30.BÖLÜM

271 17 0
                                    

🌘

Yatağımın göçmesiyle gözlerimi araladım. Etrafa baktığımda Barlas’ın ayakucumda, Bartu’nun yerde oturduğunu Ömer ve Barın abimin ise ayakta dolabıma yaslandıklarını gördüm.

“Günaydın.” Yeni uyandığım için sesim oldukça kısık çıkmıştı.

“Günaydın prenses.”

Bugün bu evdeki, odadaki son günümdü. Bugün düğünüm vardı. Saate baktığımda 8’e geldiğini gördüm. Boş odamda gözlerimi gezdirdim. Sadece mobilyalar duruyordu. Masamın üstündeki dolabımın üstündeki eşyalarım kendi evime taşınmıştı. Yıllardır yaşadığım evden ayrılacak olmak çok zor geliyordu.

Yatağımda oturur pozisyona geçtim.  Ne demem gerektiğini bilmiyordum.

“Kahvaltı hazır. Sen üstünü değiştir biz çıkalım.”

Onlar çıkınca üstümü değiştirdim.

Dolabımda asılı duran gelinliğimde ellerimi gezdirdim. Beğenerek diktirmiştim. Geç kalmamak için evdeki işlerimi bir an önce halletmeliydim. Alpay’ın günaydın mesajına cevap verip odamdan çıktım.

Benim de gelmemle masaya geçtik.
Ortam çok sessizdi. Her zaman bizi güldüren Bartu hatta ikizler bile susuyorlardı. Özellikle babamın sessizliği tuhaf hissettiriyordu.

“Annecim kuaföre Alpay mı bırakacak?”

“Bırakayım dedi de alırsın dedim.”

Sessiz geçen kahvaltının ardından Barlas bizi kuaföre bırakacaktı.

“Siz inin geliyorum ben.”

Babamın yanına gittim.

“Babacım iyi misin?”

“İyiyim kızım merak etme.”

“Bir şey olursa ara.”

“Tamam kızım geç kalma hadi.”

Hazır olan arabaya bindim. Yaklaşık 20 dakikalık mesafedeki kuaföre geldik.

“Barlas sen gelinliği ver bana girme içeri.”

“Tamam işiniz bitince yaz.”

“Tamam.”

Gelinliğimle birlikte içeri girdik.

“Hoş geldin Alvina hadi otur hemen.”

Kafamı sallayıp oturdum. Hemen saçımı yapmaya başladılar. Çekim, gelin alma derken uzun işlerimiz vardı o yüzden bu kadar erken gelmiştik.

“Makyajı ağır yapmayalım abla. Sevmiyorum biliyorsun.”

“Merak etme ayarlayacağım.”

Benim ve kızların saç makyajı yaklaşık 2,5 saat kadar sürmüştü. Hafif bir makyaj ve ortadan ikiye ayırdığımız saçlarımı arkadan tutturarak bir model yapmıştık. Gelinliğimi giyerken abimlere ve Alpay’a haber verdim.

“Alvina çok güzel oldun.”

“Teşekkür ederim.”

Çalınan kornalar Alpayların geldiğinin habercisiydi. İçeri önce abimler girdiler.

“Gördüğümüz en güzel gelinsin prenses.”

Hepsinin gözleri ve göz çevreleri kızarmıştı. Ağlamamak için kendilerini sıkma çabaları bana sarılana kadar sürmüştü. Onların yaşlarını görünce bende kendimi tutamamıştım.

“Hepimiz adına konuşuyorum ki daha fazla ağlama. Bütün dünya karşında da olsa abilerin daima yanında olacak. En ufak sıkıntında yine bizi arayacaksın. Ne kadar büyümüş ve 25 yaşına gelmiş olsan da bizim için bizimle futbol oynamak için can atan o küçük kız olarak kalacaksın. Seni çok seviyoruz. Mutlu ol küçüğüm.”

Barın abim alnımı da öpüp çekilmişti. Yaşlarımı elimin tersiyle silip başımla onları onayladım. Onlar kenara çekilince içeri Alpay girdi. Giydiği siyah takımla çok yakışıklıydı. Beni görünce bir duraksadı ama önüme gelene kadar durdu.

Ağlamamak için gözlerine bastırdığı eliyle çok özeldi. Ellerini çekince akıttığı yaşı gördüm. Ona fırsat vermeden akan yaşı sildim. Yanağındaki elimi yanağına iyice yaslayarak konuştu.

 Yanağındaki elimi yanağına iyice yaslayarak konuştu

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
KIRIK KALPLERİN PARÇALARI (TAMAMLANDI)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin