Hayatımı Değiştiren Sen 2

Dört

4. Bölüm | "Kötü Haberin Yanında İyi Haber"

"Ka-Kayra?"

Dudaklarım arasından kaçan kesik inleme aslında kalbimin kırılma sesine değerdi.

"Mina, açıklayabilirim."

Elimi yukarı kaldırıp ona durmasını işaret ettim. Göğsünün üstünde yazan şeyin izah edilecek bir tarafı yoktu. Eski sevgilisinin izini hala kalbinin üzerinde taşıyordu ve bana yine bir şeyler açıklamaktan bahsetiyordu. Bana yine saçma sapan şeyler anlatmasını ve ona aptal gibi inanmayı istemiyordum.

Bunlardan artık yorulmuştum.

"Bitti." dedim. Karşısında ağlıyor olmam umrumda bile değildi. "Ben bittim."

"Mina-"

"Sürekli seni affedecek yollar aramaktan yoruldum."

"Sana yemin ederim, bahsedecektim."

"Mina!"

O sırada Kayra'nın dışında ismimi birinden duyunca ilgimi sesin kaynağına yönelttim.

"Kayra!"

Gözlerim Hera ve Serkan'ı görünce orada Kayra'nın olduğunu ve bir ayrılık esnasında olduğumuzu umursamayıp yanlarına koştum.

"Serkan! Hera'ya ne oldu?"

En az Serkan kadar endişeli görünüyordum ve bu sadece birkaç saniyemi almıştı. Hera ise Serkan'ın kucağında suratı beş karış bir şekilde duruyordu. Gözlerini devirirken homurdandı.

"Ben iyiyim!"

"Bir anda kusmaya başladı."

"Ya, bir şeyim yok! Sadece çok su yuttum, midem bulandı o kadar." diye direndi, Hera.

"Ben de doktora gidelim diyorum ama beni dinlemiyor. Mina, sen bir şeyler söyle bari."

Serkan'ı ilk defa bu kadar bana yalvarırken gördüğüme yemin edebilirdim. Geçen sene Hera ile arasını yapmam için bile bana bu kadar yalvarmamıştı veya ısrarda bulunmamıştı. Çok panikleyen bir tip de olmadığı için bu durumun ciddiyetini anlamıştım. Ben de Hera'nın durumunu merak ettiğimden dolayı onu ikna edebilmek için kaşlarımı çattım ve sağ işaret parmağımı ona doğru sallamaya başladım.

"Bana bak! Şimdi kabinde üzerine kuru bir şeyler giyiniyorsun. Sonra da doktora gidiyoruz."

"En yakın arkadaşım beni satıyor!" Hera, amansız bir hastalığa tutulmuş gibi inledi.

"Sen hala burada mısın?"

Hera gözlerini devirip bize oflarken Serkan da onu kucağından şezlonga indirdi. Kenarda duran plaj çantasını elime geçirdim ve içinden Hera'nın giyebilmesi için iç çamaşır ve kıyafet ayarladım.

"Giyinmene yardım edeyim mi hayatım?" Serkan, istekli bir teklifte bulunduğunda ben de pis bir şekilde sırıttım. Hera ise bundan memnun olmamışçasına ikimize döndü.

"Kesin şunu. Ben giyinirim."

Eşyalarını alıp kabine gidince ben de kıyafetlerimle başka boş bir kabine geçtim. Hızlıca üzerimi giyinip dışarı çıktım. Serkan Hera'nın elini tuttu.

"Haydi! Gidiyoruz."

Ben de peşlerinden ilerlerken bir anda bileğimin tutulduğunu hissettim.