Öncelikle İzmir'den okuyucularım ya da İzmir'de tanıdığını olanlar varsa çok geçmiş olsun. Yaşadığınız korkuyu ve acıyı tahmin bile edemiyorum. Bu bölümü size ithaf etmek istiyorum, umarım yüzünüzde ufak da olsa bir tebessüm, kalbinize ufak da olsa bir sevgi getirebilirim. Bu zor zamanda biraz bile destek olabilirsem benden mutlusu olmaz.
Asalarınızı havaya uzatın ve gözlerinizi kapatın.
Bugün James ve Lily'nin günü.
Sirius'un kaybı.
Remus'un yalnızlığı.
Peter'ın ihaneti.
Severus'un pişmanlığı.
Bugün Harry'nin tanımadığı ailesini kaybettiği gün.
Ve bu yüzden, bu güzel karakterlerin adına bugün bizim neşeyle dolduğumuz gün.
O yüzden 31 Ekim 1981 gününün aksine bugün onları kaybetmenin yasını değil, onları tanımanın bayramını yapacağız!
*kurgusal olarak hikayeyle bir bağlantısı yoktur.
"LILY Frank Alice Sirius Peter Remus James Marle-"
"Hey beni niye en sona koydun."
"Beni bölme McKinnon. -EVANS!" Lily, odasından çıkıp aşağıda ona bağıran gözlüklü arkadaşına baktı.
"James Fleamont o-zaten-seni-yeterince-deli-ediyor Potter! Ne var?"
"Hadi ama Evans, kaba olmayı bırak." dedi James gülerek. "Hogsmeade'e gidiyoruz, gelsene." Lily kolundaki saate baktı.
"Saat on iki buçuk James. Hepimizin yatakta olması gereken saat hem sen ve ben, head kız ve erkek olarak böyle şeyler yapmamalıyız." James merdivenleri bir iki basamak çıktı.
"Hadi ama Lily, bu dönem sınavlarından önceki son rahat hafta sonumuz ve bence head kız ve erkek olarak bu rahatlığı en çok biz hal ediyoruz." Sirius araya girdi.
"Bir de arkadaşlarınız." James sırıtarak Siriusla el çakıştı. Lily güldü. İçeriye gidip önce prefect nöbet çizelgesine baktı. Bu akşam bir işleri yoktu. Sandalyede asılı olan kazağını alıp aşağı indi. Herkes ona bakıyordu.
"E ne bakıyorsunuz gidelim o zaman."
Kalabalık ve kesinlikle aklı başlarında olan bir grup yedinci sınıf Gryffindor ortak salonlarından sessizce çıktılar. Çapulcu dörtlüsünün nereden geldiği bilinmeyen bir Hogwarts içi bilgisiyle okulun çok kullanılmayan bir köşesine geldiler.
Remus asasını çıkarıp heykele dokundu. Heykel yavaşça kayarken koluyla duvara yaslanıp içeriyi işaret etti.
"Buyursunlar." Sirius, arkadaşlarından önce içeri atladı ve ilerledi. Onun peşinden sırayla herkes girdi. En son James ve Lily kalmıştı. Lily yüzünde bir gülümsemeyle James'e döndü.
"Bunları nasıl yaptığınızı bana asla söylemeyeceksin, değil mi?" James sırıttı.
"Bir kez daha haklısın Evans." Lily, James'in omzuna vururken James güldü. Elini uzatıp geçmesi için Lily'e işaret etti. Lily asasını çıkarttı.
"Lumos." Asanın ucu aydınlanırken yavaşça içeriye girdi. Asanın ucunu taş duvarlara çevirdi. Duvarların üstü çizimlerle kaplıydı. Ucu sivri şapkalı kadınlar ve erkekler ellerindeki asaya benzer çubukları Hogwarts'a benzeyen bir saraya uzatıyorlardı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Lily ve Çapulcular
FanfictionIslak ve soğuk Eylül günümüze hoşgeldiniz. Koskocaman bir nehirden, kayıklarla geçtik ve kimimizin yıllardır, kimimizin de aylardır hayalini kurduğumuz o okula geldik. Yıl 1971 ve devamı. Bunlar bizim gençlik yıllarımız, bizim hikayemiz. Gelin v...