Herkese merhaba, nasıl gidiyor hayat?
Bölüm şarkısı: Xxxtentacion, the remedy for a broken.
*
261 gün öncesiİlk vize sınavlarımızı gerimizde bırakmıştık bu süre içerisinde Kartal ile çok sık görüşmemiştik. Yani ben onu görmemiştim... Kartal'ı bir ayın belki de bir haftası görmüşümdür ve bu da beni kötü etkilemişti. Ona olan ilgimin azaldığını hissettiğim günlerdeydim.
"Âlâ yemeğe!" diye seslenen annem ile buhranlı düşüncelerimden sıyrıldım. Bir ay önceki Âlâ ile şu an ki Âlâ çok farklıydı...
Kafam çok karışıktı, ne yapacağımı bilmiyordum. Uzandığım yatağımdan kalkıp aşağı indim. Annem mutfakta olduğu için mutfağa girdim ve taşınması gerekenleri masaya taşıdım."Hala Kartal'ı mı düşünüyorsun?" dedi annem sakince, başımı salladım onaylar mahiyette.
"Bilmiyorum anne, kafam karışık. Ona sadece ilgi duymuş olmak istemiyorum. Öte yandan çok fazla umursamaz. O kadar gördük birbirimizi, o kadar yazdım birine bile dönmedi. Ya da bana baktığında bile çok uzun bakmadı." dedim omuz silkerek. Masaya kurulduğumuzda annem hafifçe gülümsedi.
"Belki de onun yeterince gözüne girmemişsin." dedi sakince. Başımı iki yana salladım.
"Girdiğime eminim." dedim sırıtarak.
"Atlas ve Agâh ne oldu?" dedi makarnasını yerken.
"En son flörtleşmişlerdi sonrasında Agâh görüldü atmıştı Atlas'a, sonrasında bir daha konuşmadılar bir ay önce Kartal'ın yanında gördük en son o." dedim makarnamı yerken.
"O gün olumlu bir tepki verdi mi?" dedi annem.
"Aslında o gün etkilendiğine eminim, ama yedirememiştir yazmayı." dedim gülerek.
"Story attınız mı?" dedi annem sorgular biçimde, kafamı iki yana salladığımda bakışları 'siz salaksınız' gibiydi.
"Aferin canım kızım." dedi yapay bir şekilde.
Telefonumun çalmasıyla anneme dil çıkarıp aramayı cevapladım.
"Efendim Atlas'ım."
"Koş gel, seninki burda." dedi nefes nefese.
"Nereye geleyim?" dedim heyecanlanarak.
"Alaçatı Pub." dediğinde kaşlarımı çattım ama çoktan ayaklanmış odama gidiyordum.
"Sen ne arıyorsun orda?" dedim kızgınlıkla.
"Geçiyordum uğrayım dedim, kızım manyak mısın sen?" dediğinde jeton anca düştü, Agâh orada bazen arkadaşının yerine bakıyordu barmen olarak.
"Agâh'ın orada olduğunu nereden öğrendin?" dedim merakla.
"Kaçar mı kızım benden?" dedi gülerek, "Hadi bekliyorum." deyip kapattığında ofladım. Dolabı açıp siyah büstiyer siyah deri tayt çıkarıp giydim, altına da siyah stilleto giydikten sonra makyajımı yaptım. Yirmi dakika kadar süren bu işlemlerden sonra odadan ayrıldım.
"Anne çıkıyorum ben." deyip evden çıktım.
**
Pub'tan içeri girmiş gözlerimle bizim kızı arıyordum mekan oldukça kalabalıktı. Atlas'tan önce gözlerim Kartal'ı buldu. Üzerinde siyah tişört siyah pantolon vardı yani klasik..."Bebe!" dedi Atlas bana sarılarak, tövbe estağfurullah.
"Canım, naber?" dedim yanına kurularak.
"Şimdi daha iyiyim." dedi stresle.
"Hadi bize bira al." dedim sırıtarak.
"Ay tamam." deyip heyecanla ayaklandı.
Mekanda gözlerimi gezdirirken gözlerim yine ona çarptı lakin bu sefer o da bana bakıyordu. Gözlerimiz çarpıştığında gülümsedim.
Nokta: Sen ne güzel şaşırıyorsun yahu.
Nokta: Sanırım sana aşık oldum olacağım.
Nokta: Yahu siyah tişörtle bile nasıl böyle karizmatik olabiliyorsun...
***
Bölüm sonu.Eğlendiğim makara yaptığım, beni tanımak isterseniz diye instagram: tosskaa1
ŞİMDİ OKUDUĞUN
DÖVMECİ || TEXTİNG
Kısa HikayeT A M A M L A N D I Nokta: Beni de o çizdiğin, ince ince ayrıntılarını düşündüğün dövmelerin gibi çizer misin? Nokta: Beni de dövme yapmayı sevdiğin gibi sever misin? Nokta: Çünkü ben sana aşık olmak üzereyim.