Uyandığımda yataktan ayaklarımı sarkıttım. Telefonumu alıp saate baktım daha çok erkendi. Bu saate annem bile uyanmamıştır. Banyoya girip elimi yüzümü yıkadım. Aşağı indim canım sıkılınca biraz yürüyüş yapmak için evden çıktım.
Hava miss gibiydi. Sahile gitmeye karar verdim. Bizim eve yakındı zaten.Sahile geldiğimde az kişi vardı. Ben daha önce niye hiç erken kalkıp dolaşmadım ki yaparım artık arada. Hem kafan dağılıyor hemde, yalnız kalıyorsun.
Bankta bir kaç dakika oturdum.
Denizin kokusunu çok güzel bir şekilde alıyordum. Bir yerde okumuştum diyordu ki;
'Deniz her zaman benim en büyük sırdaşım olmuştur; ona anlatılan her şeyi dinler ve derinliklerine gömüp sırlarınızı kimseye söylemez. En iyi tavsiyeleri o verir, istediğiniz her şekilde yorumlayabilirsiniz onun huzurlu sesini.'
Deniz dinlerdi bizi. Acılarımızı, üzüntülerimizi, mutluluklarımızı, heyecanımızı bizle birlikte yaşardı. Anlatırdık ona içimizdeki dolan duygularımızı. O ise, dinlerdi. Duymak istediğimiz cevapları alırdık ondan. Geriye güzel bir dalga sesi ve kokusunu bırakırdı bize.Yaklaşık yarım saat oturduktan sonra kalkmaya karar verdim.
Annem uyanmıştır şimdi.
Son bir kez denize yaklaştım, kokusunu içime çektim.
Arkamı döndüğümde karşımda savaşı gördüm. Korkudan sıçrayarak denize doğru düşerken beni tuttu. Bakışları çok naifti.
Pişmanlık arıyordum yüzünde.
Pişmanmıydı acaba?
Bana söylediği sözler aklıma gelince kolumu çektim elinden.
Yanından geçip giderken arkamdan
"Kumsal" seslenişini duydum.
Yerimde durdum ama arkama bakmadım. Bakamadım.
Ne diyeceğini bekledim ama hiçbirşey söylemedi belkide söyleyemedi. Daha fazla durmadan ilerledim.Eve geldiğimde annem uyanmıştı
"Kızım nerdeydin sen odanda da görmedim seni" dedi.
Ayakkabılarımı çıkarırken
"Sahilde öyle dolaştım" diye cevapladım anneme.
Gözlerini kısıp bana baktı.
"Sen erken kalktın ve sahile gittin hayırdır?" Dedi annem.
"Yok bişey anne canım sıkıldı öyle gittim. İyi geldi wallah yaparım arada artık" dedim.
"İyi hadi git doruğu kaldırda kahvaltı yapalım birazdan amcanlar gelirler."
Anneme başımı sallayıp doruğun odasına doğru ilerledim.
Yatakta ters çevrilmişti bu haline güldüm.
Onu dürtüp
"Doruk" diye seslendim.
Bi hareket görmeyince tekrar dürttüm. Onaylamaz mırıltılar çıkardığında aklıma sinsice bir plan geldi.
"Aa doruk roketini götürüyorlar" dedim yalandan. Yerinden fırlayıp.
"Ne, kim bırakın roketimi" dediginde kıkırdadım daha gözlerini açamıyordu.
"Kumsal!" Diye sitem etti.
"Ya napayım kalkmıyordun. Neyse hadi kalk annenler gelirlermiş birazdan" dedim.
"Tamam sen in geliyorum" dedi gözlerini ovuşturup.Aşağı indiğimde yengemler gelmişti.
"Hoşgeldiniz" dedim gülümseyerek.
"Hoşbulduk canım" dedi yengem bana sarılarak.
Yengem "Dorukla bir problem yaşamadınız değil mi?" Diye sordu. Aklıma bu bir kaç gündür dorukla ettiğim kavgalar gelince.
Gülümseyerek "Yok" dedim.
Allahım sen affet üzülmesinler diye yaptım.
Doruk merdivenden göründüğünde yengemle amcamı görüp koşarak geldi.
"Anne baba!" Dedi heyecanla.
Hasret giderdikten sonra.
Annem, "Hadi kahvlatıya" dedi.
Hepberaber keyifli bir kahvaltı yaptık.Kapının önünde vedalaşıyorduk.
"Herşey için çok sağolun" dedi amcam.
"Ne demek dorukta bizim oğlumuz" dedi babam sıcak bir gülümsemeyle.
Doruğa bakıp.
"Gidiyorsun ha" dedim. Bana bakıp başını salladı.
"Artık birdaha gelişinde devam ederiz kavgalarımıza" dedim gülerek.
"Aklımda dahice planlar var birdaha gelince üstünde deneyeceğim" dedi kıkırdayarak.
"Oldu canım hepsi olmaz. Karşılığı olacak tabikii" dedim.
Kollarını açtığında biraz çömelip
Ona sarıldım.
"Can abiye selam söyle tekrar gelecegimi bilsin." Dedi.
"Tamam söylerim" dedim gülerek
Biraz kulağıma yaklaşıp.
"Savaş abiyede söyle. Bu arada dünki söylediklerimi unutma" diyip geri çekildi.
Buruk bir tebesüm ile baktım.
Arabalarına bindiler. El salladıklarında bizde salladık annem arkalarından su döküyordu. İçeri girdik
"Kızım hadi git giyin okula gidiceksin" dedi annem.
Başımı sallayıp odama çıktım.
Telefonuma mesaj sesj gelince açtım. Gruptan mesaj vardı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Gecenin Karanlığı
Roman pour Adolescents"Herkes ay gibidir ve herkesin hiç kimseye göstermedigi karanlık tarafı vardır." Dedim. "Çünkü ay geceleri acı çekenler için bir umut ışığıdır" dedi güldüm. Gecenin üç arkadaşı vardır yalnızlık, sesizlik ve hafiften çalan müzik" dedim güldü. "Sen gi...