Başımın ağrımasıyla uyandım sabaha, bugün lise'ye başlayacağım ilk gündü. Lise'ye geçtikleri için anlamsızca bir heyecan vardı arkadaşlarımın yüzlerinde, onları öyle görünce kızdım kendime, onlar gibi memnun olmak isterdim bu durumdan.
Ben bu yaşta anatomi çizdiğim için ilk okulda hep hocalarımın dikkatini kara kalemlerlerimle çekerdim ve kesinlikle resim çizmek benim için büyük bir tutkuydu, derslerle aram pek iyi değildi o yüzden güzel sanatlara hazırlıyordum kendimi, sınavına daha doğrusu, herkes kazanacağımdan emindi, ben de dahil ve tek emin olduğum konu buydu, kesinlikle güzel demek bile çirkin kalır diyecek kadar mükemmeldi, hele ki yaşıtlarımla kıyaslarsam kendimi bu konuda fazlasıyla ukalaydım.
Abim Güzel Sanatlar Lisesi mahallemize uzak olduğu için o okula değilde şehrin tabiri caiz en pis okuluna göndermeyi tercih etti gözünün önünde olmamı istediği için, zorla. O günden beri resim çizmedim, huzur bulduğum tek şeye küsmüştüm istemeden.
Zorla da olsa gittim okula, geri geri gitmek isteyen adımlarımla ilerledim okulun kapısına doğru abimle birlikte, abim bu okuldan terkti, arkadaşları hâlâ bu okuldaydı ayrıca, tuhaf ama nedense güzeldi havası, okul inşaat halindeyken diğer ayrı bir bölümüne göndermişlerdi idare tüm öğrencileri, dokuzuncu sınıftan, on ikinci sınıfa kadar hepsi tek bir devreydi, maalesef sabahçı.
Çözmeye çalıştığım gözlerle etrafı süzerken birden okul kapısından giren Kerem ve Aslan'ı gördüm. Abim arkadaşlarının yanına gitmişti bunu bilerek öptüm Kerem'i.
Aslan'lada merhabalaştıktan sonra Kerem "bundan sonra Aslan'a emanetsin" dediğinde dediği cümleyi çözmeye çalışıyordum. Ne yani o burada mı okuyordu? Hem okusa bile daha doğru düzgün tanımadığım birisine ne diye emanet ediyordu ki beni? Sinirli bir şekilde Kerem'e bakıp, "oldu" diyerek yanından ayrıldım peşinden gelmemesini söyleyerek. Bu korumacı hallerinden sıkılmıştım artık. Aşık mıydım bilmiyorum ama seviyordum onu, hem de çok.
Sınıfa girdiğim de bir üst sınıf olan arkadaşımla karşılaştık, Aysu ile çok yakın değildik önceden ama buna rağmen yanımdan ayrılmıyordu, daha yeni olduğum için memnundum da bu durumdan.
Sınıfımın sıcak bir havası vardı ama önümde ki kız hariç, sorularıyla beni bunaltıyordu. Kolay kolay kimsenin kalbini kırmam ama daha yeni tanıdığım Aslı resmen ahiret soruları soruyordu bana klasik bir şekilde.
En son "sen hiç susmuyor musun?" dediğimde bozulmamış bir şekilde "ya ben tanımaya çalışıyordum sadece" dedi yüzsüzlüğünü koruyarak, iyi de ona ne benim sevgilim var mı, yok mu, abisine filan mı alacaktı anlayamadım. "Tamam" dediğimde tam konuşacaktı ki sıraya gömdüm kafamı.
Teneffüs zili çaldığında şükür çektim içimden. Aysu sınıfımın kapısında bekliyordu arkadaşıyla. Aysu bizi tanıştırırken Şeyda ile samimi bir şekilde sevmiştim bu kızı, sıcak kanlı bir yapıya sahipti.
Bahçede dolanırken birden arkamdan "Deriin bir saniye bakabilir misin?" diyen Aslan'ı görmüştüm, cevap verecekken birden ne kadar sıkıldığımı düşündüm bu durumdan.
Lara'yı sadece bir kere aramış ayrıca, Lara buraya gelirken söylediğinde şok olmuştum, kızları bırakıp yanına giderek "evet Aslan" dedim bunalmış bir tavırla, "Lara'yla sevgili olduğumuzu söyleyecektim" dedi yine titreyen sesiyle, "evet biliyorum söyledi ama bir kere aramışsın sadece onu" dedim, nedenini merak ettiğimi belirterek, "seviyorum Lara'yı cidden" dedi, iyi de sorunun cevabı bu değildiki.
"O zaman daha sık görüşün" dedim gülümseyerek. "Ee-vet tabi" dedi sanki ne diyeceğini bilmeden, "peki" diyerek uzaklaştım yanından. Hâlâ arkamdan bana baktığını hissedebiliyordum cidden.
Aslan bu okulda çift dikiş, ve dokuzuncu sınıf olmasına rağmen okulun en popüler çocuğu diyebilirim, çok yakışıklı değil ama karizmatik olduğu kesindi çevresinde dolaşan kızlardan dolayı belli oluyordu kolayca.
Gerek kavgalarından, gerek asiliğinden bir şekilde adı duyulunca korkardı herkes ondan, hâlbuki bir vursan uçacakmış gibi bir havası vardı balık etli olmasına rağmen.
Eve döndüğümde köpeğim Paşa'yla ilgilendikten sonra Kerem'le mesajlaşarak uyuyakalmıştım, her ne kadar görüşmek istesede cidden yorulmuştum, kibar bir dille geri çevirmiştim onun bu isteğini.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sana İnat, Yine Sen
RandomMerhaba, 20 yaşındayım. İlk öncelikle yazım yanlışlarım varsa kusura bakmayın, daha yeniyim. Bu hikaye geçmişten geleceğe doğru yöneliktir, Gerçek hayattan alıntıdır, umarım ilginizi çekebilirim. Şimdiden çok teşekkür ederim.