little things

1.1K 46 84
                                    

tam anlamıyla simon'ın karşısına oturmuş ve ağzımıza sıçmasını bekliyorduk her yakalandığımızda bunu yapaıyordu ve bu sefer yakalanmaktan da fazlasını yapmiştık. hikayeyi attığımız ilk andan beri bizi defalarca aramıştı ama iz uyuduğumuz için ancak sabah görmüştük gece sarhoş da olsak ikimiz de salak gibi davranıp neler yaptığımızı hatırlıyorduk 'bir de gerizekalı gibi hikayeyi bana gizlemişsiniz salak mı var sizin karşınızda attığınız andan beri bütün fanlar sizi paylaştı sabahtan beri bütün haber siteleri sizi yazıyor ben iki yıldır sizin her yakalanmanızın üstünü örttüm ama bu artık ne yaparsanız yapın karışmıyorum size' dediginde korkuyla konuştum 'sacmalama simon boyle bi olay oldu diye bizi gruptan atamazsın çocukların kabul edeceğini mi sanıyorsun biz sana rağmen beşimiz aile olduk'
'Harry haklı simon ayrıca sözleşmemiz var sen her seferinde bunu başımıza kakıyosun' simon elindeki kalemi sallayıp bize ne diyorsunuz der gibi bakıyordu 'dalga mi geçiyorsunuz sence sizi birakir miyim sizin sayenizde dünyanin parasını kazanıyorum'
'Ne isgiyorsun o zaman sikik herif yine durmadan birbirimizden ayrı mı kalalım artık yeter herkes farkında zaten biz söylesek de soylemesek de görüyorlar birbirimizi sevdiğimizi' dediğimde louis elimi tuttu
'Hayır senin de dediğin gibi harry herkes zaten farkında ve bütün fanlarınız haberleri okuyan insanlar da size destek oluyor kimin uydurduğunu bilmiyorum ama biri benim sizin aşkınızı sakladığımı düşünüyorlar, ne salakca bi dusunce ama bu yuzden bu akşam basın toplantısı yapacağız ve ben de yanınızda olacağım saklamanızın benimle ilgisi olmadığını kendinizi hazır hissetmediginizi falan söyleyin konserden sonra yanınıza geleceğim ben zaten gazetecileri ayarladım. Ayrıca eleanoru falan soralarsa bizim sevgili olduğumuzu düsünmeyin diye ayarladık eleanor benim arkadaşım dersin louis' simon'ın ilk cumlesinden sonra kendimi louisin kucağına atıp sarılmıştım 'tamam çocuklar abartmayın hemen ilişkinize izin vermem hala homofobik olduğum vee ilişkinizden iğrendiğim gerçeğini değiştirmiyor' dedi simon bize iğrenerek bakarak ' ne var biliyor musun Simon' dedi louis oturduğumuz koltuktan kalkıp beni de kaldırarak simon'ın masasının ucundaki dosyaları ve kalemleri yere fırlatıp beni masaya oturttu bacaklarımın içine girip dudaklarıma yapıştı nerdeyse 1 dakika boyuca öpüştükten sonra geri çekilip 'kimse seni bizim birbirimizi sevdiğimiz gibi sevmeyecek' dedi louis

*EVDE*

çocuklar dün gece bizde kaldıkları için onlara haberi vermek için beklememize gerek kalmamıştı ama yolda louisle konuşup biraz dalga geçmeye karar vermiştik şimdi üçü de karşımızda oturmuş ağladığı her halinden belli olan louise bakıyorlardı ki louisi ağlatmak hiç kolay olmamıştı 'louis konuşacak gibi değil ki konuşmasın da zatn bundan sonra en azından benim olduğum yerlerde diyip' gülmemek için kendimi zor tutarak louise döndüm ' güldürme bwni styles ne deseydim simsona adam haklı en mantıklısı ayrılmamız yan yana olduğumuz her an saçmalıyoruz sen de bana ordann çıkınca sana aşık değilimseninle eğleniyordum dedin çok da umrumda değil zaten ben de sana karşı aynı şeyleri hissediyorum beni bunları söylemekten kurtardın teşekkür ederim' diyip kendini koltuğa attı çocuklar sadece bir louise bi bana bakıp anlamaya çalışıyordu ama niall nerdeyse dokunsak ağlayacak gibiyken konştu 'ya siz benimle taşşak mı geçiyorsunuz iki yıldır neler yaşadınız bir kere bile kavga etmediniz bu ne amına koyayım birden bire' 'niall haklı oğlum siz ayrılırsanız yaşayamazsınız ki birbirinizden bir saniye ayrı kalamıyorsunuz siz ne sanıyosunuz bu işi insanlar sizin aşkınızı kendilerine örnek alıyorlar siz en ufak bi engelde pes mi edeceksiniz diye sinirle ayağa kalkıp masadaki şişedeki suyu kafasına dikti 'ne lan bu? dalga mı geçiyorsunuz illa gidip o simonı öldüreyim mi istiyorsunuz ayrıca siz pes etmezsiniz bu ne şimdi' diye louse va bana bakarak konuştu liam 'bu ne biliyor musun liam' diya yalandan sinirim devam ederken louise doğru yürüdüm ne yapacağımı anlamış gibi ellerini tutmam için uzatmıştı ellerinden çekip onu da ayağa kaldırıp sarıldım 'şakaaa bu bir şakaa ben bu adamdan çocuk yapmak istiyorum ayrılır mıyım sizce?' diyip kahkaha attim niall eline geçirdiği bütün koltuk yastıklarını bize atiyordu 'gerizekalılar yüreğime indi ne kadam mal insanlarsınız bunun şakası mı olur simonı öldürmeye gidecektik' sonrasında çocuklar bizi azarlaya azarlaya koltuğa oturtmuş bütün olanları anlattırmıştı
*Akşam konserden önce*
'Vay bee çocuklar sahnenin onünü görmeniz lazım herkesin elinde mavi yeşil balonlar lgbt bayrakları var sizinle gurur duyuyorum simona rağmen vazgecmediniz' paul konuştuktan sonra onun da bizim de gözlerimiz dolmuştu paul ilk andan beri bize destek oluyordu çoğu zaman arkamızı o kolluyordu. Son hazırlıklardan sonra sahneye çıkmak için hazırdık hepimiz ilk defa bu kadar rahat çıkıyorduk sahneye saklayacak bişey kalmamıştı artık louise yazdığım şarkıları rahat rahat gözlerine bakarak soyleyebilirdim. Son kez birbirimize baktıktan sonra hepimiz sahneye çıkmaya hazırdık her zamanki gibi niall önden giderken kapıdan konser alanina girip ger cıktı arkasını dönüp 'Harry ve Louis sahneye çıkınca sakin olun çünkü her yer yeşil mavi her yerde lgbt bayrakları var ve insanlar çıldırmış gibi dans ediyor' hepimiz kapiya yaklasip sahneye baktigimizda kalbim yerinden çıkıcak sandim destek almak ister gibi louis'in elini sıktım ikimiz de yıllardır bu anı düşünüp hayal kuruyorduk ilk sevgili olduğumuzu söyledikten sonraki konseri hicbiri bu kadar mukemmel degildi sadece bir günde bu kadar organize olmaları o kadar mükemmeldi ki. Louis tuttugum elimi sıkı sıkı tutup omzuma öpücük kondurdu 'hadi çocuklar daha fazla kızları bekletmeyelim' diyip tuttuğu elimi birakmadan sahneye dogfu yürüdü lou çocuklar da arkamızdan her zamankinden daha coşkulu bir şekilde yürüyorduk.
*KONSER SONUNDA*
'Ben ne diyeceğimi bilmiyorum Louis ve ben 2 yıldır bu anı bekliyoruz biz bunun için hep hazırdık aslında çünkü ilk günden beri birbirimizin sevgisinden emindik ama önümüzde bazı engrller vardi diyelim, sessizce beni dinleyen kalabalığın içinden bi ses simon diye bağırdı ardından ben de dahil olmak üzere sahnedeki herkes gülüyordu 2 yıldır bu yaptığımız en sessiz konser sonuydu herkes pür dikkat beni dinliyordu, öyle de demeyelim de işte o engeller bizi bu güne getirdi aslinda konserden sonra bi açıklama yapacağız ama ben kendimi en iyi ifade edebildiğim yerde en iyi ifade edebildiğim sekilde yapmak istiyorum bu açıklamayı' mikrafondan ayrılıp konserin basında sahmeye atılan bayragı alıp omuzlarima attım

 *KONSER SONUNDA* 'Ben ne diyeceğimi bilmiyorum Louis ve ben 2 yıldır bu anı bekliyoruz biz bunun için hep hazırdık aslında çünkü ilk günden beri birbirimizin sevgisinden emindik ama önümüzde bazı engrller vardi diyelim, sessizce beni dinleyen kal...

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Sahnenin kenarında oturan çocukların yanına gidip louisi ayaga kaldırdım biz tekrar mikrafonun önüne giderken herkesdeli gibi ıslık çalıp alkışlıyordu 'bu şarkıyı yazdığım ilk andan beri her konserde söylerken hep başından sonuna louise bakarak söylediğim günü hayal ederdim gerçi hepiniz bu şarkıyı louise yazdığımı anlamıştınız ama bu da benim size kendimi ifade etme şeklim olsun' elimi louisin beline sarıp kafamı göğüsüne görmüştüm kokusunu içime çekip kafamı geri çekince şarkının başından sonuna kadar gözlerinin içime bakarak şarkıyı söylemiştim (little things)

Sahnenin kenarında oturan çocukların yanına gidip louisi ayaga kaldırdım biz tekrar mikrafonun önüne giderken herkesdeli gibi ıslık çalıp alkışlıyordu 'bu şarkıyı yazdığım ilk andan beri her konserde söylerken hep başından sonuna louise bakarak sö...

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
My medicineHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin