Başına ne geldiyse hep merakından gelmişti.
Daha fazlası da merakından gelecekti.
Hızlıca kovanın içinde hala görünen flaşbelleği alarak çantasına attı. Kediyi merak, Karaca'yı çöpten çıkardığı, kadının tabiriyle, hayat öldürecekti.
Yinede acıyı seven, yolculuğu burnunun dikine doğru yapmaktan keyif alan genç kadın, sonunu bile bile bunu yapıyor olmasının akla yatan tek bir yanının olmadığının farkındaydı. Azer Kurtuluş'u tamamen hayatından çıkarmaya gelmişken onun hayatıyla ilgili önemli şeylerin olduğu söylenen bir delili çantasına atıp da gidecekti.
Haki yeşili deri koltuğa oturduktan sonra bakışlarını karnına indirerek kaşlarını çattı.
Hemen mi babacı olacaktı yahu ?
" Kusura bakma Karaca. "
Azer'in içeriye girmesiyle tüm dikkatini bu sefer ona veren genç kadın derince bir nefes alarak arkasına doğru yaslandı. Masayı dolaşarak koltuğuna oturana kadar da onu izlemeye devam etmişti. Nihayet konuşabildiğinde omuzlarını silkeleyerek, " Belli ki aile meselesi. " dedi. " Beni ilgilendirmez ama bir kadına karşı öyle davranman hoş değildi. "
Cesur davrandığını biliyordu. Karşısındaki adam, yanlış hareketini görünce bu denli rahat bir şekilde uyarabileceği kadar yakını da değildi ama kendini durduramamıştı. Gidecek olmanın verdiği rahatlığın etkisi de yok sayılmayacak kadar büyüktü elbette. Azer masanın üzerindeki kalemi alıp parmaklarının arasında çevirmeye başlayınca Karaca'nın olan dikkati yerle bir oldu.
" Evet, farkındayım. Gülse benim kuzenim. Seyhan'dan ayrı değil gözümde ama bazen, "
" Bazen ne ? "
" Bazen benim yüzümden ona bir şey olacak diye korkuyorum. "
Beklemediği bu itiraf karşısında Karaca açıkça dumura uğradı. Azer'in ses tonu o denli yorgun çıkmıştı ki, karşısında oturan bu adamın sadece sesini duyacak olsa çok daha büyük olduğunu bile söylerdi. Omuzlarındaki yükü görür gibi oldu. Hayatını merak ediyor değildi, yinede hayatın onu bu noktaya nasıl attığını bilmek isterdi. Birkaç kez konuşmaya yeltendi ancak hepsinde de dilinin ucuna gelen kelimelerin saçmalığıyla yüzleşerek susmayı tercih etmişti. Uzun sayılabilecek bir süre karşısındaki adamda onun gibi susunca nihayet derince bir nefes alarak gülümsemeye çalıştı.
" Neden ki ? Yoksa taksicinin dediği gibi kötü işlerle mi uğraşıyorsunuz ? "
" Dediği gibi ? "
" Aile nedir bilmeyen, içki içen, silah taşıyan adamlar dedi işte. "
" Demek öyle dedi. "
Azer koltuğunda geriye doğru yaslanırken elindeki kalemi parmaklarının arasında çevirmeye devam ediyordu.
Karaca onu başıyla onaylarken yanağının içini ısırdı.
" Pavyona gidiyorlar falan dedi ne alakaysa. "
Aklına gıybetini yaptığı taksici gelince bir an gözleri kocaman açıldı. Otobüse gecikecekti.
![](https://img.wattpad.com/cover/209150646-288-k658400.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ah Mine'l Aşk
Cerita PendekAzer Kurtuluş X Karaca Demir İSİMLER DIŞINDA DİZİYLE HİÇBİR BAĞI YOKTUR. .. •Ah Mine'l Aşk, aşkın elinden ah!• •Elif bir hançer, ağlayan iki göz ha!• •اهـ• • Neşet Ertaş - Sen Benimsin Ben Seninim •