Yirmi Beş

6.1K 342 14
                                    

Multimedya: Kayra

Bölüm Şarkısı: Skayler Grey- Coming Home





25. Bölüm | Eve Dönüş

Mina'dan...

"Kaçma!Buraya gel!"

Boyum ve boyumu geçen çalılarla dolu ormanda koşarken tek duyduğum onun sesi idi. Kızgın bir aslan gibi adımı kükrüyordu. İçim korku ile dolup taşarken koşmaktan başka bir şey yapamıyordum. Çalılar ve yabani bitkiler elimi,yüzümü ve vücudumun açıkta kalan yerlerini yaralamaya devam ederken koşmayı kesmedim. Gözlerim ileride ahşap bir ev görünce parıldadı, daha hızlı koşmaya başladım. Arkama baktıktan sonra ağaç evin merdivenini hızla tırmandım. Ufak ve sıcak bir yer beni karşılayınca hemen karşımda duran pencereyi açmayı denedim. Sıkışmıştı.

"Haydi!Haydi!Açılsana!"

Kendi kendime söylenirken kilidini zorladım ama açılmadı. Birkaç adım geriledim ve işime yarayabilecek bir şeyler aradım.

"Mina!Orada olduğunu biliyorum!"

Ufak bir sandalye görünce direkt ellerime aldım ve hiç düşünmeden camı kırdım. Pencere kırılınca ilerledim ama sıkışmıştım. Aşağısı atlayamacağım kadar yüksekti.

"Yaklaşma bana!"

Yeşil, iri gözleri heyecanla parladı. "Sana bir zarar vermeyeceğim. Yanıma gel, Mina."

Balkon gibi olan bu yerin sonuna gelmiştim. Daha fazla geri gidemeyeceğimi anlayınca arkamı yasladım ve korkarak konuştum. "Uzak dur benden!" Birkaç adım daha atıp bana yaklaşırken bir kez daha aynı şekilde bağırdım ama beni dinlemedi. Ondan uzaklaşmak için daha da geri gitmeye çalıştım ama gidecek bir yer olmadığından dengemi yitirdim. Ayaklarım yerden kesildi ve o yükseklikten düşmeye başladım.

Yükseklikten düşme hissi ile gözlerimi hızla araladığımda aniden doğruldum. Nefes nefese kaldığımdan bir süre nefesimi düzene sokmaya çalıştım. Elimi alnıma götürdüm, terlemiştim. Görmüş olduğum rüyadan kaynaklı alnım terlemişti ama ateşimin düştüğünü fark etmiştim. Bu iyiydi. Zaten kendimi pek kötü hissetmiyordum. Hastayken gözlerimi açmaya dermanım bile yoktu ama şu an rahatlıkla açabilmiştim. Etrafıma bakındım.

Evime gelmiştim.

Gözlerimi etrafta kaçamak kaçamak gezdirdim. Yüzüme ben bile fark edemeden ufak bir gülümseme yerleşti.  Kendi odamdaydım. Benim odam. Günlerdir ayrı kaldığım odamdaydım. Odamın kapısı birden pat diye açılınca, irkilerek yatakta geriye gittim, gelen Hera'ydı.

Rahatlamaya çalış. Evindesin, Bora artık yok.

"Günaydın!" Hera bağırarak içeriye girince soluğu yanımda aldı. "Uykucumuz uyanmış!" Elini alnıma götürüp ateşimi kontrol etti. "Mina! Ateşin düşmüş! Birazdan kahvaltı da yaparız, ilaçlarını içersin."

Gözlerimi ona diktim ve ona bakmaya başladım. Normalde asla yanıma gelmezdi. Çünkü genellikle ilk uyanan ben olur, onu günaydınlara boğan yine ben olurdum. Bunu düşününce dişlerimi birbirine bastırdım. Benimle özel olarak ilgilendiği aşikârdı. Açıkçası beni rahatsız etmişti. İlgi meraklısı değildim, hiç olmamıştım. Bana bu denli ilgi ile yaklaşması bende ağlama isteği uyandırıyordu. Kimsenin bana acımasını istemiyordum. Kimsenin.

"Hera, beni yalnız bırak." Yüzümü tamamen ifadesizleştirip içimden gelen büyük bir soğukkanlılıkla konuştum. Soğuk bir şekilde söylediğimden bana bakakaldı. Benden böyle bir tepki beklemediği için Hera'nın yüzü asıldı.

Hayatımı Değiştiren Sen 2Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin