Lütfen satır arası yorumlarınızı esirgemeyin.
Yazım yanlışları var ise şimdiden özür dilerim. İyi okumalarKoltuğun üzerine attığım gömleği eline aldı.
- Bu ne lan bu ne?
Eliyle gömleği parçalarken gerçekten karışımda sinirden çıldırmış bir Murat görüyordum.
- Onun ne olduğunu beşik kertmene sor istersen
Sesimin titremesine aldırmadan imalı bir şekilde devam ettim.
- Dünyanın en yakışıklı beşik kertmesi niye sinirlendi acaba?
Elinde ki parçaladığı gömlekten etiketi söküp Murat'ın gözünün önünde salladım. Eline alıp kısa bir göz gezdirdi.
- Bu mu sebep ha bu mu?
Eliyle notu odanın uzak bir köşesine attı. Üzerime gelirken ben geri gitmeye devam ediyordum. Sırtımın duvara çarpmasıyla köşeye sıkıştığımı anladım. Dibime kadar gelip yüzüme yüzüme bağırmaya devam etti.
- Paylaşalı kaç dakika oldu? ha kaç dakika oldu? 258 beğeniymiş tam 258 kişi seni görmüş. Belkide ekran fotoğrafı almışlardır. Bunu düşünüyor musun? sen beni Sude den kıskanıp bunu yapıyorsun ben 258 kişiyi bulayım mı? ister misin? hemen ver o telefonunu sileceğim o fotoğrafı.
Elimde ki telefonu almaya çalışırken ben vermemek için direniyordum. Elimi sıktı bırakmam için. Gözlerimden istemsizce yaşlar akmaya başladı. Elim acımıştı ama sorun o değildi. Sorun Murat'ın kendisini bu derece kaybetmesiydi. Gözlerini tekrardan yüzüme çevirmesiyle sıkmakta olduğu elimi bıraktı. Kollarını belime dolayıp kendisine çekti.
- Allah benim belamı versin. İyi misin?
Sarılmasına karşılık vermedim fakat kollarının arasından çıkmaya da gücüm yoktu.
- Murat Çevik sen iğrenç bir adamsın
Gözyaşlarımı silip Murat'ı itikledim. Ellerini belimden çekmiyordu.
- Kendimi kaybettim. Özür dilerim Gürkan şerefsizi arayıp nişanlının fotoğrafını gördün mü deyince delirdim. Aden ben çok kıskanç bir adamım ve o gömlek çok kısa
Gürkan kimdi ya bunu sonra sormayı aklıma not ettim. Şuan sakin kalmak isteyen Murat'a bunu sormanın zamanı değildi. Yumruklarını sıkıyordu.
- Çok güzelsin. Birde her yerin belli. Çok açık giyinmişsin daha doğrusu giyinmemişsin
Ellerini zorla belimden ayırdım. Ne olursa olsun kim olursa olsun özgürlüğümü kısıtlayamazdı. Daha doğrusu hiçbir erkek hiçbir kadının özgürlüğünü kısıtlayamazdı.
- Ben istediğim gibi fotoğraf atabilirim. Sen ne hakla karışıyorsun?
Suratı ifadesizleşti. Bakışları buz gibi oldu. Kızgın halini bile buna tercih ederdim. Yaptığımdan pişman olmaya başlamıştım. Haklı olduğumu düşünsem bile aramız bozulsun istemiyordum.
- Doğru. Biz sadece sahte sevgiliyiz neyse aşağıya misafirler geldi. Seni görmek istiyorlar insen iyi olur
Başka bir şey dememe izin vermeden hızlıca gitti. İlk kavgamızı da böylece etmiştik. Arkasından bende indim. Kişiler arasına bir genç kız ve bir kadın daha eklenmişti.
- Gel kızım gel
Kaynanam beni kendi yanına çağırınca mecburen onun yanına oturdum. Muratsa baya harem kurmuş gibiydi az önce erkeklerin yanına otururken şimdi yeni gelen kızın yanına oturmuştu. Karşısında da Sude oturuyordu. En kötüsü de ben ona en uzak oturan kışiydim.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
KANDAMLASI (TAMAMLANDI)
ActionÜst katından gelen silah sesine bakmaya giden Aden daha dün gördüğü kadının ölüsüyle karşılaştı. Bu görüntüyü asla unutamayacağını farkındaydı, belki de unutmaya vakti bile yoktu. Katille başbaşa olduğunu fark ettiğinde, cesedin yanına kendi cansız...