Yeni bölüm ile karşınızdayım . Umarım beğenirsiniz. İyi okumalar..
Mültimedya İdilin yeni hali.
Vote ve yorum lütfen.
Bazı söylenen sözlere karşı tutuluruz. Diyemeyiz bir şey. Donup kaldığım 1 dk boyunca onca sözcük geçti ki içimden. Bir ara gel o zaman demek bile geçti. Sadece seni özledim demekte geçti. Ama diyemedim.
“ Iı şeyyy Yaz tatilinde görüşürüz. Kendine iyi bak. " deyip kapattım telefonu. Bazen bu kadar sevgiyi hak etmediğimi düşünmüyor değilim.
--
Okul yine aynı iğrençliği ile devam etmişti ve şuan son dersteyiz. Çıkış ziline 2 dk kaldı. Şuan 119 sn. Şimdi 118.117.116.115. Ah evet saniyeleri sayıyorum. Yok delirmedim. Belki biraz. 110. 109.108.107. Hoca artık sus şu 100 saniyede ne kafama sokacaksın allasen ? Defteri kapatıp çantama koydum. Ön sıradakiler hala dikkatli bir şekilde dinliyordu. Anlamıyorum, beyinleri error vermiyor mu ? Benim beynim bir süre sonra almak istemiyor. Gözlerim ise tahtaya bakmak istemiyor gibi hep pencereye bakıyor. Ama inanıyorum ki o öndekiler benden daha önce yaşlanacaklar. Yaşasın kötülük.
Zil çalınca Sude ile çıktık. Aylin ise .... Anlarsınız ya ;) Çıkma teklifi almış sanırım. Neyse biz de Sude ile yanlız..
3 gün sonra
Her şey aynı sıradanlığı ile geçiyor. 3. sınavlar başladı. Bu yüzden biraz daha ilgileniyorum derslerle. İlgileniyorum dediğim 1 saat daha fazla bakıyorum kitaba.
Batuhana olan ilgim ise daha azaldı. En azından yanında bir kız görünce sinir krizine girmiyorum. Sinir krizi aklıma geldi de iyi ki krize girmişim. O zaman Elifi, Eylülü, Denizi, Egemeni tanımazdım.
3 gün için de hepsi ile konuştum. Egemen mesajı için özür diledi. Siniri bozuk olduğu için öyle yazmış. Eylül kavgadan kurtardığım kız ile kavga etmiş. Sözlü kavga. Elif matematikten 32 almış. Tabi ben de Elifin hocaya olan küfürlerini duymak zorunda kaldım. Deniz ile ise arkadaşça konuştuk. Yani inanmayacaksınız ama yeni bir espiri bulmuş onu bana söyledi ve gerçekten iğrençti. Bugün ise Umutu aramaya karar verdim. Ben bir insanın bu kadar üstüne gitmem. Gidemem. Herkes hata yapar sonuçta değil mi ?
“ Alo İdil ? "
“ Umut ? Nasılsın ? Berk ile falan konuştum. Seni de arayım dedim. "
“ İyiyim, açıkçası aramana şaşırdım. "
“ Umut ne kadar sürebilir ki böyle. Eskisi gibi dost olmak istiyorum sadece. "
“ Dost öyle mi ? "
“ Öyle "
“ Seni kaybetmek istemiyorum. Bu yüzden olur yani dostuz. " deyip güldü. Bu biraz gergin bir gülüştü. Dost olmamız yerine sevgili olmamızı istediğini bilsem de ona karşı bir şey hissetmiyorum.
“ Tamam dostum o zaman yaz tatilinde görüşürüz. " deyip güldüm bende. Onun da güldüğünü duydum.
“ Geldiğin gün beni ara olur mu ? "
“ Tamam ararım. Neyse kapatıyorum bayy "
Şimdi herşey daha kolaydı. Daha güzeldi. Birisi ile bir sorunum olduğun da kendimi rahatsız hissederim her zaman.
--
Yarın sınav olmadığı için kızlar ile planladığımız gibi önce kuaföre gittik. Saçlarımı omuzlarıma kadar kestirdim. Açıkçası hoşuma gitti. Kızlar da beğendi. Aylin sadece saçlarında ki kırıkları aldırdı. Sude de kaşlarını aldırdı. Kuaförde uzun bir süre durduktan sonra bir AVM ye girdik. Alışveriş yapıp bir kafeye oturduk. Güzel bir günün ardından eve gelince direk odaya attım kendimi. Düşündüm de sanki herşey eskisine göre daha güzel..
ŞİMDİ OKUDUĞUN
~ Saplantı ~ Tamamlandı.
Roman d'amourAşıkken unutmak ne kadar zordur? Peki bir kalp iki kişiyi birden taşır mı? İdilin sıradan olan hayatı İstanbula gitmesi ile değişir. Tekrar eski şehrine döndüğü de ise her şey daha ilginç bir hal alır.