Emindim

201 23 2
                                    

Kerem'in mesajla yolladığı numara sabah bana merhaba diyen numarayla aynıydı, nasıl yani?

Her neyse diyerek aradığımda hemen açtı telefonu, "merhaba Derin" dedi ilk tanıştığımızda ki içtenliğini koruyarak. "Merhaba Aslan, Lara'nın numarasını verecem yaz bir kenara istersen" , "peki yazıyorum" dedi ve verdim numarayı hiç beklemeden.

Sırtımdan büyük bir yük kalktığını hissetmiştim sanki. "Teşekkür ederim, sana da zahmet verdim" dediğinde sesi titriyordu, az önce düşündüğüm şeyi, içimi okuyormuş gibi bir hava verince "hayır umarım anlaşırsınız, kendine iyi bak" dediğimde bir süre susup "Derin" dedi telefonu kapatmak istememezcesine.

Ne oluyor anlayamıyordum. "Efendim" dedim büyük bir merakla, tekrar sessizliğini koruduktan sonra "Aslan cevap vermeyeceksen kapatıyorum, Kerem'le buluşmak gerek" dediğimde yine bir süre sessiz kaldıktan sonra "teşekkür ederim, tekrar.." dedi hüzünlü ve tekrar sesi titrerken.

Neydi bu çocuğun derdi bilmiyorum ama üzülmeye başlıyordum onun için. Kerem beni her zaman buluştuğumuz kafede bekliyorken ilk önce Lara'nın yanına gittim ve söyledim numarasını verdiğimi. Ben bu kızı bir gün gerçekten dövecektim hem de çok pis! Duygularını sessiz bir şekilde yaşamasını bilmemeksizin kendisini de kontrol etmesini bilmiyordu, çıldırtıyordu beni.

Kerem'in yanına gittiğimde sarıldım ona, ben onu sevgilim olarak değil de, herşeyimi bilen bir arkadaşım olarak görüyordum. Annede evladına sarılır sırf şefkatini daha rahat gösterebilmek için, ona o denli bağlıydım, bir annenin evladına duyduğu hasret gibi hasret ve muhtaçdım Kerem'e. Onu kaybetmek istemiyordum, düşünemiyordum bile bu durumu, çok acınası olacağı kesindi.

Aşk acısı bana göre değildi gördüğüm şeylerden ötürü. Kerem'le amcasıgile gittik kafeden kalktığımızda, amcası hep ziyaret ettiğimiz bir yerdi, bizi görmeyi çok severdi, ve Kerem'in olmadığı zamanlarda bile onu görmeye giderdim. Orta yaşlı, tonton, sempatik birisiydi Ali Amca, duygularını kolayca aktarabiliyordu karşısındaki insana. Kapıyı açtığında "oo kimler gelmiş" diyerek gülüşü yüzüne yayıldı, gerçekten seviyordum Ali Amca'yı.

Kerem bazı günler amcasıyla kaldığı için ayrı odası vardı onun o evde, odasına geçtiğimizde sarıldı durduk yere, ben geri çekilince "ölecek miyim yoksa?" demeden edemedim, o da askerlik arkadaşıymışım gibi kafama vurmadan edemedi. İki saatlik film izledikten sonra vedalaşıp kalktım oradan.

Mahalleye döndükten sonra kaldırımda Lara ile karşılaşınca "aramadı Derin" dedi aramasını ümit ederek, "arar, belki çocuğun bir işi vardır merak etme sen" dediğimde eve doğru yöneldim.

Abim kapıyı açınca "nihayet Derin hanım yüzünüzü görebildik" dedi ben de "evet büyük bir şeref" dedim gülerek. Annemi öpüp odama koşar adımlar attım, yorgundum. Yatağa kendimi attığım andaki sevincim pahabiçilemez.

Ben bu düşüncelere dalarken yine her defasında söverek açtığım telefonum çalıyordu, bilmediğim bir ev telefonuydu arayan, açtığımda "efendim" dedim karşımdakinin kim olduğunu merak ederek, "Ben Aslan, Derin nasılsın?" dedi ahizenin karşısındaki ses.

Anlayamıyorum bu çocuk beni neden Kerem'den daha fazla arıyordu? "İyiyim de bir sorun mu var Aslan?" dedim kibar olmaya çalışarak. "Lara'nın numarasını yanlış vermişsin ben onun için rahatsız ettim seni"

Saçmalık! Ben doğru verdiğimi kendi adımın Derin olduğu kadar emindim. "Nasıl olur, doğru verdiğimden eminim" , "Defalarca denedim, ama hayır böyle bir numara kullanılmıyor diyor telesekreter" cidden çok saçmaydı, "peki tekrar veriyorum" dedim emin bir halde "teşekkür ederim" dedi mahçupluğunu bana hissettirerek "rica ederim, iyi akşamlar" cevabını beklemeden suratına kapattım telefonu.

Kerem'den gelen mesajı açtığımda tebessümüm yüzünde yayılmıştı bile, "Seni seviyorum, iyi geceler benim küçük sevgilim" yazıyordu mesajda.

Kötü davranıyordu bazen biliyorum ama sevdiğini biliyor, hissediyordum. Rahat bir şekilde uzanıp kabus görmemeyi dileyerek daldım uykuma.

Sana İnat, Yine SenHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin