*Geçmişe dönüş*
Contraignant yenileli 1 gün geçmişti. Uğur böceği biraz Kara kediye rahatlaması için zaman vermişti o yüzden en son ayrıldıktan sonra onunla yüzyüze görüşmedi. Ama içi içini yiyiyordu, onun için çok endişeliydi. Rüyasında da Contraignant ın onları kapattığı dar alanda yaşadıklarını görmüştü. Göz yaşlarıyla kalktı, "Ah zavallı kediciğim" diye iç geçirdi. Bir an önce onu görmeliydi, güvende olduğunu bilmeliydi. Ona mesaj attı en kısa sürede ne zaman buluşabileceklerini sordu. Cevap çok gecikmedi neyse ki yoksa Marinette kafasında asla olmayacak senaryolar kurarak boşa endişelenebilirdi. Gece yarısına doğru buluşmakta anlaştılar....
Gece yarısı olmuştu neredeyse, Marinette bir an önce dönüşüp anlaştıkları yerde onu beklemeye başladı. Çok geçmeden o da geldi. O gelir gelmez Uğur böceği direkt tüm gün onun için endişelendiği sevgilisinin boynuna atladı, ona sımsıkı sarıldı. Aynı tepkiyi Kara kediden de alınca daha sıkı sarıldı ve anlam veremediği bir şekilde gözlerinden yaşlar süzülmeye başladı. Kara kedi bunu fark edince ona sımsıkı sarılan leydisini omuzlarında kibarca itti ve endişeyle onun göz yaşlarını silerken neden ağladığını sordu. Uğur böceği "Dünden beri senin için endişeleniyorum, ve iyi olduğunu görünce.." dediğimde Kara kedi o kadar duygulandı ki, gerçekten onun için endişelenmiş miydi. Ona tekrar sarıldı ve "Ben iyiyim leydim, benim için endişelenmene gerek yoktu" dedi, ona içten bir gülümsemeyle baktı ve sözüne devam etti, "Sanırsam beni buraya bazı şeyleri öğrenmek için çağırdın?" dedi kollarında olan kıza. Uğur böceğinim başını hafifçe "evet" anlamında sallamasıyla Kara kedi anlatmaya başladı, "Şey aslında klostrofobim olduğunu ben de çok uzun zamandır bilmiyordum, ama işte görüldüğü üzere.." tam sıkışık yerlerde kalmanın ona nasıl hissettirdiğini anlatacakken bundan vazgeçti. Onu daha çok endişelendirmek istemedi.Bir anda sustuğu için Uğur böceği ona "başka?" der gibi baktı, o da "bu kadar" diye cevapladı gülümseyerek. Yavaşça kucağında olan Uğur böceğinin zarif yüzüne doğru eğildi ve burnuna bir öpücük kondurdu. Bu hareket onu fazlasıyla etkilemişti, anında kızardı, kalp atışları ve nefes alış-verişleri hızlandı. Sonra kendine gelmeye çalışırken doğruldu ve onun yanına oturdu. Usulca onu izlemeye koyuldu, ama o ona bakmıyordu, nerden baksan anlaşılabilecek bir mutlulukla etrafı gözlüyordu. Aniden sanki bir şey fark etmiş gibi heyecanlandı ve ona "Beni bir kaç dakika bekle leydim" dedi.
Çatıdan aşağıya indi, ve çok uzakta olmayan Andreye doğru yürüdü. Onu şaşkınlıkla izliyordu, ne yapıyordu bu? Kara kedi Andreye bir şeyler söyledi o da çok sevindi ve külaha {külah mıdır nedir işte o} bir kaç top dondurma koyup Kara kediye uzattı. Kara kedi tam uzattığını alıcakken başını onu meraklı gözlerle çatıdan izleyen Uğur böceğine çevirdi ve ona gülümsedi. Şaka yapıyor olmalıydı, cidden dondurma mı almıştı, hem de Andreden. Aslında çok heyecanlanmıştı. Kara kedi Andreye teşekkür edip uzattığı dondurmayı aldı ve Uğur böceğinin yanına döndü. Uğur böceği hala meraklı gözlerle yanına oturan Kara kediye bakıyordu. Kara kedi dondurmadan bir kaşık aldı ve Uğur böceğinin ağzına doğru götürdü. Uğur böceği bir ona doğru uzatılmış kaşığa bir ona tebessümle bakan Kara kediye baktı. Onun sadece bakmakla yetinemesinin üzerine Kara kedi "Ee yemeyecek misin?" dedi. Uğur böceği kızardı, her zamanki gibi, kalbi deli gibi atmaya başladı, heyecandan dudakları titriyordu. Ağzını açtı tedirgin bir şekilde. Kara kedi onun ağzına kaşığı götürdü, o da kaşıktaki dondurmayı yedi. Dili tutulmuştu adeta ve ona "S-sende yemeyecek misin!?" dedi. Kara kedi onun dudağına doğru yaklaştı ve dudağında kalmış dondurmayı onu öperek yaladı ve geri çekildi. "Nefismiş" dediğinde Uğur böceği baştan aşağı kızarmıştı, nasıl böyle büyüleyebilmişti kendini.
Dondurmanın geri kalanını da yedikten bir süre sonra Uğur böceği esnedi. Kara kedi küçük bir kahkaha attı ve ona büyüleyici gözlerle bakarak "Galiba birisinin uykusu geldi" dedi. Gerçekten de uykusu gelmişti, hadi ama neden kediciğiyle olan randevusunu bozmak zorundaydı uykusu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Eskiden... (Ladynoir)
Fiksi Penggemar"Orda olduğunu bilip de kavuşamamak belki de en zoruydu" ~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~ "İçinde kopan fırtınayı kimseye anlatamamanın zorluğunu bilir misin?" ~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~ "...neden bu işkenceyi tekrar tekr...