•21•

911 58 16
                                    

Yüzü bakılamayacak haldeydi...

Bir takım sesler duyuyordum

Uyan uyanmalısın lütfen uyan geleceğim söz veriyorum geleceğim ben ben ölmedim buna inanma yaşıyorum...

Nefes nefese uyandığımda odamda ya da  onun odasında değildim.Burası şey kokuyordu. İlaç?

Minho : Hey hey uyandı doktor doktor çağırın!

Jeongin : Neeeeeee uyandı mı??

Hyunjin : Biliyordum!

Aklıma o sözler geldi. Yaşıyorum ölmedim bul beni bul beni Chan ben yaşıyorum bul beni bul beni

Ellerimle kulaklarımı kapadım.

Bul beni Chan ben ölmedim yaşıyorum.

-Hayır hayır sus lütfen beni kandırıp durma lütfen.

Sonlara doğru sesim kısılmıştı. Çıldırmak üzereydim.

Bul sevgilini Chan sonsuza kadar mutlu olalım~

-Sen öldün çık artık aklımdan! Sen o değilsin! Sen o değilsin!

Hadi ama Chanie~ beni deliler gibi severken nasıl böyle diyebilirsin.  Yoksa seni tekrar cezalandırmalı mıyım?

- Hayır hayır yapma lütfen yapma lütfen...

Hah şöyle yola gel! Şimdi sevgilim hadi bana gel kavuşalım. Vazgeç bu hayattan~

- İstemiyorum...

İsteyip istemediğini sormadım! Emrettim!!

-Rahat bırak beni artık rahat bırak! İstemiyorum istemiyorum istemiyorum istemiyorum İstemiyorum istemiyorum İstemiyorum istemiyorum!!!!!!!!

Minho , hyunjin ve doktor beni tutmaya çalışıyorlardı. Çünkü tekrar krize girmiştim ve duvara yumruk atmaya başlamıştım.  Gücüm bitip yere düştüğümde ağlamaya devam ettim. Minho'ya baktım.

- O yaşıyor. Kaza yerine gitmeliyiz.

Sonrasını hatırlamıyorum.  Sanırım bayılmıştım.

Akşam olduğunda ve uyandığımda Minho'yu hastaneden çıkmak için ikna etmeye çalışıyordum.

Minho : Bak kardeşim tamam bu kriz biraz farklıydı tam iki hafta boyunca uyanmadın ama o öldü bunu artık kabullenmelisin. 1 yıl oldu.

- Bana inanmıyor musun? Sende onlar gibi deli muamelesi mi yapıyorsun bana!?!? Ben sana herkesten çok güvenmiştim ama sen...

Minho : Off tamam dediğim gibi olsun oraya gideceğiz.

Yola koyulduk. Neden gidiyordum ki? Vaz mı geçmeliydim? Şu saatten sonra asla. Ne olursa olsun kafasındaydım artık. Kaza yerine vardığımızda oranın hiç değişmediğini fark ettim. Aynı o günkü gibiydi...

Minho : Şimdi ne yapacağız?

Elinde fenerle yanıma geldi. Tam ormanın karşısında dikilmiş öylece bakıyordum.

- Ormanda. Ormandaydı....

Minho : Bana sakın ormana gireceğimizi söyleme!

Elinden feneri aldım ve ilerlemeye başladım.

- Tamam tek başıma giderim o zaman.

Minho : Yah of tamam bekle bende geliyorum seni yalnız bırakamam.

Bir anda arkamı döndüm ve tek elimle boğazından tuttum sertçe.

- Ben deli değilim. Beni onlarla karıştırma.

Sakin ama sert konuşmuştum. Korktuğu her halinden belliydi. Onu bıraktım ve tekrar önüme dönüp ilerlemeye başladım. 

Bul beni sevgilim

Bulacağım

Bul beni

Bulacağım

Bul beni...

- Bulacağım.

Minho : Huh?

- Yok birşey sana demedim.

İlerledik , ilerledik , ilerledik. Onu bulana kadar durmaya niyetim yoktu.
Yaklaşık 3 saat sonra harabe bir eve gelmiştik. Ama ışık yanıyordu evin içinde. Birileri vardı. Işığı kapattım ve sessizce yaklaştım. Penceresinin tam yanına geldim ve içeri baktım gizlice. Ama gördüklerim bu , bu olamaz değil mi?


Heyecanlı yerinde kesmek kalp ben

Jsjsjjsjsjsj

İyi okumalar bebeklerim♥♥♥♥♥♥♥♥

Serseri / Bangchan  {Tamamlandı}Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin