"Ben geldim! Alkışa gerek yok, sakin olun sakin olun!" Sirius, boş yatak odasının kapılarını açmış, yataklara konuşuyordu.
"Seni şu odadaki hiçbir şeyin özlemediğine o kadar eminim ki." Remus, Sirius'un yanından geçerken kulağına eğilerek söyledi.
Sirius, boyu daha da uzamış arkadaşını umursamadan yatağının önüne geçip yüz üstü yatağına zıpladı.
"Sirius salak salak iş yapma bir yerini acıtacaksın." James, Sirius'a kızdı. Sirius gülümseyerek James'e döndü.
"Bana mı öyle geliyor yoksa bizim gözlük bu sene daha bi anne horoz rolünü mü oynuyor." Remus yatağına girerken gözlerini devirdi.
"Anne horozlar yok Sir. Horozların hepsi erkek."
"Ama deyiş anne horoz." Peter güldü. "Asla değil." Sirius yastığını Peter'a fırlattı.
"Ne demek asla değil?! Ben öyle diyorsam öyle." Peter ona atılan yastığı Sirius'a geri fırlattı. James bavulundan görünmezlik pelerinini çıkardı.
"Salak salak sorular yok Sirius. Haydi, Sluggy'e."
"Hey ben neden gelmiyorum?!" Peter çıkıştı. Sirius yatağından doğrulurken cevapladı. "Pete, alınma dostum ama biraz sakarsın da ondan."
"James benden daha sakar, gözlükleriyle bile önünü göremiyor."
"Pelerin benim ve o kilere girmem için daha büyük sebeplerim var." Peter'ın yüzü asılmıştı, James o sırada ona bakmıyordu ama bunu bilmek için onu görmesine gerek yoktu. Gülümseyerek ona döndü.
"Merak etme Pete, illa ki Sluggy'den başka şeyler de almamız gerekecek. O zaman söz veriyorum senle gideceğim." Peter sırtını James'e dönüp homurdansa da James gönlünü aldığını anladı.
"İyi geceler çocuklar."
"İyi geceleer."
James ve Sirius pelerini üstlerine attılar.
"İyi geceler."
"İyi geceler."
Koridorlarda minimum ses çıkarmaya özen göstererek yürüdüler. Okulun ilk akşamı genelde herkes yorgun olduğundan prefect kalabalığı daha az olurdu. Özellikle zindan tarafında çok daha az olurdu.
Slughorn'um kilerine sonunda gelmişlerdi. Kapıyı yavaşça aralayıp dar ama yüksek odaya girdiler. İkisi de dakikalarca etrafa bakındılar ama ortalıkta bir şey bulamadılar.
Sirius sıkıldı.
"Buldun mu James?"
"Sana ismlerimizi kullanma demedim mi Sirius?!"
"E sen de kullandın!" Sirius gözüne çarpan şeyle James'i dirsekledi. Küçük bir cam şişede sergilenen kozayı gösterdi.
"O mu?" James elinde tuttuğu yırtık kağıda baktı. Son malzemeyi de bulmuşlardı!
"Evet! Şimdi onu nasıl alacağız?" Sirius asasını pelerinden çıkartıp savurdu.
"Accio koza!"
Sirius sırıtarak elindeki şişeyi gösterdi.
"Bu kadar fikirsiz olamazsın Jaime." James gözlerini devirdi."Demek istediğim Sluggy aldığımızı fark etmeden nasıl alacağızdı Sirius." Bi Sirius'a bir de elinde tuttuğu şişeye baktı. Onlara iki tane daha lazımdı. Kendi asasını çıkartıp diğer şişeleri de o aldı.
Sirius tekrar asasıyla bir iki şişe daha alırken James onu dirsekledi.
"Yeterince aldık Sirius, gidelim bir an önce." Sirius gülümsedi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Lily ve Çapulcular
Fiksi PenggemarIslak ve soğuk Eylül günümüze hoşgeldiniz. Koskocaman bir nehirden, kayıklarla geçtik ve kimimizin yıllardır, kimimizin de aylardır hayalini kurduğumuz o okula geldik. Yıl 1971 ve devamı. Bunlar bizim gençlik yıllarımız, bizim hikayemiz. Gelin v...