Yeni bir macera yeni bir kurguya hepiniz hoş geldiniz. Bu kitapta aşkla karşılacaksınız. Olaylarla karşılacaksınız. Hüzün ile mutlulukla karşılaşacaksınız. Bazen bir veda ile bazen de kavuşmalar ile karşılacaksınız. Keyifli okumalar ♡
*Kesit*
"Sayı...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Keyifli okumalar♡
Gözüme giren güneş ışıkları yüzünden yorganımın altına biraz daha saklanmış uyumaya çalışıyordum. Ama bu beni daha çok rahatsız ediyordu. Çünkü nefesiz kalıyor ayrıca terliyordum.
Yorganı sinirle üzerimden atıp cama bakarak sinirle söylendim.
'Tamam çok güzel tamda istediğim gibi bir yer. Ama bu odada cama ne gerek vardı. Sabah sabah niye işkence çekiyorum ben. Buraya perde de asılmaz ki. Her sabahta bu da çekilmez. Of Arya of her şeyin mükemmel olmasını beklersen daha çok beklersin.'
Daha fazla uyuyamayacağım için bedenimi zorla yataktan kopararak banyoya girdim.
Ev ben yatmadan öncede sıcaktı hala da sıcaklığını koruyordu.
Acaba bu ısı işini nasıl yapmışlardı?
Bence her evde olması gerekiyor.
Banyodan çıkıp dolaptan siyah pantolon ile kırmızı kazağımı alıp giydim. Dağınık sarı saçlarımı topuz yaptıktan sonra gözlüklerimi de taktım. Evet gözlerim pek iyi görmüyordu. Özellikle çalışırken ve gün içinde ara sıra takardım. Şimdi ise çalışacağım için takmıştım.
Odadan çıkıp merdivenlerden inerek mutfağa geçtim. Dolapta pek bir şey yoktu. Yanımda getirdiğim kek ve bisküviler vardı fakat bunlar da bugüne yeterdi. Araba geldiğin de kasabaya inip alış veriş yaptıktan sonra daha sağlıklı beslenecektim.
Bir tabağa yiyeceklerimi koyup salona geçtim. Ortada siyah ahşap masa vardı. Tabağımı onun üstüne koyup, gelirken getiremediğim bilgisayarımı almak için tekrar yukarı çıktım. Daha sonrada bilgisayarımı almış söylene söylene tekrardan aşağı inmiştim.
Merdivenin son basamağına geldiğimde 'Pat... Çıt...' Gibi sesleri duymam ile olduğum yerde kalakaldım. Sesler sanki bir şeyler düşüyor ve kırılıyor gibi çıkıyordu.
Sesin nerden geldiğini tam olarak anlamamıştım. Sessizce kıpırdamadan durarak sesin nerden geldiğini anlamaya çalıştım. Ve sesin geldiği yeri bulmak için yürüdüm. Sesler daha yakından geldiğinde durdum ve kafamı hızla sesin geldiği yere çevirdim. Sesler alt kattan geliyordu. Alt kata dün bakmamıştım. Ama orada yakacaklar vardı.
Odunlar düşmüş olmalıydı. 'Tırk, tırks, çart' gibi sesler tekrar geldiğinde merdivenden inmeye başladım. Birde odunları düzenleyecektim.
Of!
Alt kata indim. Burası kapkaranlıktı. Acaba ışık yok muydu? Işığı bulmak için ellerimi duvarda gezdirdim. Bir çıkıntıda durduğunda ne olduğunu iyi anlamak için bir kaç saniye daha oraya dokundum. Bir anda ışıklar açıldığında yanmasını beklememiştim ki korktum. Işığın etrafı aydınlatması ile etrafta gözlerimi gezdirdim.
