Gecenin Karanlığı

Lunapark

"Can!" Diye seslendim. Pamuk şekercinin yanına gitmiş bi çocukla pamuk şeker kavgası yapıyordu. Yanına gittiğimizde
"Napıyosun oğlum" dedi savaş can'a.
"Abi görmüyomusun pamuk şekerimi alıyor" dediğinde çocukla pamuk şekeri çekiştiriyorlardı.
"Ya bıraksana önce ben aldım hem ben çocuğum sen büyüksün" dedi çocuk. Kıkırdadım.
"Niye büyük olunca yenilmiyormu yasak mı var ver şunu. Abicigim sen kime satıyorsun bunu" dedi can pamuk şekerci abiye. Abi şok olmuş gibi can'a bakıyordu inanamıyordu tabi küçücük çocukla pamuk şeker kavgası yapmasına.
"Wallaha oğlum son bi tane kalmıştı ama ikinizde kaptınız hiç karşılaşmamıştım böyle bi durumla ne diyeyim ki şimdi"
Dedi abi.
"Can bıraksana kardeşim çocuğa ver şekeri biz sana başka yerden alırız abiciğim" dedi mete şakaya vurarak ezgiyle kahkahamıza engel olamadık.
Can, "Banane ben bunu istiyorum inat ettim versene velet" dediginde
Çocuk, "ver pamuk şekerimi annemi çağırırım bak" dedi.
"Çağır banane hem nerden senin pamuk şekerin oluyor. Bu benim olacak" dedi inatla can. Hala pamuk şekeri çekiştiriyorlardı.
"Anne şekerimi alıyor bu abi" dedi çocuk annesine seslenerek. Savaş sabır dileyip
"Can bıraksana bak annesi geliyor" dediginde can omuz silkip
Can, "Gelsinde görsün çocuğunun büyüklerine karşı terbiyesizliğini. Ne demişler Pamuk şeker büyügün söz küçügün bi kere." can'ın bu sözüne kıkırdadım.
Annesi yanımıza gelip can'a bakıp.
"Bırakırmısınız çocuğumun şekerini" dediginde
Can," bırakamam hanfendi bu benim şekerim savaş bişey söylesene" dedi tıpkı bi çocuk gibi.
Kadın,"Aa terbiyesiz bide büyük olucak" dediğinde olaylar daha büyümesin diye biraz ilerdeki pamuk şekerciden bir tane pamuk şeker alıp çocuğa verdim.
"Al bakalım" dedim.
"Teşekür ederim abla" dedi gülümseyerek. Kadın bana gülümseyip cana'da ters bi bakış atıp. Çocuğunun elinden tutup gitti.
Can pamuk şekerine sarılıp
"Senin için ne kavgalar ettim canım" dediğinde kıkırdadım.
"Abi borcumuz ne kadar?" Diye sorunca savaş. Pamuk şekerci abi can'a olan şaşkınca bakışına son verip.
"Üç lira" dedi.
Savaş beş lira çıkarıp abiye verdi üstünü almadan
Mert,"Yemin ederim çocuk gibisin can" dediğinde can pamuk şekerini keyifle yiyordu.
"Napayım abi pamuk şeker önemli sonuçta" diyip yemeye devam etti.

bi kaç jeton alıp makinelerin oraya doğru ilerledik.
Doruk,"Kumsal ben buna bincem"  dedi çarpışan arabaları gösterek
Sabır dileyip oraya doğru ilerledik
Can pamuk şekeri elinde arabalarda birine geçti. Herkes bi arabaya binince. Çarpışan arabalar hareket etti. Direksiyonu sağa kırıp ezgiye çarptım kahkaha ettıp can'ın olduğu tarafa doğru ilerledim. Ona da çarptığımda
"Kumsalakcım dikkatli olurmusun az daha şekerim düşüyordu. Canım iyimisin?" Pamuk şekerini düşünüp iyi misin demesine kıkırdarken arkadan birinin çarpmasıyla sarsıldım arkama baktığımda savaşın sırıtan yüzünü gördüm. Bende arabamı ona doğru çevirip bi tane çarptım ikimizde kahkaha atıyorduk.
Arabama birinin çarptığını fark edip korkudan sıçradığımda kimin çarptıgına baktım.
Bu güzel sahneyi kim bozar sizce?
Doruk,"Hahaha nasılda korktun kumsal hahahahha" dedi kahkahalarının arasından.
"Hahaha ne komik" dediğimde tam ona çarpacaktım ki sürenin dolduğunu işaret veren ses gelince doruğun sinir bozucu gülüşüne dilimi uzattım.
"Hadi buna binelim" can'ın gösterdigi yere baktıgımda roller coaster'ı işaret ediyordu.
"Ben binemem çok yüksek ya" dedi ezgi gözü roller coasterdaydı.
"Ben binicem kumsal" doruğun dedigi şeye göz devirdim belaydı tam ya. "Binemezsin senin yaşına uygun değil başka bişeye bin" dediğimde etrafına bakıp zincirli salıncağı gösterip
"Ona binicem ben" dedi.
Mete,"Tamam siz binin ben doruğu götürürüm" dediğinde minnetle baktım.
Ezgi "Bende geliyorum" diyip onlarla salıncağın oraya gitti.
Ben, savaş,can ve mert roller coastera bindik.
Yavaş yavaş yukarı doğru gidiyorduk. Bi anda hızlıca iniş yaptığında çığlık attım
"Anne! indirin beni burdan aaaaaa!" can'ın çığlığıyla birlikte söylediği sözlere
Mert, "binmeseydin oğlum o zaman" dedi.
Tekrar iniş yaptığımızda korkudan gözlerimi kapattım.
İniş yapıp durduğunda gözlerimi açtım. Savaşın baktığı yöne çevirdiğimde bakışlarımı elim onun üstündeydi. Ah hayır  korkudan savaşın elini tutmuşum. Utanarak elimi çektim.
Kemerimi çıkarttım. İndiğimizde
Doruklar bizi bekliyordu
Doruk,"Hahaha nasılda bağırdınız kumsal" Dedi kahkaha atarak
göz devirdim.
"O neydi be ayy başım dönüyor" dedi can başını tutarak. Onun bu haline kıkırdadım.
Gözüm ezgiye takılınca meteye hayranmış gibi bakıyordu benim ona baktığımı fark edip utanıp yere çevirdi bakışlarını. Sonra sorardım nasıl olsa.