Bölüm 10

237 11 1
                                    

Hyun beni kapıda bekliyordu.Ben de ona doğru yürüdüm.Ben onun arkasında duruyordum.Sonra zile bastı.

Kapı açıldı.Evin içi dışarıdan bakınca karanlık gözüküyordu.Niye buraya gelmiştik yaaa!?

Önce Hyun içeri girdi.Eve girdiğim anda merhaba sesleriyle kafamı kaldırdım.

O an şoka girmiştim.Ama hemen kore selamıyla merhaba dedim.

Hala şoktaydım.Çünkü karşımda ss501 duruyordu.

-Evimize hoş geldin :D! diye atıldı Jungmin.

-Hoşbulduk :D

Sonra hepsi sırayla isimlerini söyledi.Bilmiyordum sanki.:D

-Bende Nehir.Tanıştığıma memnun oldum.

-Hadi içeri geçip oturalım dedi Kyu.

Koltuklara yerleştik.Benim aklım hala yıldızlardaydı.

-Hyun ipucu yıldızlar demiştin dedim şaşkın şaşkın bakarak.

-Evet :D.

O an anladım ss501’in anlamı daima parlayacak 5 yıldızdan biriydi.Ve her biri karşımda oturuyordu.Kısacası yıldızlar topluluğuyla oturuyordum :D.

Anladığımı Hyun da anladı ve bana sırıttı.

-Ben acıktım dedi Baby.

-Ne zaman doydun ki! dedi Jungmin hemen.Sonra hepsi gülmeye başladı.Bende onlara eşlik ediyordum.

Sonra sofraya geçtik.Değişik bir sürü kore yemeği vardı.Çok güzel bir sofraydı.Yanımdaki sandalyede Hyun oturuyordu.

-Bu sofrayı hazırlamak için uğraşmış olmalısınız dedim

-Hemde çook :D dedi prince (Gamzelerin çok güzel diye bağırdı hayran tarafım içimde)

-Özellikle Jung min telefonun tuşlarını çevirirken çok zorluk çekti dedi Kyu.

-Arada bir savaş atlattı da :D dedi Hyun.

Sonra hepsi sırıtmaya başladı.

-Biz haftada bir  toplanırız böyle beraber vakit geçiririz dedi Hyun.

-Birbirinizi çok mu seviyorsunuz?

-Beraber olmayınca birbirimizi özlüyoruz dedi baby.(Aslında bildiğim şeyleri soruyordum ama onlardan bizzat duymak başkaydı tabi :D.)

-Biraz kendinden  bahsetsene dedi Kyu.

Sonra onlara kendimi anlattım.Bu arada biraz da yemeklerden konuştuk.Hepsi tabağıma denemem için bir şeyler koyuyordu.Patlayacaktım ama onları asla kıramazdım.

Bir taraftan da hayran Nehir kafamı sorularla dolduruyordu.Grubun durumunu sorsana, ne oldu diye sorsana.Hayır soramazdım onların gözleri mutlulukla parlarken onları basit bir soruyla mutsuz edemezdim.Arkadaş Nehir hayranı bir kez daha yenmişti.

Yemeği yedikten sonra sofrayı toplamaya başladılar.Ben de elime tabağımı almış mutfağa doğru gidiyordum ki:

-Ne yapıyorsun? dedi prince.

-Şey tabağımı…

-Sen misafirsin, lütfen :D

Ne yani Kyu bulaşıkları yıkamaya başlarken baby  ve hyun masayı silerken Jung min çöpleri hallederken ben öyle bakacak mıydım?

-Sorun değil :D Youngsaeng.Size yardım etmek beni mutlu eder :D

-:D Tamam o zaman.

El birliğiyle ortalığı toplayıp temizledikten sonra beni bahçeye yolladılar.Bende bu kadar ısrar üzerine sessizce gidip beklemeye başladım.

Birazdan hepsi geldi.Kyu elinde tepsiyle gelmişti.Bitki çaylarımızı dağıttı.

Yavaş yavaş yudumluyorduk ki…

-----------10.bölüm sonu-------

SS501 LET ME BE THE ONEHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin