Bölüm 4

332 15 0
                                    

Tabi yaa bu Hyun’un gülüşüydü.

Bunu fark etmemle şoka girmem bir oldu. Ağzım yavaşça açıldı gözlerim büyüdü ona şapşal bir şekilde bakıyordum.

-İyi misin? Dedi birden.

Elim hemen onun gözlüğüne gitti. Gözlüğü çıkarttım. O da çok şaşkındı. Gözlüğü çıkartır çıkartmaz koca simsiyah gözlerini gördüm. Allah’ım ne müthişti! Etrafımızdaki yürüyenlerin durduğunu ve dönüp bize baktığını fark ettim. O hemen gözlüğü elimden aldı. Ve yanımdan çekip gitti. Ben elimde duran makinemle onu çekmeye başladım. Kafamı kaldırdığımda o kaybolmuştu. Kalabalıktan’ Oppaa!(Kadınların erkeklere samimi hitap şekli)Saranghae!(Korece seni seviyorum), Bu Kim Hyun Joong!’ sesleri geliyordu.

Bense hala şoktaydım. Ben Hyun’u görmüştüm hatta onunla konuşmuştum. İstemsizce sırıtmaya başladım. Jane dağılan kalabalığın arasından geldi.

-Nehir, ne oldu?

-Ne olmadı ki.

-Nehir, iyi misin?

-Hem de çoooooook: D!Kimi gördüm tahmin et!

-Kimi?

-Sıkı dur. Ayrıca onunla konuştum.

-Çatlatma beni.

-Kimm.. Hyunnn.. Joonggg…

-Aaaaaaa gerçekten mi?

-Evet!

-Şunu düzgün anlat.

-Tamam, ama yurda gidelim ben şoktayım bu gece çıkamam.

-Peki. Hadi anlat!

Yurda doğru giderken ona başımdan geçenleri anlattım çektiğim fotoğrafları gösterdim. Yüzü gözükmüyordu ama olsun.

-Gerçekten inanmıyorum! Sen çok şanslısın Nehir!

-Evet: D. Birde bana sor şuan çoook güzel bir rüyadayım sanki.

Yurda döndüğümüzde çok yorgunduk. Uyuyacaktık. Ama son bir kez fotoğraflara baktım yakınlaştırarak.

‘Seni sonunda gördüm. Buralara kadar geldim ve seni gördüm artık çok huzurluyum.’dedim kendi kendime fotoğrafa parmaklarımla dokunarak.

------4.bölüm sonu--------

SS501 LET ME BE THE ONEHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin