Final ( Part 2 )

4.9K 234 5
                                    

Nefes alırken bile kalbinin acıması, gözlerin kapalıyken bile başının dönmesi, uzun süredir yatıyor olsan da yürümeye halinin olmaması o kadar yorucu ki. Etrafta ki nefes sesleri bile başıma sopa ile vuruyorlarmış gibi hissettiriyor.

Gözlerimi açmak istemiyorum çünkü eğer açarsam bana acıyan gözler ile bakacak kişiler var , hissediyorum. Hani kızın başına bir şey gelir de gözlerini açtığında neredeyim ben der ya. Ben nerede olduğumu biliyorum. Ne yaşadığımı da biliyorum. Beni buraya kimin getirdiğini de. Sadece onlar beni baygın sanıyorlardı. Ben sadece hayata gözlerimi açmak istemiyorum. Bunu düşünemiyorlar.

Eğer açarsam ne olacağını da biliyorum. Annem başıma geçip saçımı okşayacak ve geçti diyecek. Etrafta halime ağlayanlar olacak asıl benim ağlamam gerekirken..

Tecavüze uğradığım andan sonra hiç açmadım gözlerimi. O an da açmadım ki. Açıp o şerefsizin gözlerine mi bakacaktım ? Beni kucağına alıp tam Batuhanın önüne bırakmıştı. Batuhanın bağıran sesinden anlamıştım bunu. Sonra ise tüm bağırışları , küfürleri sessiz hıçkırıklara dönüştü. Batuhan benim için ağlamıştı. Ha birde özür dilemişti.

Gözlerimden bir yaş damladı ve hıçkırığıma engel olamadım. Sesimi biri duymuş olacak ki uyandı dedi.

“ Hadi kızım aç gözlerini. Ağlama bir tanem. Gözünün bir yaşına kurban olurum annem. "

Ağlamaktan kısılmış bir ses.. Annemin sesi.

Başımı okşayan bir el. Tahmin ettiğim gibi. Peki sonra ? Elimi tutan bir el ?

“ İdil ? " Tüm olanlara karşı güçlü durmaya çalışan bir Deniz.. Elimi tutan sıcak bir el..

Buraya kadar tüm tahminlerim tuttu. Ve sonra olacaklar ise her zaman yanındayım diyenler. Ama aslında ayrılacağımızı bilmeyipte bunu söyleyenler.

Bunları söylemelerini istemiyorum ki. Hayatta kalmam için bir neden söylemelerini istiyorum. Kim için yaşayacağım ? Batuhan mı ? Onu bir daha görmem bile. Peki Deniz mi ? Öyle olsa bile onu mutlu edemem çünkü unuttunuz mu benim saplantılı bir aşkım vardı.

Daha fazla düşünmek istemediğim için zor da olsa açtım gözlerimi. Sağdan sola hepsine baktım. Elif, Eylül, Deniz, Selin, Berk, Umut, Egemen, Annem , Babam, Aylin ve Sude. 

Sadece yanlız kalmak istiyorum desem ne olur ?

Denizin gözünden

Uyandığını hıçkırığından anlamıştım. Bize Berk haber vermişti. Hemen buraya gelmiştik sonrasında. Ne olduğunu, neden olduğunu bilmiyorum. Bildiğim tek şey bunu ona yapanı veya yapanları bulup gebertmek istediğim.

Evet ağlamadım çünkü burada yeterince ağlayan kişi var. Bu İdile güç vermez ki. Daha çok onu üzer. Ve ben ne yapacağımı biliyorum. Hep onun yanında olacağım. Unutmasını sağlayacağım. Bunu ikimiz yapabiliriz.

Ama o istemez ise uzaktan korurum onu. Ama intihar ettiğini düşünmek istemiyorum bile. O ölürse..

Bunu düşünmeye gerek yok. Evet psikolojisi bozulacak ama tedavi olabilir sonuçta. Ne kadar süre böyle kalabilir ki?

Gözlerini zor da olsa açtığında sulanmış mavi gözleri güçlü durmamı zorlaştırıyordu. Ağzımdan adı çıktı sadece. Elini tuttum destek verircesine. Ama öyle duygusuz gözlerle bakma. O gözler parıldamayı hakediyor. Böyle boş bakmayı değil.

“ İdil ? Birazdan eve gideceğiz. Dinlenirsin. " dedi annesi. Sadece konuşmasını istiyordu o da. Anne sonuçta. İyileşmesini istiyor.

“ Hiç bir şey geçmeyecek bunu hepimiz biliyoruz. Ben sadece yanlız kalmak istiyorum. " dedi hepimize bakarak. Sanki bizi tanımıyor gibi konuşuyordu. Bu çok sinir bozucu olsa da ne diyebiliriz ki ? Madem böyle olacaksın İdil ben de ne yapacağımı biliyorum.

“ Şimdi ne yapacaksın ? Yanlız olunca ne olacak ? Unutacaksın İdil. Bu o kadar zor değil. Kurtulmak için de intihar falan etmeyeceksin. " dedim.  Ağlamaya başladı.

“ Bu duyguyu anlayamazsın tamam mı ? Sanki basit bir şeymiş gibi davranmayın. Benim hayalim bu değildi. Nasıl hissettim biliyor musun ? Değersiz bir parça gibi. Hiçbir şey yapamadım. Güçsüzdüm. Ve ben sizin acıyan bakışlarınızı istemiyorum. Bu yüzden yanlız kalmak istiyorum. "

“ Değersiz bir parça değilsin. Benim için değerlisin. Evet güçsüzsün ama yanlız kalırsan daha güçsüz olacaksın. Ve sana sadece yanında olduğumuzu söyleyen gözler ile bakıyoruz. Başka bir anlamı yok. "

Daha şiddetli ağlamaya başlayınca herkes omzuna koydu elini. Hadi ama bu mu destek ?

Gidip yattığı yatağa oturdum hemen ve göz yaşlarını sildim. İki parmağım ile ağzını gülermiş gibi yaptım. Sonra kendisi güldü biraz. Bu iyi bir şey değil mi ?

Sarılınca kafasını omzuma koydu. Sonra o da kollarını belime koydu. Odadakiler çıkmaya başladı.

“ Bak bu sana ani gelebilir ama şunu söylemeliyim. Hep benimle olmanı istiyorum. İkimiz mutlu olabiliriz. Seni seviyorum İdil. İstanbula geldiğin ilk andan beri. "

“ Benimle mutlu olamazsın Deniz. Seni mutlu edemem. "

“ Şişt şuan bir şey hissetmiyor olsan bile ben beklerim. En azından 40 yaşına kadar. " dedim ve güldüm. O da güldü.

Geriye sadece bunu ona yapanı bulmak kaldı. Ve bulacağım da.

~ Saplantı ~ Tamamlandı.Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin