemez misin hiç olup biteni?
Alınan meyvelerinin yendiğini
Kimisi sevgiyle alır seni
Öteyandan nefreti kusturur
Kusturur sevse bile

Bir pusula,
Nereye götürür acaba?
Kuzeye gidersen durmadan
Bulur musun hiç yaşanmamış topraklarda
Açan çiçeklerin yaprakları arasında
Bir tüy,
Bembeyaz narindir hiç beklenmedikler
Kimden düştü tüy acaba?
Kimimizin tüyüdür bu
Güneşte ne güzel parlar oysa
Tüyün geldiği yerde, merak ederim,
Var mıdır hiç bitmeyecek şaraplar?
Tükenmiş bardaklar
Şişelerden içilirler bazen samimiyet gibi,
Dökülür kadehten duramaz yerinde.
Merak ederim, nerelerde bardaksız samimiyetler?
İçer mi hiç bol takımlı erkekler?
Öyle bol ki yakası, düşer düğmeler
Düşer öyle düşer ki saklanır bir köşeye
Sarhoş adımlardan öteye
Yuvarlanmaktan kurtulan düğmeyi
Bir daha kimse göremez
Nereye saklandı acaba bu düğme?
Bir top gibi nereye yuvarlandı öylece?
Ama o da öyle bir top ki
Bir ayna resmen
Aynı gökcisimleri gibi yuvarlak pürüzsüz
Gören sanır onu havada parıldıyor
Sahibi çok şanslı olmalı.
Ne keyiflidir oynamak onla.
Keşke benim olsa.
Acaba ölmüş müdür sahibi?
Bir toprak altında kalmış mıdır sahi?
Yemiş midir toprak solucanları onu
Düşmüş müdür burnu
Akmış mıdır gözleri
Öyleyse alayım ben bu topu
Çökmüştür bununki.
Belki de ışıksız şahmerdanla vurulmuştur o kafatasına.
Ben olsam öyle yapardım.
Alayım öyleyse ben bu topu.
Işıksız günler geçirmesin diye.
Kitleneceğim onu bir kafese
Mavi kurdeleli bir anahtarı olsun diye.
Yazıyorum bunları aynı anahtarın kurdelesi renginde bir deftere.
Kırışık mırışık, bir defterdir o böylece.
Kitapların üstünde durur, sıkkınca ama
Ne şeyler yazılır içine
Birinin en pis sırları
En ölümcül iksirlerin tarifleri
Lanetler, en çirkin buluşmaların günleri planlanır
Öteyandan yazılmaz mı
Birinin kendine en özgün bakışları
En tatlı sözleri
Sevgililer, en güzel buluşmaların günlerini planlamaz mı?
Ah defter sayfaları
Ne biçim şeysen sen öyle?
O gibi günlerde giyinir kızlar
En güzel elbiseleriyle uyuşan yelpazeleri
Sallarlar onları yüzlerine
Ah bir görsen nasıl cezbedici!
Saçları savrulur bu yapay yelden
Boyunlarının kokusu gelir burnuma
Ne cici kokarlar öyle kibar kızlar.

&&

Vanitas with Violin and Glass Ball
Pieter Claesz

what a wonderful worldHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin