Hava kararmış fakat hala annem ve abimden ne ses vardı ne soluk. Bütün duyguları bir arada yaşıyordum. Korku,merak, şaşkınlık, üzüntü. Bütün kara bulutlar benim üzerimde toplanmış gibiydi bugün. Karamsar düşünceler beni etkisi altına tam alacakken kapı çalmıştı en sonunda.
Annem ve abim gelmiş, hiç seslerini çıkartmadan oturma odasına gidip oturmuşlardı. Benim merakım onların hiç umurlarında değildi anlaşılan.
"Biri bana ne olduğunu anlatacak mı? Herhalde normal birşeymiş gibi karşılamayacaksınız. Her gün evimize polis geliyormuş gibi davranmayı kesin" dedim sinir ve merağımı onlara yansıtmaya çalışırken.
Birden abim ayağa kalkıp üstüme yürüdü anlam veremeyeceğim bir şekilde benim sinir kat sayımın zirvesine geçerek.
"Aslan" dedi kısa ve net bir şekilde
"Ne Aslan'ı abi ne saçmalıyorsun sen?"
"Polisler onu bıçakladığım için gelmiş" dedi çok basit birşeyi dile getirirmiş gibi hıphızlı bir şekilde.Böyle birşey böyle bir an yaşamamıştım ben. Bütün kelime haznem daralmıştı, bi ton şey demek isteyip tek bir kelimeyi çıkaramıyordum ağzımdan. Nefret duygusu bütün bedenimi sarmıştı sanki. Duygularımın en ağır basanıydı şu an nefret. Canımdan çok sevdiğim abime düşmandım artık. Aslan'ı çok merak ediyordum. Abim yerine oturmuş beni anlamsız bir şekilde annemle izliyorlardı. Cebimdeki telefonumun titrediğini hissettiğim an Aslan'ın olacağını düşünerek koştum odama. Ona birşey olmuş olasılığı benim nefes almamı engelliyordu. Düğümlenmişti boğazım, canım çok acıyordu.
Telefonu elime aldığımda Aslan'ın adının yazdığını görünce ferahladı yüreğim bir nebzede olmuş olsa.
"Alo Aslan iyi misin? Nerdesin?" Dedim büyük bir telaşla
"Derin ben Aslan'ın abisi Baran. Aslan şu an uyuyor, kendine geldiğinde seni arayıp merak etmemen gerektiğini söylememi istediği için aradım. Şu an iyi, uyanınca arar zaten o seni. Merak etme tamam mı canım?"Anlam veremiyordum ben Aslan'ın iyi olduğuna emin olmak istiyordum. Onun sesine ihtiyacım vardı benim bir başkasına değil.
"Ben sizin evinizi bilmiyorum lütfen bana gelebileceğim şekilde mesajla tarif edin, Aslan'ı görmeden rahatlayamacağım çünkü ben"
O benim aksime
"Hayır cidden bunu yaparsak Aslan uyanınca bana çok kızar, kendini zora atacak bir durum inan yok şu an. Aslan seni uyandığında eminim arar. Şu anlık yapma sakın bunu, abin yeteri kadar sinirli"Halâ nasıl düşünüyorlardı abimi bilmiyorum ben bile düşmanken ona canını yakmış olduğu bir insan nasıl da iyimser yaklaşır bu duruma bilmiyorum. Abimi görmek bile istemiyordum.
"Peki, uyanınca lütfen aratın ciddi anlamda çok merak ediyorum. Çok teşekkür ederim düşünüp aradığınız için, iyi geceler Abi" dedim içimde olan duyguları bastırmaya çalışarak.
"Aa bir dakika uyandı Aslan" dediğinde içimdeki sevinci tarif edemem. Sanki bu olay hiç olmamış gibi mutlu olmuştum.
" Derin iyiyim ben sakın merak etme beni, yarın okulda görüşeceğiz zaten şimdilik biraz yorgunum ama yarına toplarım kendimi" daha fazla konuşacakken kestim sözünü
"Ne okulundan bahsediyorsun Aslan sen? Bu halinle okula filan gelme ben oraya geleceğim yarın"
"Derin kapatıyorum, iyiyim öyle büyük birşey yok güven bana. Yarın görüşürüz iyi geceler" dedi kısa bir şekilde tutmaya çalışarak.Soğukluğunu ahizenin karşısından bile hissedecek kadar tanıyordum onu. Neye kızgındı abime mi yoksa halâ onu düşündüğümü filan mı hissediyordu bilmiyorum. En azından konuşabilecek ve okula gelebilecek kadar iyi olması rahatlatıyordu bugünlük beni.
Annem ve abimi görmek bugün beni üzmekten başka bir işe yaramayacağını biliyordum. Bunun için gitmeyecektim yanlarına, abimin açtığı yarayı daha fazla kanattırmayacaktım. Derin bir uyku bana iyi gelirdi belki. Duş alıp çıktıktan sonra rahat birşeyler giyip uzandım yatağıma, dilerim ki bu kadar kötü şeye rağmen en kabussuz olanlardan olurdu uykum. En azından bunu hakediyor olmalıydım bu yorgunluğa karşılık.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sana İnat, Yine Sen
AcakMerhaba, 20 yaşındayım. İlk öncelikle yazım yanlışlarım varsa kusura bakmayın, daha yeniyim. Bu hikaye geçmişten geleceğe doğru yöneliktir, Gerçek hayattan alıntıdır, umarım ilginizi çekebilirim. Şimdiden çok teşekkür ederim.