On Sekiz

6.1K 344 10
                                    

Medya: Hale



18. Bölüm | "Sürpriz"


Elim, kolum bağlı bir şekilde oldukça rahat olan çift kişilik yatakta saatlerdir oturuyordum. Ne olduğum yerden kımıldamıştım ne de buna yeltenip sıkı iplerin canımı yakmasına izin vermiştim. İpleri çözsem ne yapabilirdim ki? Çantamı, telefonumu Bora almıştı. Buradan kaçmayı başarsam bile yakınlarda ev olmadığı için ana yola kadar koşmam gerekecekti ve ben yolu bilmiyordum.

Aşağıdan gelen sesler odaya ulaştığında kulak kesildim. Ne konuşulduğunu fazlasıyla merak ediyordum ama hareket etme lüksüm yoktu. Bir şekilde şu lanet kalın iplerden kurtulmalıydım. Canımı da acıtıyordu. Bileklerimin kızardığına yemin edebilirdim.

Buradan bir an önce kurtulmam gerekiyordu. Kaçmak için planlar kurmam gerekiyordu ama doğru zamanı kollamalıydım. Kurtulduğumu sanıp tekrardan Bora'nın eline düşersem yani kendimi yakalatacak bir hata yaparsam, bir daha kaçmam kolay olmazdı.

İletişim aracı bulmam gerekiyordu. Telefonumu kaptırmış olmam beni ümitsizliğe düşürse de dua etmeyi bırakmayacaktım. Bora beni bırakacağını zaten söylemişti ama başıma bir iş gelmeden buradan kurtulabilme yüzdem kaç olurdu, işte bunu hiç bilmiyordum. Ayak sesleri duyduğumda, aklımdaki düşünceleri daha sonraya erteledim.

''Bırak beni! Bora, Lütfen! ''

Kapıyı kapattıktan sonra dediklerimi umursamayarak elindeki burnumu sızlatacak kadar güzel kokan pizza kutusuyla içeriye yürüdü.

''Acıkmışsındır diye düşündüm.''

Pizza bana yaklaştıkça enfes kokusu burnumu sızlatıyordu. Saatlerdir bir şey yememiştim ve tüm açlığımla pizzayı yemek istiyordum. Tıpkı çölde mahsur kalmış bir bedevinin suya, bir vampirin insan kanına ihtiyacı olduğu kadar açlığa susamıştım ama bunu kabul etmeyecektim. İnatçı bir kişiliğim vardı ki bunu birazdan göstermekten çekinmeyecektim.

''Aç değilim.''

Bir gün söylediğim yalanlarım toptanmbirleşecekti ve ben yalan söylemekten ya taş olacaktım ya da cehennemde yanacaktım.

''İkinci kez tekrarlamaktan hoşlanmam.'' Yanıma ulaştı ve yatağa oturdu. Pizza kutusunu önüme koyduktan sonra sol kulağıma yaklaştı. ''Bunu öğrenmiş olman gerekiyordu.''

Ondan korkuyordum. Çünkü dengesiz herifin tekiydi ve sağı solu belli olmuyordu.

Bir dilimi zorla ağzıma sokuşturduğunda ağzımı açmamak için kendimi zorladım ama başarılı olan taraf ben değildim. Bana zorla yedirmeye çalıştı. Yememekte ısrar edince boğazıma kaçtı ve öksürmeye başladım.

"Rahat bırak beni! İstemiyorum dedim ya!"

Bana yaklaşmaya başladığını anladığım an yüzüne tükürdüm. Bunu ona ilk kez yapmıyordum ve yaptığıma yine pişman olmuştum. Delice bakan çimen yeşili gözlerine sinirden dolayı hızlıca inip kalkan göğsü eşlik etti. Saç buklelerini gözünün önünden çektikten sonra saçlarımı elinde topladı ve sertçe saçlarımı kavradı.

''Ah!'' diye inledim. ''Bırak beni, hayvan!''

Bırakmadı. Üstelik daha çok canımı yaktı. Şakası yoktu, gözü dönmüştü. Saçlarımı veya canımın acısını umursamadan daha çok çekiştirirken dişlerini birbirine bastırıyordu. Çırpınmayı denedim.Ben kımıldadıkça daha çok canım yanıyordu ve o bunun farkındaydı.

''Sana uyarımı yapmıştım Mina! Bir kez daha beni sinirlendirecek bir şey yaparsan, çektiğim şey sadece saçların olmaz!''

Kasdettiği şey midemi bulandırırken yüzümü buruşturdum. ''İğrenç herifin tekisin! Midemi bulandırıyorsun!''

Hayatımı Değiştiren Sen 2Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin