Bölüm 16

193 13 0
                                    

Performanstan sonra Hyun daha fazla kalmak istememiş.Kyu bana öyle diyordu onu sorduğumda.Onlarda bizi yurda bırakıyordu.Jung’a baktım üzgünce…O her şeye şahit olmuştu.Beni anlamıştı ki:

-Merak etme biz sana yardım ederiz dedi rahatlatıcı bir ses tonuyla.

-Neye yardım ediyoruz? Dedi prince.

-Gerçekten hem niye bu kadar durgunsunuz? Diye sordu baby.Ne oldu hiç anlamıyorum, Hyun niye öyle çekip gitti? Diye devam etti.

-Bize anlatmanın vakti gelmedi mi?dedi Kyu.

-Ben size anlatırım.Şimdi Nehir daha fazla üzülsün istemiyorum dedi Jung.

O an ona sarılıp ağlamak istemiştim.Beni ne kadar düşünüyordu gerçek bir kardeşim gibiydi.Telefonumu onlara da vermiştim.Beni haberdar edeceklerdi.

Yurttaki odaya döndüğümüzde Jane beni yatıştırmaya çalışıyordu.Nerden bilebilirdim ki bana karşı böyle hissettiğini?Zaten görüşmelerimizde sınırlıydı.

O gece uyuyamadım.Bahçede dolaştım.Yıldızları seyrettim.

-Bana yardım edin lütfen! Dedim yıldızlara bakarak.Çünkü yıldızlardan yani ss501den başka yardım edecek kimse yoktu.

Ertesi gün kahvaltı etmek için aşağı inmiştik.Aslında iştahım yoktu.Sadece yemeklere  bakıyordum.

-Biraz yemelisin dedi Jane.

-Yiyemiyorum, konuşamıyorum hatta nefes almakta zorlanıyorum.Bana ne oldu böyle?

-Sanırım Hyun seni baya etkilemiş.

Öğlenden sonra Kyu beni aradı.

-Nehir iyi misin canım?

-İyiyim peki ya Hyun?O nasıl?

-Şeyy onu en son sabah kahvaltıda gördüm.Bu arada Jung bana her şeyi anlattı.Sakın kendini suçlama.Sen bilmiyordun sonuçta.

 Sessizlikten sonra:

-Ve bence Hyun’u arama.Biraz siniri geçsin.Yoksa daha kötü olabilir.O biraz gururlu ve inatçıdır  çünkü.

Ne demek istediğini anlayabiliyordum.Onun hayranıydım.Onu tanıyordum.Kyu beni gerçekten sakin sesiyle rahatlatmıştı.Ss501  sevilmeye, hayran olmaya değerdi.Hatta daha da fazlasına…

Sessizce yaşantım devam ediyordu.Sanki Hyun’u  incitmeye kıyamayacak olan ben onda büyük bir kalp kırıklığı yaratmamışım gibi.Hiç bir şey  olmamış gibiydi.Olayın üstünden 2 haftadan fazla geçmişti.Hyun beni hala aramamıştı.Onu aramaya  yüzüm yoktu.Şu an ondan ‘iyiyim’ kelimesini duymak için neler vermezdim.Ama bazen ss501’den diğerleri arıyorlardı beni yoklamak için.Onun biraz daha yatıştığını söylüyorlardı.Onlar beni gerçekten anlıyorlardı.

Benim merak ettiğim bu böyle mi devam edecekti?Yoksa onun hayatından sessizce yok mu olacaktım?

Gece bahçede dolaşıyordum.Saat 9 gibiydi.Bir anda telefonum çalmaya başladı.Arayan Hyun’du.

--------16.Bölüm sonu------------

SS501 LET ME BE THE ONEHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin