Herkese merhaba...
Bölümün adını görünce bile yutkunmak da zorlanıyorum. Şimdi konuşmayım yoksa ağlarım, bölümün sonunda biraz konuşalım olur mu?
Bölüm şarkısı: Evgeny Grinko, Carousel
Mazhar Alanson, yandım yandım.
**
-1,5 yıl sonra-Zaman ne de çabuk akıp geçiyordu, dün hayatımızda olan kimse bugün hayatımızda olamıyordu. Bundan bir yıl önce hayatımda tam olarak yer edinmemiş babamı kaybettim. Şimdi ise sevdiğim adamla evlenmek için nikah masasındaydım. Ah hiç eksik kalmayan Atlas illaha da benimle aynı gün evlenecekti. Çifte nikah yapıyorduk, öyle mutluyduk ki. Bugünler için dünlere şükretmem gerektiğini bugün daha da iyi kavramıştım. Hayatta ne yaşarsak yaşayalım, onu bizim seçtiğimizi bilmeliyiz.
Her şey bizle ilgili, her şey aldığımız kararlarla ilgili. Eğer ben Kartal'a şans vermeseydim, şimdi evlenebilir miydik? Kartal'a şans vermek benim seçimimdi. Şimdi de seçimimin getirisini yaşıyorum. Peki ya Atlas, Agâh'a ikinci şansı vermeseydi olabilir miydi böyle bir şey? Hayır.
Kader bizi sevdiğimiz insanlarla bir araya getirmek için elinden geleni yapıyordu ama o sevdiğimiz insanın doğru insan olduğuna sadece biz karar verebiliriz.
"Evet!" diye bağırdım son gücümle, sevdiğim adama baktım. Yüzünde öyle bir ifade vardı ki mutluluğunu gözlerinden okuyordum. Sevincini, aşkını... Mikrofon Atlas ve Agâh'a da ulaşmış onlardan da evet cevabını almıştı. Şimdi ise ilk dans için sahneye çıkacaktık. Çok heyecanlıydım, evleniyordum!
"Karıcığım." dedi Kartal şairane bir sesle, bir kez daha aşık oldum. Elini belime doladı, kollarımı omzuna doladım.
"Hangi şarkıyı ayarladın?" dedim gülerek, bizim şarkımız olduğunu ve benim bilmediğimi söylemişti. Ben yokken o şarkıyı dinleyip bizi hatırlıyormuş, bende ilk dansımız onunla yapmak istedim. Ama hala söylememişti.
"Şimdi tanıyacaksın." dediği anda müzik girdi. Kartal Agâh'a göz kırparak bir şeyler söylediğinde Agâh koşturarak mikrofon getirdi, şaşkınlıkla karışık mutlulukla Kartal'a bakıyordum.
"Yenge eridi ya." diyerek cıvıklaşan Agâh'a dil çıkardım, "Göreceğim seni birazdan." dedim Atlas'ı işaret ederek.
"Özledim seni, düştüm yollara
Açtım gönlümü, rüzgarına." diyerek şarkıyı söylemeye başladı, bende mest olmaya."Bir hayal sanki, bir macera
Yıkıldım, kelimeler paramparça." O bana bakarak şarkımızı seslendiriyordu bende gözlerinin içerisine dolan gözlerle bakıyor, söylediği şarkıyı yalnızca onun duyacağı şekilde fısıldıyordum."Yandım...Yandım...
Yandım yandım ahhhh ki ne yandım!
Bana yeniden şarkılar söyleten kadın
Baka baka doyamadım, hem kokladım da
Sarhoşluğu geçmedi hala
İçimde sevdan..." gözleri dolmuştu, dolu dolu bakıyordu bana, şarkıyı yarıda keserek bana sıkıca sarıldığında ona sıkıca sarıldım. Sonrasında şarkıyla dans ettik.Öyle güzel bir an'dı ki sizi seven biri olduğunu biliyorsunuz. Yabancı biri hayatınıza birden girmiş ve o hayatınıza girdiğinde hiçbir şey aynı kalmamış biri.
"Ne çok şey oldu değil mi?" dedim gülerek,
"Hemde nasıl?" dedi kahkahalarının arasından, sonra arkama baktı ve dansımız durdu: "İzninle annemle dans edeceğim." dedi hafifçe gülerek, o an onu daha ne kadar sevebileceğimi düşündüm. Onun arkasındaki babasıyla göz göze geldim: "Bende babamla." dediğimde gözleri doldu.
Mutluyduk, sadece mutluyduk.
O'nun yanında olmaktan, ailemiz olmasından mutluydum.
"Ah oğlum ne kadar da centilmen." dedi annem Kartal'la dans ederken bana göz kırptı. Gülümsedim. Daha ne isteyebilirdim ki, Atlas ve Agâh'a baktım birbirleriyle gülüşüyorlardı.
"Benim kızım da çok nazik." dedi Kartal'ın babası annemi hitaba alarak. Hafif gülümsedim: "Çok sağolun babacığım." dediğimde ışıl ışıl gülümsedi.
"Ama kıskanıyorum." diyerek aramıza girmeye çalışan Hande'ye sıkıca sarıldım.
"Bitti, zaten." dedim sevinçle.
"Şımarık kız." dedi Kartal'ın babası Hande'nin saçlarını karıştırarak.
"Ben biraz Agâh oğlumlada dans edeyim." diyerek annemde Kartal'dan ayrıldı Kartal karşıma geldi: "Sanırım terk edildik." dedim gülerek. Ellerimi tutup gözlerimin içine baktı:
"Ne güzel işte bak birbirimizi bulduk." dediğinde güldüm.
Biz birbirimizi bulmuştuk, birbirimize kavuşmuştuk. Dilerim sizlerde hayatınızı neşelendirecek, sizi daha iyi bir insan yapacak birini bulursunuz. Bizden bu kadar!
**
Ahh, hepinizi çok seviyorum! Bunu ne kadar içten söylediğimi keşke duysanız... ama eminim duymuş kadar oldunuz. Dövmeci... Benim için öyle güzel bir serüvendi ki, yazarken yaşadım. Âlâ ile beraber üzüldüm, Kartal ile beraber haytalık yaptım, Atlas ile beraber ağladım, Fezin Hanımla beraber güçlü durdum, Agâh'la vazgeçmemeyi gösterdim.Ne kadar çok şey yaşadık, elli bölüm boyunca yanımda olan olmayan okuyan okumayan herkesi tüm insanlığı çok seviyorum. Sizde sevin olur mu, sevmek güzel şey. Hasetlik, kin, öfkeye benzemiyor kaostan değil sevgiden beslenin olur mu? Ne olur yalvarırım hepiniz birinin kalbine dokunun. Sorgulayın kendinizi, çünkü kimse yaptığı eylemi nedeni olmadan yapmaz.
Bu hikayede biraz bile kalbinize dokunduysam, biraz size bir şey kattıysam dünyanın en mutlu insanıyım. Benimle olan herkese çok ayrı teşekkür ederim. Hepinizi çook seviyorum, yorumlarınıza bütün gün baktığımı biliyor muydunuz? Bütün gün bakıyordum, yorum gelmeyince o yüzden üzülüyordum. Ben sizle yakın olmayı seviyorum, biliyorsunuz bunu.
Ah neyse, çok konuştum yine. Yeni hikayelerimde, görüşmek üzere. Başka satırlarda buluşalım olur mu?
Arada bir özel bölüm gelebilir...
Vee son olarak, instagramdan haberleri almak için konuşmak için ya da beni tanımak için: ig: tosskaa1
HOŞÇAKAL!
-MEVAile güçtür.🤍
ŞİMDİ OKUDUĞUN
DÖVMECİ || TEXTİNG
Short StoryT A M A M L A N D I Nokta: Beni de o çizdiğin, ince ince ayrıntılarını düşündüğün dövmelerin gibi çizer misin? Nokta: Beni de dövme yapmayı sevdiğin gibi sever misin? Nokta: Çünkü ben sana aşık olmak üzereyim.