{Söylemeliyim bazı kısımları iyi yazamamış olabilirim o yüzden biraz saçma gelebilir. Şunu fark ettim önceki bölümleri geniş zaman kullanarak yazmışım ama değiştirdim geçmiş zamanla yazmaya başladım, böylesi daha çok hoşuma gitti. Neyse umarım okurken keyif alırsınız.
İyi okumalar💕}...
Ders bittiğinde Adrien Lenayı yakalamak için adeta koştu çünkü ne kadar ismini söylese o kadar hızlı yürüyüp onu takmadı. Sonunda ona yetişti ve kolunu tuttu.
Le:"Bıraksana"
Ad:"Hayır, beni dinlemen gerek Lena"
Le:"Ah öyle mi ben bir "baş belası" olduğumdan sana engel olurum"
Ad:"Lena özür dilerim, tamam mı seni üzmek istemedim ben gerçekten"
Lena bir şey demez. Sonunda Adrienı dinlemeye başlar
Ad:"Bak sadece aşırı tepki gösterdim tamam mı, b-ben o konuda biraz hassasım. Üzerime gelmenden rahatsız oldum öyle dememeliydim özür dilerim."
Adrien mahçup gözlerle Lenadan özür beklerken Lena küçük bir kahkaha attı. Adrien bu kahkahanın ne anlama geldiğini kavramaya çalışırken Lena söze girer
Le:" Biraz mı? Dostum bu konuda fazla hassassın, ondan söz edince nasıl göz yaşlarına boğulduğunu gördüm"
Ad:" Tamam kes şunu... Yani affettin mi beni?"
Kız "Şüpheliyim" dedikten sonra Adrien panikledi ama sonra Lena lafa devam etti
Le:"Bana ondan bahsetmediğin sürece"
Ad:"Hayatta olmaz"
Le:"Bir daha düşündüm de affetmesem mi?"
Ad:"Seni sinemaya götürürüm"
Le:"Anlaştık ama patlamış mısır da isterim" "
Ad:" Tamam nasıl istersen"
Le:"Güzel"*geçmişe dönüş*
Uğur böceğiyle kara kedi aşklarını gizli tutma konusunda konuşalı 2 hafta olmuştu. Adrien o günden beri uğur böceğinin o sözlerini aklından çıkaramıyordu. İçini bir korku sarmıştı. O seçimi yapma düşüncesi bile çok kötüydü. Saklamak aslında Uğur böceği için daha zordu çünkü hala insanlar onun da kara kediye karşı hisleri olduğunu bilmiyordu bu onları bazen sıkıntılı durumlara sokabiliyordu. İnsanlar görmesin diye gizli yerlerde buluşuyorlardı, bu iş için yüksek binaların çatıları idealdi.
...
Adrien okuldan yorgun argın geldiğinde bir akuma saldırı gördü ve hemen dönüşüp haberlerde bahsedilen yere gitti. Heyecanlıydı her zamanki gibi çünkü artık onun olan hayallerinin kızını tekrar görücekti.
Uğur böceği çoktan ordaydı ve akumalıyla savaşıyordu. Onu savaşırken görünce içinden "o harika ve çok çekici" diye düşündü. Sonra Uğur böceği Kara kediyi fark etti ve onun yanına geldi
Ub:"Selam kedi"
Kk:"Merhaba leydim, evet bu seferki şanslı kişi kim?"
Ub:"Çığlık Kraliçesi, ben olsam şarkı söylemesine izin vermezdim
Kk:" Pekiakuması nerde, bir fikrin var mı?"
Ub:"Emin değilim belk-"
Uğur böceği lafını bitiremeden bir anda ikisinin de kulakları çok tiz ve yüksek bir sesle doldu. Uğur böceği bunun Çığlık Kraliçesi olduğunu biliyordu Kara kedi de öyle tahmin ediyordu zaten. Sonra arkalarında saklandıkları duvarın çatlayarak kırıldığını fark ettiler ve harekete geçerler.
Kk:"Vay canına ne güçlü bir ses, hiç yarışmalara katılmayı düşündün mü?"
Dedi alaylı bir ses tonuyla
Çk:"Hah seni alt ederek kazanabilirim, ödül olarak da mucizeni alırım"
Kk:"İşte orda yanılıyorsun benim dengim olamazsın"
Bunun üzerine Çığlık Kraliçesi Kara kediye saldırmaya başladı.
Kara kedi Çığlık Kraliçesini oyalarken uğur böceği de akumanın yerini tespit etmeye çalışıyordu. Sonra başındaki taçta olabileceğini düşünür ve kara kediye akumanın nerde olabilceğine dair bir fikri olduğunu söyler. Kara kedi de ona doğru gelen ses dalgalarından kaçarken ona neresi olduğunu sorar.
Uğur böceği şanslı tılsımını çağırır, eline düşen eşya çubuğa bağlanmış bir kurdeleydi. Kara kedi gelen objeyi görünce "Kurdele mi? Onun şarkısına eşlik falan mı etmeyi düşünüyorsun?" dedi şaşkınlıkla. Uğur böceği kara kedinin dediğiyle ne yapması gerektiğini anlar ve Kara kediye tam olarak bunu yapacağını söyler, kara kedi ona "Ne?! " dercesine hayretle bakar. Bir şey diyemeden Uğur böceği kurdeleyi çevirerek Çığlık Kraliçesini bağlamak için uygun pozisyon ararken bir yandan da dans etmeye başlar. Bu aynı zamanda Çığlık Kraliçesinin dikkatini dağıtır ve anlamsızca Uğur böceğini izlemeye başlar. Uğur böceği hesaplarına göre tam doğru zamanda kurdeleyi Çığlık Kraliçesine doğru fırlstır ve kurdele tam da Uğur böceğinin istediği gibi ona dolanır ve düğüm olur. Çığlık Kraliçesi etkisiz hale gelir. Uğur böceği başındaki tacı alır ve kırar, akumayı yakalar ve her şeyi eski haline getirir, şanslı tılsımını havaya atarak. Kara kedi ile çak bakalım yapıp ayrılırlar. Kara kedi hala uğur böceğini görmek istiyordu o yüzden ona bu akşam buluşmak için mesaj atar ve o da kabul eder.
...
Adrien leydisiyle buluşmak için dönüşür ve anlaştıkları yere gider. Uğur böceği çoktan gelmişti çatıda oturmuş etrafı keyifli bir şekilde izliyordu. Onu görünce bir kez daha büyülenir ve yüzüne içten bir gülümse yayılır. Kara kedi geldiğini belli etmek için "Görüyorum da bana ihtiyaç yok gibi" der. Uğur böceği onun sesini duyunca arkasına döner, gülümser ve hemen ayağa kalkıp koşarak ona sarılır kara kedi de ona sarılır. Sonra ikisi de karşılıklı oturur. Kedi dayanamayıp içinden geçeni söyler " Hey bugaboo bugünkü dansına hayran kaldım", dediği gibi Uğur böceği kızarır ve utanarak teşekkür etmeye çalışırken Kara kedi sözünü keser "Ama böyle kızardığında çok tatlı oluyorsun" deyip elini onun yanağına koyar. Uğur böceği bunun üzerine daha çok kızarır kara kedi de ona daha çok hayran kalır, ve aklından geçen ilk şeyi söyler "Şuan gözüme çok çekici ve güzel göründün leydim, kendime engel olamıyorum", uğur böceğinin dudaklarına doğru yaklaşır. Uğur böceği hiç inandırıcı bir şekilde "Kedi bunu yapamayız, biri bizi görebilir" gibi şeyler mırıldanır çoktan aralarında çok az mesafe kalmış olan Kediye. Kara kedi onu öpmeye başlar Uğur böceği de bunu istiyordu o yüzden karşı koyamaz o da onu öpmeye başlar.
Uğur böceği ve Kara kedi aşklarını yaşarken neyse ki kimse onları fark etmemişti, o sırada yanında Ninoyla yoldan geçen Alya hariç.
Onları öpüşürken görünce gözlerine inanamaz ve hemen Ninoyu dürter, onların olduğu çatıyı işaret eder. Telefonunu çıkarır ve onları çekmeye başlar. Alya onların fotoğrafını çekerken bir yandan da Ninoyla bunun hakkında konuşuyordu. Hala inanamıyordu çünkü Uğur böceği ve Kara kedi çatıda öpüşüyorlardı, bu da demektir ki onlar çıkıyorlardı. Alya heyecanlanır çünkü onların birlikte olmasını istiyordu
O sırada Uğur böceği ve Kara kedi tatlı bir sohbet içindeydiler, bir konudan diğerine, ne hakkında konuştukları umurlarında değildi sadece şuan birlikte olmaları onlara yetiyordu
Bir süre sonra birbirlerine veda edip evlerine giderler. İkisi de çok yorgun oldukları için direkt kendilerini yatağa atıp dinlendiler
O sırada Alya ve Nino hala ama hala gördüklerinin gerçek olduğuna inanamıyorlardı. Kara kedinin Uğur böceğini sevdiğini biliyorlardı ama Uğur böceğinin ona karşı bir şeyler hissetmediğini düşünüyorlardı şimdiye kadar. İkisinin de aklında bin bir soru oluştu: Ne zaman çıkmaya başlamışlardı, normaldeyken de çıkıyorlar mıydı aynı kendileri gibi? Alya olayların şokuyla çektiği fotoğrafları Uğurbloğuna atmayı unuttu bunu ancak sabah okula gitmeden önce fark edebildi hemen bir açıklamayla fotoğrafı paylaştı ve dün gördüklerini arkadaşlarıyla paylaşmak için içi içini yiyerek okula gitti.
Okula geldiğinde çok da kişi yoktu sınıfta, Alya anlatmak için sınıfın diğer kalanını da beklemeye karar verdi bu yüzden sanki hiçbir şey yokmuş gibi beklemeye başladı. Sonra aklına Marinette geldi ve onu aradı, Marinette telefonu uykulu bir sesle açınca onun aramasıyla uyandığını anladı ve ona acele etmesini söyledi. Marinette telefonu kapatınca alelacele giyinip aşağıdan ağzına bir şeyler tıkıştırıp okulun yolunu tuttu. Okula vardığında hala dersin başlamasına 5 dakika vardı. Tam sınıfa gidecekken yanına gelen Adrienla tek geç kalanın kendisi olmadığını görür. Birbirlerine "Günaydın" derler ve birlikte sınıfa girerler. Herkesi Alyanın başında Alya onlara telefonundan bir şey gösterirken görünce neler olduğunu merak ederler. Marinette neler olduğunu sorunca Rose" Alya ve Nino dün Uğur böceği ve Kara kediyi görmüşler" diye atıldı. Alya tam olayı anlatıcakken Alix sözünü keser "Hatta bir fotoğrafı bile var". Marinette Alixin bu dediğini garipser çünkü Alyada zaten tonlarca fotoğrafı vardı. Kafası daha çok karışmadan Alya neler olduğunu tekrar çok anlatmaya çalışır ama bu sefer de Mylene sözünü keser "Çatıda çok tatlı görünüyorlar". Alya sürekli sözünün kesilmesinden dolayı yüksek sesle "Uğur böceği ve Kara kedi çıkıyormuş! " diye bağırır ve dün çektiği fotoğrafı Adrien ve Marinette'e de göstererek. Adrien fotoğrafı görünce kendini çok kötü hisseder çünkü kendisi yüzünden olduğunu düşünür. Marinette şaşkınlıktan düzgün bir şey düşünemiyordur bile. İkisi de sahteden sevinmiş gibi yaparlar ama aslında çok rahatsız olmuşlardı.
Tüm okul boyunca ikisi de eve gidip birbirlerine neler olduğunu anlatma ihtiyacı duyarlar. Sonunda dersler biter aceleyle evlerine giderler. Marinette tam odasına çıkacakken annesiyle babasını televizyon izlerken görür ve televizyondakine inanamaz. Haberlerde onlardan bahsediyorlardı, Uğur böceği ve Kara kediden, Alyanın çektiği fotoğraf vardı ve ikisinin çıktığıyla ilgili olan teorileri konuşuyorlardı. Marinette daha çok gerilir ve hemen Kara kediye "Konuşmalıyız" diye mesaj atar. Çok geçmeden geri cevap gelir, o da aynısını diyordu. Hemen bir yer belirlerler ve yaklaşık 5 dakika sonra birliktelerdi.
Birbirine endişeyle bakıyorlardı sonra Kara kedi "Alyanın attığı fotoğrafı gördün mü?" diye sorar. Uğur böceği kafasını "Evet" anlamında sallar ve "Keşke sadece bununla sınırlı kalsaydı. Haberlere de çıkmışız" der. Kara kedi bunu duyunca gözleri fal taşı gibi açılır ve sanki "Nasıl yani" der gibi Uğur böceğine bakar.
Kara kedi kısa bir sessizlikten sonra "Peki şimdi ne yapacağız?" diye sorar. Uğur böceği cevap veremez çünkü vericek bir cevabı yoktu, ne demeliydi. Sessiz kalır ve yeri incelemeye başlar. Kara kedi onun sessizliğini ve gözündeki korkuyu görünce kendini daha çok suçlar. "Ah aptal kafam" diye kendine kızar. Sanki onu yapmasaydı olmaz mıydı.
Kk:"Çok üzgünüm Uğur böceği, hepsi benim yüzümden oldu seni dinlemeliydi.
Uğur böceği Kara kedinin bu sözlerini duyunca hemen kafasını baktığı yerden kaldırıp ona çevirir.
Ub:" Hey bu senin suçun değil... Zaten eninde sonunda olucaktı"
Ama Uğur böceğinin dedikleri işe yaramaz, Kara kedi hala kendini çok kötü hissediyordu. Uğur böceği bunu fark etti ve elini onun yanağına koydu, nazikçe yere doğru bakan yüzünü kendisine çevirdi
Ub:" Bana bak kedi bu senin hatan değildi zaten seni suçlamıyorum da-"
Kk:"Ama eğer seni dinleseydim öğrenmeyeceklerdi"
Ub:"Evet haklısın öğrenmeyeceklerdi ama başka bir gün mutlaka olucaktı ve eğer yanlış hatırlamıyorsam seni öpmeye en az senin kadar hevesliydim. Ayrıca daha ne kadar birbirimizden uzak kalıcaktık, iyi tarafından bak artık aşkımızı saklamak zorunda değiliz"
Kara kedinin yüzündeki üzüntü biraz olsun gidip yerine hafif bir gülümseme yerleşti. Ama hala korkuyordu fazlasıyla. O gülümsemeyi görünce Uğur böceği daha çok gülümsedi ve bir an onu yemek istedi çünkü gözüne çok tatlı gelmişti.
Kk:"Yani artık böcüşüm dediğimde istediğin kadar kızarabilirsin"
Uğur böceği buna içten küçük bir kahkaha attı
Ub:"Evet, evet kızarıcam sonra da sana sımsıkı sarılmak isteyeceğim"
Kk:"Bu isteği ne zaman istersen gerçekleştirebilirsin. Mesela şimdiye ne dersin?"
Dedi ve kollarını açar açmaz Uğur böceği kendini onun kollarına attı, sımsıkı sarıldı ve bırakmak istemedi. Kara kedi de ona aynı şekilde sarıldı
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Eskiden... (Ladynoir)
Fanfic"Orda olduğunu bilip de kavuşamamak belki de en zoruydu" ~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~ "İçinde kopan fırtınayı kimseye anlatamamanın zorluğunu bilir misin?" ~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~ "...neden bu işkenceyi tekrar tekr...