Vivianne her zamanki kendini beğenmiş tavrıyla sarı saçlarını omzundan geriye attı, ardından merdiven basamaklarını platform topuklu ayakkabılarıyla zorlukla çıkmayı başardıktan sonra Aiden'nın yanına ilerledi. Bir süre konuştular. Vivianne ağlamaya başladı. Aiden göz devirdi. Vivianne uzanıp onu öptü.
Vay canına, bu kız fazla cesaretliydi.
Aiden Vivianne'i hafifçe ittirerek kendinden uzaklaştırdığında Vivianne ona bir şeyler bağırdı -ki eğer yanlış dudak okumadıysam canını cehenneme gönderdi- ve ukala tavrından ödün vermeden arkasını dönerek merdiven basamaklarını inip sahneyi terk etti.
Ben: bazen aiden'nın vivianne gibi bir kızla nasıl olup da birlikte olduğuna anlam veremiyorum
Ben: Ve az önce kavga ettiler sanırım
Ben: ne beklenmedik ama
Çocuklar sahne arkasına girdiklerinde ayaklanmak için hareket ettim ancak telefonumun titreyişi beni yerime sabitledi.
Billie Joe Armstrong: Hey
Billie Joe Armstrong: gün geçtikçe daha fazla özleniyor gibiyim
Billie Joe Armstrong: ne buluyor ben de bilmiyorum ama bulduğu her neyse artık hoşuna gitmiyor olmalı.
Billie Joe Armstrong: Bu arada saçlarını beğendim
Göz kırpan bir emoji attı. Ona egoist davranışları yüzünden gözdevirebilirdim ancak mesaj attığı için sevindiğimi hissettim.
Ben: nerelerdeydin?!?!?
Billie Joe Armstrong: Üzgünüm
Billie Joe Armstrong: birkaç kız peşime takılmıştı ve onlara içki ısmarlamakla meşguldüm
İçimde küçük bir kıvılcımın yanıp hemen söndüğünü hissettim. O da neydi?
Ben: siktir git
Billie Joe Armstrong: dalga geçiyordum!
Gülmekten ağlayan bir emoji gönderdiğinde ona orta parmağımı gösteren bir fotoğraf çekip yolladım.
Billie Joe Armstrong: ojelerini beğendim
Göz kırpan bir emoji daha gönderdi. Şu karnaval şeyini hatırlayarak hareket etmem gerektiğini fark edip kulise doğru ilerlemeye başladım.
Ben: teşekkür ederim xxx
Ben: dipnot: öpücükler iltifatın içindi. Onları öptüm
Kulise girdiğimde grubun dört üyesi de koltuğa birer kum çuvalı misali yayılmış -yorgunluktan olsa gerek- dinleniyordular. Chris su şişesini kafasına dikiyordu. Ramsey uyukluyordu. Kurt rahatsız edici bir şekilde Ramsey'i dürtüp duruyordu ve Aiden telefonuyla ilgileniyordu. Muhtemelen yeni bir kızdan mesaj almış olacak ki yüzünde bir gülümseme oluştu ve parmakları dokunmatik ekranın üzerinde gezindi. Tam o sırada telefonum titredi ancak bakmak yerine boğazımı temizleyerek dördünün de bana dönmesini sağladım.
''Oh, selam,'' diyerek gülümsedim. ''Şarkınızı beğendim. Siz çocuklar gerçekten yeteneklisiniz.''
''Teşekkürler, Mia,'' dedi Kurt grup adına ve tıpkı benim gibi gülümsedi. Kurt'ü severdim, grubun içinde en az çapkını o gibiydi. Sanırım o renkli saçlarına aşıktı. Eh, eğer benim de öyle saçlarım olsaydı doğrusu ben de aşık olurdum ama muhtemelen benimkiler ilk boyatışımda süpürgeye dönerdi. Tanrı saç konusunda hiç de adaletli davranmıyordu.
Kurt el çırparak Ramsey'yi uyandırdı ve ayaklandı. ''Hadi çocuklar, gitmemiz gereken bir karnaval var!'' Ramsey uyku sersemliğiyle dişlerinin arasından bir küfür savurduğunda istemsizce güldüm. Sanırım Billie'yi dinleyecektim.
✘✘✘
Grup Chris'in arabasına yerleşmeyi başardığında -bilirsiniz, tipik kim öne oturacak kavgası- daha fazla beklemeden otoparktan ayrılıp yola çıkmıştık. Telefonuma bağlı olan kulaklığı kulağıma takıp Green Day'in She's A Rebel adlı parçasını açtım. Bana göre hava hoştu, kulaklıklarım olduğu sürece bagajda bile seyahat edebilirdim.
Billie Joe Armstrong: yine de kendime alıyorum
Ben: hayır seni öpmeyeceğim
Billie Joe Armstrong: :(
BillieJoe Armstrong: dudaklarım daima senin için bekleyecek
Ben: ıy
Billie Joe Armstrong: yapma
Billie Joe Armstrong: iyi öpüşürüm ben
Ben: tamam
Billie Joe Armstrong: yani kabul ediyorsun?
Ben: hayır pfff siktir git
Ben: dudaklarımdan uzak dur
ŞİMDİ OKUDUĞUN
✉ Bay Bilinmeyen ⚥
Cerita PendekDikkat! •Günlük hayattan gereksiz konuşmalar ve klişeleşmiş olaylar içerir. •Size kesinlikle bir şey kazandırmayacaktır. •Çerez niyetine yemeniz önerilir. ✏️✏️✏️✏️✏️ Bilinmeyen Numara: o çocuklarla takılmaktan hoşlandığını bilmiyordum Ben: hoşlanmı...