Sekiz

7.9K 365 16
                                    

Multimedya: Almina

Bölüm Şarkısı: Taylor Swift - Daughtry - No Surprise

8. Bölüm | "Almina!"

''Teşekkür ederim.''

Karşımdaki kumral çocuğa teşekkürümü ettikten sonra utanç içinde çocuğa baktım. Onunla çarpışmıştım ve bir ajandam, iki okuma kitabım yere düşmüştü. Çocuk ise çok kibar bir şekilde özür dileyip kitaplarımı uzatınca ben de teşekkür etmiştim. Durum bundan ibaretti ama sakarlığım her zamanki gibi beni utandırıyordu.

''Ben Mert.'' Kumral çocuk, hafifçe gülümsedi ve elini bana uzattı. Bende onu o halde bekletmemek adına gülümsedim. ''Mina.'' dedikten sonra uzatmış olduğu elini sıktım.

''Eğer şimdi derse yetişmek zorunda kalmasaydım seninle konuşmak isterdim. Sonra konuşabilir miyiz?'' Kaşlarım istemsiz olarak kalkarken çocuk da dudaklarını dişlemişti. Yavşak tipli erkeklerden anlardım ve bu çocuktan o elektriği
almamıştım. Sadece benimle konuşmak istiyordu. Çocuğu yavşaklıkla suçlamadan önce olaya buradan bakabilirdim.

"Bir daha birbirimizi görmemiz çok zor."

Okul, liseden ayrılıyordu. Üniversite kavramı zaten çok farklı bir olaydı. Gün içerisinde yüzlerce kişi görüyor, onlarcası ile iletişim kuruyordum. En basitinden öğlenleri yüzlerce kişilik yemekhane sırasında beklerken bile tanıştığım insanlar oluyordu.

''Bende beni görmeni sağlamak için telefon numaranı alacağım. O zaman konuşabiliriz.''

Dudaklarım yukarıya doğru kıvrılırken ''Pekala.'' dedim. İçinde kesinlikle savaş çıkmış olan, karmakarışık çantamdan telefonumu buldum ve çocuğun numarasını aldım. O da benimkini aldı.

''Arayacağım.'' dedikten sonra gülümsedi.

Kendinden emin bir gülüşü vardı. Başarısız olacağını bildiği bir işe bile bu şekilde kendinden emin bir gülümseme ile kalkışsa üstesinden gelemeyeceği durum olmaz gibi bir izlenimi vardı. Buna auro deniyordu ve ben bundan kesinlikle etkilenmiştim.Çocuğun fazla kibar olması ve gülümsemesi beni etkilemişti ancak bu o anlamda bir şey değildi. Bence bu çocukla çok yakın arkadaş olabilirdim.

Kendi kendime kafamı iki yana sallarken gülümsedim. Arkamı döndüğüm an yürümek için atıldım ama yürüyemedim. Denklemin cevabı basitti.

Kayra.

Onu görür görmez gözlerimi devirdim. Sonrasında ise ondan gözlerimi kaçırdım. Tekrardan yürümek için atıldığımda yine başarılı olamadım. Çünkü adım attığım an sağ tarafıma geçip önüme çıkmıştı. Sabır dilenerek bu sefer sol tarafıma yöneldim ve o da sol tarafıma kaydı. Filmlerde yaşanılan bu sahne genelde bende kusma isteği yaratmıştır ki durum şu anda bundan farklı değildi.

''Benimle dalga mı geçiyorsun?'' diye soludum daha fazla dayanamayacağımı hissettiğimde.

Dudakları hafifçe yukarı kıvrıldıktan sonra suratı tekrardan eski ciddi ifadesine büründü. ''Konuşacağız.''

Nedenini ve zamanını anlayamadığım bir şekilde elimden tuttu ve yürümeye başladı. Ben olayın anlık olmasından kaynaklı şaşkına uğramışlığımdan dolayı tepki veremedim. Kendinden emin adımlarla ilerlerken ben de peşinden yürümeye çalışıyordum, daha doğrusu sürükleniyordum. Bir süre Kayra'nın arkasında sürüklendim. Bu eylem bitttiğinde ben de bitmiştim. Son durağımız kampüsün az ilerisindeki arka bahçe olmuştu. Durduğumuz zaman beni karşısına aldı ve ''Bana bak.'' dedi sakince. Bakmadım.

Hayatımı Değiştiren Sen 2Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin