Yirmi Sekiz

6K 316 24
                                    

28. Bölüm | Tartışma

Gözlerim pencerede, kulaklarım telefonda bitap olmuş bir halde saatlerdir bekliyordum. Uyandığımda Kayra yoktu. Saatler geçmişti ve hala eve uğramamıştı. Bu beni hem tedirgin ediyor hem de korkutuyordu. Aklıma türlü türlü şey geliyordu ama düşünmek istemediğim için öteliyordum. Düşüncelerimden sıyrılırken bahçe kapısı açıldı. Siyah arabanın içinde onu gördüğümde içim rahatladı ve kapıya koştum.

"Neredeydin?"

Selam sabah bile vermeden merakla sordum. O ise sadece boş boş baktı. Ceketini girişteki askılığa koyduktan sonra keyifsizce mırıldandı.

"Biraz hava aldım."

Beni girişte yalnız bırakarak salona geçti. Keyfinin yerinde olmadığını anlamak için bir çaba göstermek zorunda değildim, en ufak hareketinden hatta ve hatta yürüyüşünden bile belliydi. Peşinden ben de salona gittim. O sırada ise televizyonu açmakla meşguldü.

"Aç mısın? Bir şeyler hazırlayayım mı sana?"

"Hayır. Gerek yok." dedikten sonra, televizyonun karşısındaki beyaz renkli kanepeye oturdu. Maç kanallarında zaplarken, ben de mutfağa gittim. Genelde televizyon izlerken bir şeyler yemeyi severdi. Büyük plastik bir kaseye cips koyduktan sonra yanına kola koydum. Salona tekrar geldiğimde "Senin için." deyip uzandım.

Kaseyi elimden alır almaz kuru bir teşekkür edip yemeye başladı.

"Ne oldu sana Kayra?" diye sorduğumda, istifini bozmayıp televizyonla ilgilenmeye devam etti. Yerimden kalkıp, televizyonun önüne geçtiğimde, ellerimi göğsümde birleştirdim. "Mina. Çekil şuradan." diye bir uyarıda bulunduğunda, onu umursamadan televizyonu kapattım.

"Konuşacağız."

"Ne konuşacağız?"

"Neyin var?"

"Asıl senin neyin var? Çocuk gibi davranmayı kes!"

"Çocuk gibi falan davranmıyorum!"

"Benden ne saklıyorsun Mina?"

Biraz daha sakinleşti ve bağırmadan üfledi. Anlamayarak ona baktım. "Ne demek istediğini anlamadım."

"Nesini anlamadın? Bana anlatmadığın bir şeyler var mı diye sordum."

"Senden bir şey saklamıyorum." Gözlerinin içine bakamadım. Dilimi ısırırken içim içime sığmadı. Yalan söylemekten nefret ediyordum. Hayatımı paylaştığım insana yalan söylemekten nefret ediyordum.

"Güzel. Yalan söylemeye devam mı?" diye sakin bir şekilde sordu. Aşırı derecedeki soğukkanlılığı ve sakinliği beni tedirgin etmeye yetiyordu da artıyordu. "Hiç öğrenemeyeceğimi mi sandın Mina?" diye eklediğinde gözlerimin içine baktı. Daha fazla bakmaya cesaret edemediğim için gözlerimi kaçırdım. Sanırım Almina olayından bahsediyordu. Pişmanlıkla dilimi ısırdığımda ellerim çoktan saçlarımı bulmuştu.

Kaçırıldığım zamanlarda Bora ile biraz konuşmuştuk. Bana işkence yapmadığı zamanlarda Almina ile yaşadıklarını anlatmıştı. Daha doğrusu Almina yaşamadıklarını yani onunla yatmadığını, herhangi bir cinsel ilişki geçirmediğini söylemişti. Ben ise bunları büyük bir şaşkınlıkla dinlemiştim. Çünkü buradaki grubun hayatına sonradan katılan biri olan ben bile Almina ve Bora'nın yasak ilişkisini biliyordum. Hatta Kayra'nın Almina ile ilişkisinin bitmesinin nedeni bile Almina'nın Bora ile yaşadıklarından dolayıydı.

O aslında hiç aldatılmamıştı. Bu Hale ve Bora'nın onlara oynadığı aşağılık bir oyundu.

Bunu Kayra'ya söylemek...

Hayatımı Değiştiren Sen 2Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin