Eskiler (13.Bölüm)

422 39 9
                                    

Kısa bir süre sonra Uğur böceği de geldi. Kediciğine selam verdi ama ondan geri selam alamadı. Bir şeyler yolunda değildi. Kara kedi değişik görünüyordu ve sürekli uzaklara dalıp giyordu, ardından da yüzü düşüyordu. Evet kesinlikle bunda bir terslik vardı. Kara kedi onun yanındayken normalde hep çok mutlu görünürdü. Devriyeleri bitene kadar neredeyse hiç konuşmadılar. Bu Uğur böceğini çok rahatsız etti. İşleri bitince ona biraz oturup zaman geçirmeyi teklif etti. Tüm devriye boyunca olduğu gibi o ruhsuz haliyle teklifini kabul etti. Evine, hapishaneye, geri dönmek istemiyordu. Yüksek bir binanın çatısına oturdular. Yıldızlar çok güzel görünüyordu. Uğur böceği Kara kediye döndü, o çoktan uzanmış, elleri başının arkasında yıldızları izlemeye koyulmuştu. O an gözüne çok karizmatik geldi. O da uzandı ama yıldızları değil yanında uzanmış sevdiği erkeği izlemeye koyuldu.
Kara kedi yine dalmış düşünüyordu. Yine babasının onu sevmemesini düşünüyordu. Aklından o zalim adamı çıkaramıyordu. Neden bu zalim adam bu kadar canını acıtıyordu ki, neden bu adam yüzünden üzülüyordu, neden babası bu zalim adamdı? Ve aklına tüm gün boyunca düşündüğü endişesi geldi. Eğer kendi öz babası bile onu sevmiyorsa onu kim sevecekti ki? Ya yaşadığı her şey bir yalansa diye düşündü. Olamazdı ama, değil mi? Bunun olmasına imkan vermek istemedi lakin içinden bir şeyler onu bunun gerçek olduğunu destekliyordu.

Yeterince bu tarz düşüncelerin içinde boğulduktan sonra aniden yanında onu hayranlıkla izleyen kıza dönüp, içindeki sevilmeme duygusunun verdiği acı sesle "Beni neden seviyorsun?" diye sordu. Uğur böceği bu gelen ani soru üzerine düşündü, normalde olsa onu neden sevdiğini anlatsa günler sürerdi ama bir anda böyle sorunca aklına anca çok az şey gelmişti. "Neden mi seni seviyorum? Sen harikasın çünkü, düşüncelisin... korumacısın... romantiksin-" dedi aklına gelenlerle, tam daha sayacakken Kara kedi onun sözünü, gözlerini kapatıp acı bir gülümsemeyle başını yıldızlara tekrar çevirerek "Cidden mi?" diyerek bozdu, yine o hüzünlü sesiyle "Ne hoş" diyerek lafını devam ettirdi.

Uzun süre o acı gülümsemesiyle gözleri kapalı şekilde kaldı. Hayır bu hiç normal değildi. Bu tanıdığı Kara kediye benzemiyordu. Onun bu davranışları onu endişelendirmişti. Tüm keyfi kaçtı ve yatar pozisyondan oturur pozisyona geldi. Bir süre daha o acı gülümsemeyi izleyerek endişeyle neler olmuş olabileceğini düşündü. Aklına tek bir mantıklı neden geldi ve doğruluğunu öğrenmek için sordu, "Yine babanla ilgili mi?".

Kara kedi daha fazla dayanamadı o da oturur pozisyona geldi ve o sahte, acı gülümsemsine bir son verdi. Neredeyse ağlamak üzereydi. Başını "Evet" anlamında salladı ve başını yere doğru çevirdi utançtan. Ah olamaz yine mi, ne istiyordu bu adam ondan. Neden böyle iğrenç davranıyordu ona diye düşündü Uğur böceği. Onu böyle görmeye daha fazla dayanamadı ve ona sarıldı. Başını okşamaya başladı. Kara kedinin ağladığını fark eden Uğur böceği onu sakinleştirmek için "Her şey geçecek kediciğim.. bir gün" dedi. Belki de ona boşuna umut vermişti ama böyle bir psikolojideki birine başka ne denilebilirdi ki? Kara kedi hiçbir şeyin değişmeyeceğini biliyordu ama Uğur böceğinin öyle demesi onu biraz olsun rahatlattı. Uğur böceği onun sakinleştiğini fark edince kendini geri çekti ve elleriyle yüzünü kavradı ve "Bana bak kedi, şunu bilmeni istiyorum seni çok seviyorum ben, sandığından çok ve asla bundan şüphe etme tamam mı?" dedi. Kara kedi başını olumlu anlamda sallayınca, kavradığı yüzün yanağını okşamaya başladı. O an fark etti Kara kedinin yüzüne fazla yakın olduğunu. Birbirlerinin nefeslerini hissedebiliyorlardı. Bu ikisi de çok huzurlu hissettirmişti ama. Kara kedi boğuk ama içten bir sesle "Seni çok seviyorum leydim" dedi.
...

*şimdiye dönüş*
Lena çalan telefonuyla kalktı. Lanet olsun geç kalmıştı. Aceleylen üstüne bir şeyler geçirdi ve çantasını alıp kapıdan fırladı. Lanet olsun onları çok bekletmiş olmalıydı. Ninonun evinin önüne gelince koşmayı bıraktı. Nefes nefese kalmıştı. Zili çaldı ve kapının açılmasını bekledi. Kapıyı Chloe açtı ve "Sonunda gelebildin. Nerde kaldın?!" dedi. "Üzgünüm" bile diyemeden Chloe onu kolundan çekip içeriye ki götürdü. Lanet olsun odadaki herkes ona bakıyordu, bu onu çok rahatsız etti. Tuhaf sessizliği Adrien "Neden bu kadar geç kaldın 1 saattir seni bekliyoruz" demesiyle bozdu. Lena "Çok özür dilerim uyuya kalmışım" dedi mahçup olarak. Nino tüm konuyu değiştirdi ve vakit geçirmek için ne yapabileceklerini sordu. Nino okuluna daha yakın olmak için ailesinden ayrı yaşamaya başlamıştı o yüzden onları rahatsız edebilecek birisi yoktu. Chloe ilk başta "doğruluk mu cesaret mi" oynamayı teklif etti ama Adrien direkt karşı çıktı. Lenanın yine onu darlamasından korkmuştu. Bunun üzerine de tabu oynamakta anlaştılar. Nino oyunu getirdi, takımları kurdular ve oynamaya başladılar.

Eskiden... (Ladynoir) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin