Bölüm 13

231 12 0
                                    

Hyun’la görüşmemizin üstünden 1 hafta geçmemişti ki beni aradı.Artık daha fazla arıyordu.

-Nehir bu akşam benimle yemek yer misin? dedi telefonda.

-Yerim tabi.

-Tamam hazırlan seni almaya geliyorum.

Hemen üstüme bir şeyler geçirdim.Aynada son bir kez kontrolden sonra yurdun kapısında onu beklemeye başladım.

Geldiğinde beraber güzel bir yere gittik.Onun en sevdiği yemeği sipariş ettim.

- Seolleongtang(Bir tür kore çorbası içine pirinç atılabilir.) alıyım ben  dedim.

-Bende.

-Nehir biliyor musun?

-Neyi?

-Seolleongtang benim en sevdiğim yemektir.

-Aaa öylemi(şaşırmış gibi yaparak)! Kore’de ben de o yemeğe bayıldım :D.

Yemekte biraz ss501’den ,benden, ondan, hayallerinden bahsettik.

Yemekte Seolleongtang’nın yanında soju içmiştim.Biraz sarhoştum galiba dünya daha çok dönüyordu:D

Yürürken:

-Hyun hyun karaoke yapalımm mı?Lütfeeeen!

-Sen sarhoş olmuşsun.Sadece 2 bardak içtin ama.

-Lütfen canım arkadaşım lütfeeeen

-Arkadaşım?

-Sen benim arkadaşım değil misin?Yoksa sen nesin :D

-Bilmiyorum….Hadi  karaokeye gidelim.

Karaokede ilk söylediğimiz şarkı Making A Lover’dı.

En çok sevdiklerimden biri.Müthiş bir ısrardan sonra bana şarkı söylüyordu.

Hyun şarkıyı söylemeye başladığında onun o pürüzsüz ve tatlı sesi kalbimi doldurmaya başladı.Ben sadece onu izliyordum.

Tam da  şarkının son kısmında ayağa kalktım onun elinde mikrofonu aldım.Sonra ona dönüp:

-Saranghae!(Korece seni seviyorum) dedim.(Şarkıda Hyun’un söylediği son kelime)

O an oda şaşırmıştı.Ve kendimizi birbirimize bakarken bulmuştuk.Sanırım bu bakışlar farklıydı.Anlatamadığım bir şey vardı içinde.O an kalbim hızla çarpmaya başladı.Ama sonra…

-Ahhh başım!diyerek uyandım.Yurttaki odamdaydım.

-Uyandın mı?Hadi kalk geç kalacağız dedi Jane.

-Nereye? Dedim kalkmaya çalışarak.

-Okula tabi ki.

-Bana ne oldu böyle?Sanki bir rock konserinde saatlerce kafamı sallamışım gibi hissediyorum.

-Dün akşam sarhoş olmuşsun.

İşte o an yaşadıklarım aklıma geldi  ama bakıştan sonrasını hatırlamıyordum.Ne olmuştu ki? Yoksa yoksa biz öpüşmüydük?Ufff neden gerisini hatırlamıyordum ki.

-Peki ben buraya nasıl geldim?

-Seni Hyun getirdi.

Acaba Hyun’a sorsam mı diye düşündüm.Tamam saçmaydı ona nasıl soracaktım ki?

Kendimi topladıktan sonra okula gittik.Başım hala arıyordu.

Okuldan yurda dönerken Hyun beni aradı.

-Nasılsın Nehir?Merak ettim seni

-İyiyim biraz başım ağrıyor sadece.

-Ağrı kesici aldın mı?

-Evet

-Bu arada size söylediğim parti vardı ya o önümüzdeki Cumartesi.Biraz dinlen bence.Ve birde gingseng çayı(Kore’de içilen bir çay.) iç olur mu?

-Gingseng mi?

-Evet.Keşke ben sana yapabilseydim  dedikten sonra telefonu kapattı.

Kafam gerçekten karışmıştı.

----------------13.bölüm sonu-------------

SS501 LET ME BE THE ONEHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin