《 29. Bölüm 》

492 51 1
                                    

Selamın aleyküm kar çiçeklerim 🙋‍♀️

Sembolümüzü alabilir miyim ❄

Keyifli Okumalar...


"Bunu yapmanı istemiyorum." Dedim net bir dille. Benimle dalga geçiyor olmalıydı gerçekten. "Seni evine çağırıyor Demir farkında mısın?" Selin ile bugün konuşup planını devreye sokacakmış ama buluşmak için Selin onu evine çağırmıştı. Demir benden habersiz gitmemek için evime gelmiş ve kibar bir dille anlatmaya çalışmıştı ama dediğini kulağı duymuyordu bence.

Demir sakinleştirmek istercesine yanaklarımı avuçlarının içine aldığında ben burnumdan soluyordum. Elbette kıskanıyordum o benim sevgilimdi. Tamam ona güvenim tamdı ama yine de bu onu başka kadınların önüne özellikle de ondan hoşlanan kadınların evine göndereceğim anlamına gelmiyordu. Şaka mı bu kim buna izin verirdi ki?

"Bebeğim önce sakin ol, oraya bizim için gitmek istediğimi biliyorsun değil mi?" ona ters ter bakarken bu halimden keyif alır gibi dudağının kenarı kıvrılmış suratımı izliyordu. "Bilmem bir şey değiştirmiyor gitmeni istemiyorum. O kadar rahat bir kadın değilim, anlayışlı olabilirim ama bu kadar değilim kusura bakma."

Ona sinirle bakmaya devam ederken yanaklarımda ki ellerinden tutup "Hem ya sana yeni bir tuzak kurarsa evine gidince fotoğraf çekerse bu defa aklayamazsın da senin adını çıkarırlar ve ne derece iğrenç ithamlarda bulunacaklarını biliyorsun." Dedim ikna etmek ister gibi tatlı bir sesle.

Demir derin bir iç çekerek eğilip alnımdan öptüğünde ikna olduğuna gülümseyerek hevesle yüzüne bakıp "Gitmiyorsun değil mi?" dedim direkt. Bu halime gülerek "Zaten gitmeyecektim katil civcivim sadece tepkini merak etmiştim. Söylediğinde reddedip işlek bir kafenin konumu attım zaten. Sen hiç kıskanmazdın, merak ederdin değil mi?" dediğinde şokla ağzım açıldı.

Ona inanamıyormuş gibi bakarken "Ya sen çok kötüsün aklımdan neler neler geçti sen biliyor musun?" dedim alınmış bir tavırla. Ellerinden kurtulup arkamı dönerken belime sardığı koluyla kendine çekti sertçe. Sırtım göğsüne yaslanırken beni iki koluyla daha sıkı hapsetti kendisine. Hiç kurtulmak istemeyeceğim bir tutsaklıktı kolları.

Başını boynumdan uzatıp sakallı yanağını yanağıma yaslarken "Kıskanç kedicik." Dediğinde sinirli bakmaya çalıştım ama bu kadar yakınımdayken kendimi kontrol etmek çok zordu. Omzuma bir öpücük bırakırken "Her haline ayrı aşığım kadın, her halin ayrı büyüleyici." Dedi boğuk bir sesle. Kalbim duyduğu sözlerle deli gibi çırpınırken iç çekerek "Bir gün bu sözlerin sonum olacak Demir." Dedim titrek bir nefes eşliğinde.

Demir gülümserken "Belki de sana olan hislerim içimden taşar ve benim sonum olur. İçimde taşıyamıyorum artık, çok fazlalar." Dediğinde gülmedim. Aksine kalbime acımasız bir sancı saplandı sanki. Kaşlarım çatılırken "Böyle şeyler söyleme, beni bırakmayacaksın asla. Tamam mı?" dedim.

KAR ÇİÇEĞİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin