8. Vampir

2K 166 68
                                    

Multimedya:Christina Perri_ Human

Keyifli okumalar♡

Bazı kelimeleri söylemekte gecikmiş olabiliriz. Belki de hâlâ vaktimiz kalmıştır. Sonunda belki mutlu olacağımız anları kaçırıyor olabiliriz. Bu yüzden bende dahil hepimiz sonucu ne getirirse getirsin keşke dememek için aklımızdaki düşünceleri dilimize vuralım. Belki de bu bizim için yeni bir sayfaya geçmemizi sağlar.

"Sana diyorum kimsin?"

Karşımda kim varsa konuşmuyordu. İçkinin etkisi hala devam ediyor,başım dönüyordu. Karşımda kim varsa beni izlediğini ve bakışlarının üzerim de gezindiğini bulanık da olsa görebiliyordum.

Uzun boylu olduğu kesindi. Yüzüne bakmak için kafamı kaldırmak zorunda kalıyordum. Simsiyah giyinmişti. Üzerinde başka renk göremiyordum. Ellerimle gözlerimi ovalayıp tekrar bakmayı denedim. Ama pekte işe yaradığını söyleyemem.Nefes çekme sesini duyunca tekrar karşımdaki kişiye odaklanmaya çalıştım.

"Ah siz insanlar içki adını koyduğunuz o saçma şeylerin etkisi ile hemen sarhoş olabiliyorsunuz. Aptalsınız! Hele sen küçük insan sen yüzyıllardır gördüğüm en aptal insansın."

Sesinden erkek olduğunu anladığım kişi resmen bana hakaret ediyordu. Göremesem de karşımda ki kişiye sağ elimin işaret parmağını sallayarak

"Bana bak sen kimsin de bana aptal diyebiliyorsun! Ayrıca biz insanlar derken? Sen nesin acaba?!"

Karşımdaki kişi benim sinirli konuşmama rağmen itici şekilde gülüyordu. Şu andan itibaren bulanık görmeme lanetler okuyorum.

"Hırçınlık hiç sana yakışmıyor küçük insan. Benim ne olduğuma gelecek olursak, seni öldürecek kişiyim."

Adamın basitçe sanki her gün bu söylediklerini tekrar ediyormuş gibi alayla kurduğu cümlelerden mi bilmem ama beynimde ki sisler dağılmaya, gözlerim de ki perde açılmaya başlıyordu.

"Beni mi öldüreceksin?! Kimsin sen he, bu ne cürret! Hemen gitmezseniz şerifi arayacağım. Derhal evimi terk edin!"

"Şş sakin ol küçük insan. Sadece tanışmaya geldim. Ve gördüğüm kadarıyla o kadar savunmasızsın ki seni öldürmem saniyelerimi bile almaz."

Adamın hala seni öldüreceğim demesi tüylerimi diken diken ediyordu. Dediği doğruydu. Şuan tam olarak göremezken bile ona karşı koymam imkansız görünüyordu. Sıkıntıdan alnıma biriken terleri elimin tersi ile silip ne yapabileceğimi düşünmeye çalıştım.

"Ne o küçük insan korktun mu? Korkma canını acıtmamaya çalışırım."

Ben cümlesi bitti sanırken

"Ya da çalışmam zevkle canını acıtmaya özen göstereceğim."

Diye hissizce tekrar gülmüştü. Daha fazla adamın konuşmasına dayanamayarak kapıya uzandım. Kapıyı kapatacakken karşımda ki adam elini koymuş kapıyı kapatmama engel olmuştu. Her ne kadar ağırlığımı vermeye çalışıp ittirsem de ufacık bile oynama olmadı. Karşımdaki adam benden kat be kat güçlüydü.

"Ellerini kapımın üzerinden çek! Bak tamam seni şerife şikayet etmeyeceğim ama git artık."

"Yo yoo seni böyle savunmasız halde bulmuşken çevrende kurtçukların olmadığı bu anı bulmuşum hiç gider miyim?!"

Kurtçuk mu?

Bu adam kurtları biliyor muydu?

Dean'ı, onu tanıyor muydu?

Dolunayın Sihri {Düzenlenecek}Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin