{Öncelikle söylemeliyim ilk defa wattpad den hikaye yazacağım ve muhteşem olmayabilir. (instagram hesabımdan diğer serilerime ulaşabilirsiniz bana ilk defa burda rastlayanlar. Bence okumayın ama eski anlatımım çok kötüydü de). Bazı kısımlar size saçma ya da ironik gelebilir bu gayet normal ben bir profesyonel değilim sonuçta. Önce sizlere bir kaç bilgi vereyim, Adrien ve Marinette 18-19 yaşındalar üniversitelerinin 2. senesindeler, hala Hawkmoth yenilmedi, aralarda çok fazla geçmişe dönüş olucak, ben aksi bir bilgi vermediğim sürece tüm geçmiş kronolojik olucak, {} şu parantezler benim yorumlarım ve bilgi verme olucak. Neyse şimdilik daha fazla bir şey söylemiyim gerekirse zaten söylerim, umarım serimi beğenirsiniz
İyi okumalar💕}Adrien yine her zamanki gibi o iğrenç alarm sesiyle kalktı, sallana sallana lavaboya gidip elini yüzünü yıkadı, odasına geri döndü Plagg hala uyuyordu onu uyandırmak için onu dürttü
Ad:"Plagg hadi uyan!"
Plagg tüm bunlara karşın sonunda uyandı ve esneyerek
Pl:"Ne oldu akuma falan mı var beni güzelim uykumdan uyandırdın"
Ad:"Hayır sabah oldu, hadi kalk akşama kadar uyumayı düşünmüyordun umarım"
Pl:"Ondan şüpheliyim"
Adrien hazırlanır, Plagg'i bir şekilde çantasına girmeye ikna eder, aşağı iner ve bodyguardıyla arabaya binip kampüse doğru yol alırlar. Yoldayken telefonu çalar arayan dostu Nino'dur, telefona. Cevap verir ve aralarınds şöyle bir diyalog geçer
Ad: "Alo?"
Ni:"Dostum naber?"
Ad:"Her zamanki gibi sen?"
Ni:"Ben de iyiyim, eğer müsaitsen ben sen Alya bugün sinemaya gidelim mi?"
Adrien düşündü sonra aklına bir işi olduğu gelmedi
Ad:"Olur bir işi çıkmazsa gelirim,"
Ni:"Tamam o zaman görüşürüz"
Ad:"Görüşürüz"
Telefonu kapatır ve cebine koyar , tam o sırada kampüse varmışlardır. Arabadan iner tam binaya girecekken Plagg çantadan kafasını çıkarır
Pl:"Hey Adrien bugün hani şey yok muydu?"
Adrien o an hatırlar, tamamen unutmuştu, okuldan sonra evde Ninoya haber vermeye karar verdi. Plaggi çantaya iterek ona cevap verdi
Ad:"Evet, evet biliyorum. Sen saklan birisi görmeden"
Ders başlamadan sınıfa{anfi oluyor sanırım işte oraya} girer yerine oturur
... {bir süre sonra anlamında (:}
Tüm o sıkıcı ve sonu olmayan dersleri zoraki de olsa dinler, dersler bitince dışarıda bodyguardını beklerken, ona seslenen birini duyar ama Adrien'a değil. Sesin geldiği tarafa bakar ve çok şaşırır o, uğur böceğiydi. Ona doğru koşarak geliyordu
Ub:"Ah kediciğim"
Tam o sırada Adrien birinin onu kolundan dürttüğü hisseder ve tüm görüşü bulanıklaşır, uyanır ve onu dürten kişinin sesini duyar bu orta boylu, zayıf, sarışın uzun saçlı, koyu griye yakın mavi gözlü bir kız olan Lenaydı {şunu söylemeliyim instagramdaki hikayelerimden olan böyle olmamalıydıyı okuyanlar için hayır ordaki Lenayla burdaki Lenanın hiçbir alakası yok}
Le:"Hey Adrien uyan tüm ders boyunca uyudun"
Ad:" Ah öyle mi?"
Le:"Son derste uyudun eğer seni uyandırmasaydım muhtemelen yarın ilk sen burda olurdun"
Gördüğü şeyin rüya olduğunu öğrenince üzülür, ve içinde buruk bir hissi oluşur. Lena Adrienın üzüldüğünü farkeder
Le:"Hey sadece şaka yapıyordum üzülecek bir şey değildi"
Ad:"Hayır senin yüzünden değil, sadece.... Boşver yarın görüşürüz"
Adrien içindeki buruk hissiyle bahçeye çıkar orda bodyguardını beklemeye başlar, bir kaç dakika içinde gelir ve eve giderler
Adrien odasına çıkar çantasını fırlstır ve yatağa uzanır. Fırlatılmış çantanın içinde sarsılmış olan Plagg çantadan sinirli bir şekilde çıkar
Pl:"Hey ben de burdayım!"
Ad:"Afedersin Plagg sadece yorgunum"
Pl:"Bunu bütün gün uyuyan çocuk mu söylüyor?"
Adrien yatağının üzerindeki iki yastıktan birini Plagge fırlatır ama bu hiçbir işe yaramaz yastık Plaggin içinden geçip gider
Pl:Hatırlatırım ben nesnelerin içinden geçebiliyorum
Adrien diğer yastığı da alır ve yüzüne bastırarak bağırır, sanki tüm ihtiyacı buymuş gibi rahatlar ama çok uzun sürmez bu rahatlama hissi. Sonra Ninoyu arayacağını hatırlar telefonunu alıp onu arar
Ad:"Nino çok özür dilerim bir işim çıktı gelemiyorum"
Ni:"Ah bu kötü olmuş neyse başka sefere o zaman"
Birbirlerine veda edip telefonu kapatır. Bugünkü devriye sırası ondaydı. Devriyesi için dönüşür ve pencereden dışarı çıkar.
Tam geçerken Alya ve Ninoyu görür, Alya da onu fark etmişti. Ninoya yanaştı ve ona kendisini kastederek bir şeyler fısıldadı. Ama umrunda değildi sadece yoluna devam etti.
Bir çatıdan diğerine atlar ve bir sorun var mı diye kontrol eder. Görünüşte hiçbir şey yoktu ve çok yorulmuştu o yüzden ilk gördüğü yere oturma kararı alır.
Hayır burası orası olamazdı. Kara kedi acı acı kıkırdar ve emin olur, evet burası orasıydı yaklaşık 2 sene önce hayatının belki de en güzel anlarından birisinin yaşandığı çatıydı. İçindeki buruk hissi daha çok kabarır ve kalbinde bir yanma hisseder.*geçmişe dönüş yaklaşık 2 sene önce* {evet şimdi başlıyorum geçmiş sahnelerine)
Yine bir akuma saldırısı sonrasıydı Uğur böceği Kara kediyle konuşmak istiyordu ona bunu söyledi ve kara kedi oturmak için orayı işaret etti. Birlikte o çatıya oturdular. Uğur böceği gergin gergin lafa girmenin bir yolunu arıyordu kedi ise o anda ellerini arkaya atmış manzaraya hayran hayran bakıyordu. Uğur böceği de sonra kendince manzarasını yani yanında duran, ona hep destek çıkan manzarasını izlemeye koyuldu. Kendinden geçmişçesine ona aşık gözlerle bakıyordu evet artık ona karşı bazı hisler beslemeye başlamıştı ve bunlardan da emindi zaten bunun için onunla konuşmak istemişti. Kara kedinin manzarayı kastederek "çok güzel" demesiyle kendine geldi. Panikledi ve cevap verdi
Ub:"Huh efendim- Ah yani ne güzel?"
"manzara" dedi yüzünü ona çevirerek, yine o büyüleyici gözleriyle uğur böceğine bakarak "çok güzel öyle değil mi?". Uğur böceği de manzaraya bakar, evet gerçekten çok güzeldi. O da ellerini arkaya koyarak manzarayı izleyecekken elini yanlışlıkla kedininkinin üstüne koyar. İkisi de kızarır ve hemen ellerini çekerler, birbirlerinden özür dilemeye çalışırlar. Sonra kara kedi pozisyonuna geri döner ama uğur böceği kedinin eline bakıyordu. İçinde büyük bir istek vardır, eline dokunmak ister. Sonra gülümser içindeki hisse güvenip ve elini bilerek kedininkinin üstüne koyar ve hafifçe kavrar. Kara kedi elinde bir sıcaklık hissedince eline bakar sonra da uğur böceğine, onun içtenlikle gülümsediğini görünce baştan aşağı kızarır ve kalbi deli gibi atıyordur ne diyeceğini bilemez ve kekeleyerek sadece "L-leydim?" diyebilir. Uğur böceği hala gülümsüyordur ve sonunda lafa girmenin vakti geldiğine karar verir
Ub:"Şey kara kedi ben bir süredir düşünüyordum, senin o güzel gözlerini, sesini ve bana olan hislerini ve fark ettim ki ben de sana karşı aynı şeyleri hissediyorum"
Kk:"N-ne sen ciddi misin ?"
Ub: "Hiç olmadığım kadar"
Der, ona yaklaşır ve onu öper kedi de karşılık verir*şimdiye dönelim*
Kara kedi bu anıyı hatırlayınca göz yaşlarına boğulur ve hıçkıra hıçkıra ağlamaya başlar. İçinden "Ne güzel günlerdi" diye geçirdi
Sakinleşince artık bu devriyenin bitme zamanının geldiğine karar verir, her ne kadar kalbindeki yangın sakinleşmese de. Pencereden girer geri dönüşür ve kendini direkt yatağa atar. Plagg yanına gelip onun moralini düzeltebilmek için kelimeler ararken buna gerek kalmadan Adrien konuşmak istemediğini diğer tarafa doğru dönerek belli etti.{Lena az çok böyle biri}
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Eskiden... (Ladynoir)
Fanfiction"Orda olduğunu bilip de kavuşamamak belki de en zoruydu" ~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~ "İçinde kopan fırtınayı kimseye anlatamamanın zorluğunu bilir misin?" ~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~ "...neden bu işkenceyi tekrar tekr...