10.

611 26 22
                                    

'Louis oğlum niye öyle yürüyorsun' akşam yemeği için aşağı inince Jay bi anda sormuştu sorduğu sorudan sonra dün kapının önünden imayla konusarak gecen kızlar gülmüş louis de kızarmıştı 'jay teyze ya biz biraz salaklık yapıp evde top oynayalım dedik kızlar da tam kapının önünden geçiyordu zaten topu atayım derken kaydı düştü' jay onaylar mırıltılar çıkartırken annem bıyık altından gülüyordu. Louisi dürtüp annemi gösterince daha da kızardı 'hadi hanımlar geçin masaya kalanları biz getirelim saatlerdir tembellik yapıyoruz zaten' louis annemi ve jay teyzeyi resmen ittirerek mutfaktan çıkardı. 'noldu kediciğim canın yaramazlık mı yapmak istiyor' louisi buzdolabıyla arama sıkıştırdım 'oglum salak mısın lan utançtan ölüyorum simdi bıri gelse ne dicez herkes bıyık altından gülüyo zaten' yanağını öpüp geri çekildim 'tamam sevgilim şaka yapıyorum zaten hadi bekliyolar bizi' masanın üstündeki bütün ağır tabakları bana verip küçük tabakları eline aldı 'heyyy niye ben ağırları taşıyorum' louis öpücük atıp salona doğru yürüken bağırdı 'çünkü bileğimi burktum hazzy zaten zor yürüyorum' elimdeki tabakları düşürmemek için yavaşça masaya ilerlerken 'haklisin loulou'm böylece seni çok zorlamamak gerektiğini öğrendik' kızlar hariç sofradakiler anlamamış şekilde bakarken Mark ' aaaa bu çocuk yıllardır lisanslı futbolcu bir kere sakatlanmadı siz nasıl başardınız'
'Haklısın mark amca futbolda ne kadar iyi olduğunu benim kadar kimse bilemez ama kalede biraz kötü toplar sert çarpıyo' resmen sofrada herkesin önünde cinsel hayatımızı konuşuyorduk söylediğim şeyden sonra louisin içtiği su burnundan fışkırmıştı 'doğru ama harry ortasahada da kalede de çok iyi. Ben ne kadar harry'nin hep ortasahada olmasını istesem de ben kalede kötü olduğum için mecburen o kaleci oluyor' artık ne hakkında konuştuğumuzu kizlar bile anlamadığı için onlar kendi aralarında konuşmaya başlamışlardı 'iyi ama harry yıllardır futbolda berbat küçükken bile kursu ilk günden bırakmıştı' dedi annem 'aaa anne teyze sen harry futbol oynarken bir görsen, söylediği şeyin farkına varınca ikimiz de kahkaha atmıştık, yani açıkçası ben görmenden yana degilim ama emin ol görsen futbolda ne kadar iyi olduğunu anlardın'

'Hadi film izleyelim' fizzy heycanla koltukta hepimizin yüzüne tek tek bakıp dudağını büktü 'ne izliycez kii eğlenceli bişeyler olsun' jay'in sorduğu sorudan sonra lottie kendini koltuktan atıp kumandaya koştu 'evett şimdi aileninizin sinema görevlisi geldi söyleyin bakalım ne izliyoruz?'
'Çocuklar oyunbozanlık yapmak istemem ama zaten yarın akşam gidiyoruz bişeyler içip muhabbet etmeye ne dersiniz?' Dedi robin annem heycanla ellerini çırpıp 'evett gelirken çeşit çeşit şarap getirmiştim hadi çocuklar' ikizler yemekten sonra hemen uyuduğu için hepimizin ikna olacağını biliyorduk 'o zaman ben gemm ve lottieyi alıyorum peynir tabağı hazırlıyoruz louis ve harry de bahçedeki masayı hazırlayın' fizzy mutfağa gidetken gemm ve lottie de peşinden gidiyordu 'eeee çocuklar biz oturalım mı burada' jay koltuğa yayılırken halinden memnun şekilde konuşuyordu 'evett balımm siz burda bizi bekliyorsunuz biz size hizmet ediyoruz' jaye öpücük atıp Louis'in peşinden bahçeye çıktım 'louloum istersen sen otur hâlâ canın yanıyor mu  çok bisey yok zaten ben hemen hallederim' 'saçmalama hazzy ilk defa yaptım sanki hem o kadar abartılacak gibi değil' 'eeee bunlar bizi buraya gönderdi ama hangi masayı hazırlıcaz ki?' Louis bana cevap vermeden bahçeye bakan mutfak canımdandan içeri sarktı 'şişştt bana bakın sevgilimin niye kafasını karıştırıyorsunuz hangi masayı hazırlayacağını söylesenize' fizzy alayla camdan louis'in kafasına vurdu 'aaaa 20 yıllık abime bakın kıvırcığın biri için bana ters yapıyo. Büyü mü yaptin oğlum sen benim kirpime' masadan aldığım bardakları camdan mutfaga uzatırken fizzye dil çıkardım 'aşık abin banaa aşıkk' fizzy tabakları elimden aldıktan sonra hafifçe kafama vurdu 'manyak mıdır nedir yaa oğlum siz niye liseli ergenler gibisiniz yıllardır' louis ve ben gülerken gemma ve lottie elindeki peynir tabaklarını louisle elimize tututuşturduktan sonra lottie 'bana bakınn çok fazla oturmak yok erkenden uykumuz geldi diyin odalara çekilelim onlar da hemen uyurlar zaten gidelim deniz kenarına ilk defa yazlığa gelip gençler gecesi yapmadıkkk' peynir tabaklarını masaya bırakıp kızlara geri döndüm 'ya geçen gece tam sizin odaya gelecektik kapıyı bi açtık annem tuvaletten çıkıyor dedi ki ne işiniz var bu saate gidin yatın çok iyi geldi bu tatil ama hiç muhabbet edemedik sizinle o kadar çok şey var konuşacağımız şuna bakın tatil bitti resmen 1 hafta sonra biz eve geri donucez bu gece bi şekilde çıkalım sizinle' dedi louis 'tamam bakın şimdi çağırıyom bizimkileri 1 2 saat otururuz onlarla sonra işte deriz biz çok yorgunuz gidip uzanalım diye sırayla çıkarız odalara bizim odaya gelin oranın balkonu arka bahçeye açılıyo hemen ineriz aşağı' diyip salona acılan bahçe kapısına doğru yürüdüm kızlar da mutfaktan içeri dogru geçerken louis tabakları ve bardakları masaya yetiştiriyordu 'hanımlar beylerr soframız hazır sizi bekliyoruz' diye salona seslendim 'hadi gidin bakalım ben de şarapları getirmeye gidiyorum' dedi annem herkes bahçeye doğru giderken o şarapları almak için mutfağa gitti. Herkes sandalyelerine otururken louis ayakta kalınca dik dik ona baktım annem elindeki şişeleri gayet rahatca taşıyarak bahçeye geldiğinde louis robin'in yanındaki sandalyeyi çekip 'buyrunn hanımefendi buraya oturun' diyip annemin oturmasını beklerken bana göz kırptı 'yok anne bak ben sana yıllardır diyorum biz bu çocukları hastahanede karıştırdık galiba' yalandan sithemle konuşup louise dudak büzdü Jay teyze 'hahahahaaa ayy haklısın valla jay aralarında iki yaş olmasa cidden düşüneceğim bu dediğini. Ya da kayınvalidelerine kendilerini sevdirmeye mi çalışıyorlar acaba?' Annem gülerek söylediği şeyden sonra elindeki şişeleri kaldırıp konuştu' eeee kimler ne içiyor söyleyin bakalım' Robin annem ve jay'in ne içtiğini anlamış gibi beyz şarabı açıp onların bardaklarını doldurdu 'buyrun bakalım hanımlar sizin ne içtiğinizi söylememenize gerek yok seçimlerinizi biliyoruz' dedi Mark daha açılmamış olan kırmızı şarabı alıp 'herkes her zamankinden içiyorsa bize de kırmızı dolduruyorum o zaman Robin?'dedi sorar gibi robin onaylar gibi gülerken kadehini uzattı 'ohooo bu masadaki gençler bizi dışlıyor mu?' Fizzy hepimizin güldüğü cümlesini tamamladıktan sonra 'o zaman abiniz de sizin her zaman içtiklerinizi doldursun' diyip kızların bardaklarını önüne çekti louis birine bol meyve aromalı beyaz şarap birine mark ve robinin favorisi olan ağır kırmızı en sonuncusuna da annemlerin içtiği daha ekşi bir tadı olan beyaz şarabı kattı 'fizzy bol meyveli ve tatlı,ilk doldurduğu kadehi fizziye uzattı, lottie en sevdiği olmasa da ona en benzef olan sert kırmızı şarap, diğerini de lottie'nin önüne bırakınca lottie minnetle gülümsedi, vee son olarak gemmaya annem ve anne teyzeyi bile bu şarabı gemma alıştırdığı için her zamanki favorisi beyaz şarap, gemmanın önüne bıraktığı kadehle  gülümseyip yerine geri oturdu, eee hanımlar yanlışım var mı' hepsi kadehlerinden bir yudum alıp gülümsedi 'her zamanki gibi mükemmel bi hafızan var tomlinson' dedi gemm 'annee üzümlü şarabı unuttun mu yoksa' şişelere bakarken anneme döndüm 'hayir oğlum unutur muyum hiç ama bulamadım bunların yanında' dediğinde onaylar mırıltılar çıkarıp arkama yaslandım. Louis önümdeki kadehi alıp hem kendi bardağına hem de benimkine tatlı bir tadı olan kırmızı şarabı doldurdu 'bunun tadı üzümüyle benziyor harold al bakalım bununla idare et' diyip bardağı bana uzattı. Sözde 1 2 saat oturup odalarımıza kacacağımız  masada 4 saat oturmuş muhabbet etmiş kahkaha atmış ve telefonlarımızdan çıkan kahkahalarımız arasında zar zor duyulan müzikle bolca dans etmiştik. İlk bizim kalkacağımızı düşündüğümüz masadan uykusu gelen annem ve jay kalktıktan sonra mark ve robin de onların peşinden odalarına çıkmıştı 'çocuklarr hadi kabul edelim bizden daha gençler ve onlarla çok eğleniyoruz' saatlerce gülmekten hepimiz karnı ağrıyan fizzy karnını tutarak  konuştuğunda hepimiz gülümseyerek onaylamıştık. 'Bakın şimdi odalara gidiyoruz herkes mayolarını giysin en fazla 10 dakika sonra burda buluşuyoruz dolaptan atıştıracak biseyler alip sahile gidelim 1 2 saate güneş doğacak zaten sabah da bizimkiler kalkmadan geliriz' gemma daha sözünü bitirmeden hepimiz cevap bile vermeden odalarımıza çıkmaya başlamıştık. Odaya girince küçük sırt çantamı çıkartıp içine louis ve benim için havlu koyduktan sonra kızların unutulacağını bildigim icin onlar icin de koyup cantayı kapatacaktım ki louis komibinin içinden iki şişe şarap çıkartıp bana uzattı 'bunlari da koy en sevdigin üzümlü burda anneye çaktırmadan odaya çıkardım digeri de geçen yazdan beri yazlıkta baya yıllanmış bişey eminim çok iyidir' 4 saatir ardı ardına şarap içmemize rağmen kimsenkn daha fazlasına hayir demiyecegini bilerek şişeleri de kırılmayacak şekilde çantaya koydum 'loulou mavi mayomu gördün mü' çantayı kapının yanına koyduktan sonra yanımda mayosunun ipini bağlayan Louise döndüm 'sevgilim onun valizde olması lazım çıkarmıyorsun kaybolmasın diye' yatagin altindaki kendi valizimi çıkarıp açınca mutlulukla gülümsedim 'haklisin louloum burdaymış' mayomu giyip üstüme Robinden çaldigim bana büyük gelen kısa kollu beyaz keten gömleği giydim yatağın üstüne rasgale atılan gozluklerimizi alip benimkini kafama louisin gözlüğünü gözüne takıp elini tuttum 'hadi bakalım ergenliğe yeni girmiş çocuklar gibi evden kaçalım'

My medicineHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin