Dilek

124 20 32
                                    

(Savaşın anlatımıyla)
Ormana doğru yürüdüm. Orda kalsaydım o kuzey denen şerefsizin Agzını yüzünü dagıtırdım.
Özgenin dedikleri beni dahada çok sinirlendirdi. Kumsalla kuzey olamazdı. Sinirimle ağaca bi tekme savurdum.
"Savaş!" arkama baktığımda mert mete ve can gelmişti.
"Abi çekip gittin öyle, iyimisin?" Dedi mert. Degilim hemde hiç. Kumsalı bi erkekle düşünmek beni deli ediyordu.
"Siz niye geldiniz? kumsalı o şerefsizle mi bıraktınız" dedim hala sinirim geçmemişti.
"Seni öyle görünce geldik abi napalım niye böyle sinirlenip gittin" diye sordu mete. Sinirim kumsala degildi o bişey yapmamıştıki sinirim kuzeye ve özgeyeydi. O şerefsizin kumsala bakışlarından anlamıştım zaten.
"Kumsalı kuzeyden kıskandı diye böyle yapıyor" dedi elindeki cipsi yiyerek.
"Oglum o cipsi nerden getirdin?" Diye sordu mete
"Savaşın arkasından giderken kaptım geldim" dedi cips dolu agzıyla.

"Savaş can dogru mu söylüyor? kumsalı kıskandın diye mi sinirlendin" Dedi mert. Kıskanıyormuydum?
"Kıskanıyorum a**na k****ım  deli gibi kıskanıyorum onu biriyle görmek beni deli ediyor." Dedim.
"Ooo sen abayı yakmışsın ben biliyordum ki" dedi can.
"Ee yani hoşlanıyorsun kumsaldan" dedi mete çarpık gülüşüyle. Hoşlanıyomuydum? Onun masum halleri geldi aklıma
"Gülüşü o kadar güzelki kimse görmesin istiyorum. Bana savaş dediginde, benim ismim ne zamandan  beri güzeldi diyorum abi. Utanıncaki tatlı halleri, Masum bakışı bile beni kendine çekiyor. Etkileniyorum işte."
Dedim kumsalın o hallerini düşünüp gülümsedim.
Hepsinin aynı anda
"Ooo" demesine
"Sussanıza oglum." Dedim gülerek
Can yere oturup
"Çok duygulandım lan ben kardeşim aşık olmuş ley ley nerelere gidem. Ley le-" can'ın bu söyledigine göz devirdim
"Abartma can kalk yerden" dedi mert.
Aklıma yine o şerefsizin kumsalı sevdigi geldi. Kumsalın cevabını merak ediyordum. Offladım
"Sen giderken kumsalın üzüldügünü gördüm hem kuzeye agzının payını vermiştir" dedi mete. Üzülmüşmüydü benim için.
"Hadi abi gidelim kumsal merak etmiştir" dedi mert.

Kamp alanına geldigimizde herkes yatmaya gitmişti kimse yoktu. Sadece biri hariç kumsal.
Masada uyuyakalmıştı.
"Seni beklemiş baksana olum niye çok duygulanıyorum lan ben" can'ın yalandan iç çekmesine göz devirdim.
"Hadi siz yatın bende kumsalı uyandırıp çadırına göndericem."
Dedim.
"Kumsalakcığımın üstüne gitme ha alırım ayağımın altına" dedi can. Cana sinirli bi bakış attığımda
"Ehehe şaka yaptım ben ehehe şey ben yatmaya gidiyorum" dedi can korkup çadıra kaçarak
"İyi edersin" dedim.
"Hadi iyi geceler kardeşim"
"İyi geceler" dedi mert ve mete başımı salladım. Onlar yatmaya gittiğinde. Kumsalın yanına yaklaştım. O kadar güzel ve masumdu ki. Derin bi nefes aldım.
"Kumsal" dedim fısıldayarak.
Mırıltılar çıkartıgında tebessüm etim.
"Kumsal hadi kalk yerine yat" dedim. Kıpırdadıgında başını masadan kaldırıp ilk etrafa sonrada bana baktı hızlıca ayağı kalkıp önümde durdu.
"Savaş ben seni çok merak ettim nerdeydin" dedi panikle.
Bişey demedim şimdi konuşmak istemiyordum.
"Savaş" dedi titreyen sesiyle. Ah hayır aglayamazdı, ağlasa kıyamazdım ki.
"Kumsal yarın konuşuruz uyku akıyor gözünden zaten gidip uyu" dedim ona bakmayıp. Bakarsam kendime engel olamayıp sımsıkı sarılırdım.
"Ama-" dediginde sözünü kestim
"Kumsal yarın konuşuruz" dedim soğuk sesimle.
"Peki" dedi üzülmüş sesiyle.
Arkasını dönüp giderken bana bakıp
"Savaş,kuzeyin dedikleri  umrumda değil" diyip çadırana doğru gitti.
Gülümsedim
Bunu demesi bile yeterdi benim  için. Rahat bi nefes alıp çadıra dogru gittim.
...
              (kumsaldan devam)
"Kumsal kumsaal kalksana kış uykusuna mı yattın" gözlerimi açtıgımda bi adet ezgiyi gördüm.
"Ne var yaa uyuyacam ben" diyip tekrar yastığa gömüldüm.
"Aa özgeyle savaş mı o" ezginin sesini duyduğumda. Yerimden fırladım
"Ne nerdeler?" Dedim etrafa bakarak. Ezginin kahkasını duyduğumda.
Ayy kumsal hahahahha kızım yerinden fırlayışın neydi öyle ahahahhah" dedi kahkasından zar zor konuşarak. Gözümü kısarak baktım
"Aşk olsun ezgi ya" dedim. Ezgi kahkasını durdurup yanıma oturdu
"Ee akşam savaş geldi mi konuştunuz mu?" Dedi ezgi merakla. Aklıma dün gece gelince yüzüm düştü.
"Hiçbişey konuşmadık yarın konuşuruz dedi"
"Anladım. Neyse hadi hazırlan kahvaltı birazdan hazır olur sonrada savaşla konuşursunuz" dedi. Başımı salladım.
Üstüme kısa kot tulum içinede borda tişört giydim. Saçımı ördüm. Beyaz spor ayakkabılarımı giyip çadırdan çıktım. Ezgiyle masaya oturduğumuzda savaşlarda geldi. Gözgöze geldiğimizde gözünü ilk çeken o oldu. Sıkıntıyla nefes verdim. Gözüm kuzeye takıldıgında bana bakıyordu göz devirdim.

Gecenin KaranlığıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin