° 6 °

2K 88 66
                                    

Bekledik , bekledik , bekledik. Sanki ölümüne bir bekleyişti. Oysaki sadece üç gün geçmişti. Annemleri de arkadaşımda kalacağım diye kandırmıştım .O üç günde her saat her an ölüp ölüp diriliyordum sanki. Onu gördüğümde içimde birşeyler kopuyordu. Onu hastaneye götürdüğümüz gün boyunca yoğun bakımda kalmış ardından ameliyat olmuştu. Çünkü vücudunda kurşun bulunmuştu. Hemde tam 3 tane! Sonraki gün ise tekrar yoğun bakıma alındı. Sedye ile önümden geçerken yüzüne iyice baktım ölü gibiydi. Sanki bütün kanı çekilmişti. Son kez bakar gibi ezberlemek istercesine dikkat kesildim. O yoğum bakım odasına tekrar girdiğinde bu sefer onu görebilecektim. Odanın bir yeri komple camdı. O gece hiç gözümü kırpmadan onu izledim. Ne kıpırdıyor ne bir tepki veriyordu. Sanki sanki ö-ölü gibiydi. Diğerleri de hep yanımdaydılar arada gidip gelselerde hiç yalnız bırakmadılar beni , bizi.

Seungmin : Min Ah hadi gel biraz uyu üç gündür doğru düzgün uyumadın.

Birkaç saniye gözlerine baktım ardından yine Bangchan'a çevirdim bakışlarımı.

-N-Nasıl uyuyabilirim Seungmin hım? O o orada ölü gibi yatarken n-nasıl?

Yine başlamıştım ağlamaya. Daha gücüm kalmamıştı. Yavaş yavaş kendimi yere bıkarktığımda Seungmin beni tuttu.

Seungmin : Güçlü olmalıyız Min ah lütfen bırakma kendini sen sen böyle yaptıkça dayanamıyoruz.

Gözünden bir yaş aktığında onları kötü yönde etkilediğimi doğrulamış oldu. Ayağa kalktım ve ellerimi cama koyup birazda yaslandım.

- Hadi Chan hadi uyan lütfen. Sen sen hep güçlüydün bunuda atlatırsın lütfen lütfen lütfen lütfen~

Sonlara doğru sesim kısılmıştı. Seungmin'i oturması için ikna ettikten sonra yine aynı pozisyonda onu izlemeye başladım. Olmuyordu uyanmıyordu işte! Kıpırdamıyordu bile! O o artık belkide... Gözlerimi kapattığımda hiç durmayan yaşlar yine yerlerini almıştı.

Jeongin : Kıpırdıyor hey hyungum kıpırdıyor! Tanrım baksanıza!

Duyduğum sesle gözlerimi açtım. Cidden kıpırdıyordu. Hatta durun uyanıyordu. Gözlerini yavaş yavaş açtığında ilk benimle buluştu gözleri. Yorgun yorgun bakıyordu benim kan çanağına dönmüş gözlerime. Yavaş yavaş bir tebessüm sundu. Bende buruk bir gülümseme ilr karışıklık verdim. Uyanmıştı işte artık artık bizimleydi. Doktor içeri girip kontrolleri yaptığında içeri girmek in izin istedik. Uzun uğraş ve ısrarların sonunda 5 dakika izin verdi. Koşa koşa odaya girdiğimde bu halime güldü. Yanındaki sandalyeye oturup gözlerine baktım. Özlemişim. Hemde nasıl.

-İyi misin ağrın sızın var mı hım?

Bangchan : İyiyim iyiyim sağol.

Jeongin içeri girdiğinde ağlayarak Bangchan'ın yanına koştu ve sarılmaya çalıştı ama son anda tuttular onu.

Jeongin : Hyuuunngg~ s-seni k-kay-kaybettim sa-sandım be-en ç-ç-çok ko-korktum~

Hıçkırıklarının arasından zar zor konuşmuştu. Üç gündür böyle ağlamamıştı şebek.

Bangchan : Hey iyiyim ben artık bakın korkmanıza gerek yok. Hem sizin şuan okulda olmanız gerekmiyor mu?

Woojin : Sen kaç gündür uyuduğunun farkında mısın!?

Bangchan : Gün mü?

Minho : Üç gündür ölü gibi yattın be! Korkuttun bizi çok.

Bangchan : Senin gözlerin neden böyle?

Bana döndüğünde gözlerimi saklamak istercesine kaçırdım.

Hyunjin : Çünkü üç gündür hüngür hüngür ağlıyor hyung.

Serseri / Bangchan  {Tamamlandı}Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin