4 | Sigara.

979 104 87
                                    


Bölüm 3: Sigara.

Bölüm Şarkısı: Ariana Grande / Into You.

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

...

Rosè topuklu ayakkabılarının çıkarttığı tok sesi yok saymaya çalışarak köprüye doğru ilerledi. Esen meltem ile dans eden dere hafifçe akmaya devam ederken genç kız köprünün taşlarının çizgilerine basmamaya çalışarak ilerliyordu; kendi kendine oyun oynuyor, eğleniyordu. Kesinlikle yirmi yaşında bir kız gibi olmadığını biliyordu. Bir kere ailesi onu şımarık yetiştirmişti, kesinlikle onun suçu değildi bu durum. Bunlar Rosè'ye göreydi tabii ki.

Levi Ackerman'ın buraya geleceğini biliyordu çünkü öyle istiyordu. Onun rüyalarında, onun zihninde o ne isterse o olurdu. Hergün boşuna içmiyordu o ilaçları. Belki gerçek dünya onun etrafında dönmüyordu ama bu dünya kesinlikle onun etrafında dönüyordu. Yüzüne hafif bir sırıtma yerleştiğinde 'keşke sonsuz kadar burada yaşasam' diye içinden geçirmeden edemedi.

Genç adam, Rosè ile yeniden karşılaşmaları üzerine her ne kadar şaşırsa da hiç bozuğa vermemiş ifadesiz suratını sürdürerek, sürekli sigara içtiği bu yere gelmişti yeniden. Bu kız ile sürekli yüz yüze geliyordu. Normalde yeni tanıştığı insanlarla ya da müşterileriyle genel olarak mesafeli dururdu ama garip bir şekilde konu bu kıza gelince kendi istemediği hareketler sergiliyordu, bu durumdan hiçbir şey anlamıyordu.
Yine aynı şekilde olmuştu; kendi kendine normalde olduğu gibi davranacağını söylerken, kendini aniden genç kıza gülümserken bulmuştu.

"Merhaba Levi-san, ne güzel tesadüf böyle değil mi?"

Rosè içten bir şekilde dişleri görününceye kadar sırıtmış ve hasretle bakar gibi gözlerini gezdirmişti genç oğlanın suratında. Tesadüf falan değildi işte, kendi istemişti. Eğer tatlı bir imaj çizmek istemeseydi deli gibi kahkaha atardı şuan. Kendini filmlerin kötü karakteri gibi hissediyordu, en azından bencil olduğunun farkındaydı. Ama bencillik onun vicdanını hareketlendirmiyordu. Kendisi öyle yetişmişti; şımarık, bencil, kaba. İstediği gibi olurdu her şey. Bu yüzden rüyaları da onun istediği gibi olmalıydı

"Evet hoş bir sürpriz."

Siyah saçları güneşin dokunuşu ile parıl parıl parlayan adam kollarını köprünün korkulukların yasladı ve kafasını gökyüzüne çevirdi. Ceketinin iç cebindeki sigarayı çıkarttı ve yaktı. Zehirli tütün dudakları ile buluşunca kendisini öldürmeye yemin etmiş gibi derin bir nefes çekmişti içine. Burada bu doğanın güzelliğinin içinde vücuduna ihanet etmek en sevdiği aktivitelerden birisiydi, pişman değildi ama.

Kahverengi gözler yanındaki adamın her bir çehresinde hızlıca dolaştığında omuzlarını düşürdü. Onun sigara içmesini falan istemiyordu ama bir insan kendine işkence edebilirken en fazla böyle asil ve çekici görünürdü. Ve genç kız yine bencillik yapmış ve oğlanın görüntüsüne dayanamayıp hiç karışmamıştı, oğlanın ölümün yolunda bir adım daha atmasına.

"Rahatsız etmiyorum değil mi?"

Levi yumuşak çıkan sesiyle sorduğunda gözleri hala hafif esintili mavi gökyüzündeydi. Genç oğlan kendi gözlerinin gökyüzünden çok daha güzel olduğunu bilmeden baktı gökyüzüne.

"Hayır sorun yok lakin merakıma yenik düşüp soruyorum; neden içiyorsunuz bu şeyi? Anca kendinize eziyet ediyorsunuz."

Levi gözlerini yavaşça genç kadına çevirdi ve inceledi bir kaç saniye. İçinde garip bir his vardı sanki bu kız, Levi içinden ne geçirirse geçirsin biliyor gibiydi.

"Bilmiyorum. Sanki yaşadığım bunca anlamsız yılın anılarını ateşe veriyor gibi oluyorum."

Levi iki parmağı ile yavaşça dudaklarından ayırdı zehirli tütünü. Bunu neden tükettiğini o bile bilmiyordu. Bazen bir şeyleri yapmak için sebebe ihtiyaç duymazdı insan.

"Öyleyse bende, eksik anılarımı ateşe vermek ve cayır cayır yakmak istiyorum. "

Rosè sırıtan suratı ile Levi'nin elindeki yarısı kül olmuş sigarayı hızla çekip almış ve derin bir nefes çekmişti. Levi'nin anlam veremeyen bakışları ardından.

...
Heloo :)
Ben geldim.
Oy ve yorum yapmayı unutmayın hee.
Biraz sıkıcı ve kısa gelebilir ama bu hikayeyi pek uzun tutmayı düşünmüyorum.
Hehehehe.
Bu arada medya ile okuyorsunuz değil mi?
Kendinize iyi bakın!

Rüyalar Ve Gerçekler ❦︎ Levi Ackerman Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin