Yeni bir macera yeni bir kurguya hepiniz hoş geldiniz. Bu kitapta aşkla karşılacaksınız. Olaylarla karşılacaksınız. Hüzün ile mutlulukla karşılaşacaksınız. Bazen bir veda ile bazen de kavuşmalar ile karşılacaksınız. Keyifli okumalar ♡
*Kesit*
"Sayı...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
İyi okumalar♡
Yattığım yerde rahat bir pozisyona geçmek için kıpırdandım. Yatağımın içi o kadar sıcaktı ki bunalmıştım. Sıcaklığın az da olsa azalması için elimi yorgana atıp üzerimden çektim. Yerimde yine kıpırdandım. Fakat bir türlü rahat edememiştim. Yatağıma biraz daha gömülmek için kafamı yastığıma bastırdığım da yatağım resmen nida çıkarmıştı.
"Ahh."
Nasıl olabilirdi ki bu?
Ama o kadar gözlerim kapanıyordu ki yatağı umursayacak durumda değildim. Bu yüzden yastığıma da sarılarak kendimi yatağa bastırdım. Tekrardan yatağımdan ses çıkmıştı.
"Lanet olsun Arya." Demişti.
Boynumun orada sertçe alıp verilen sıcak bir nefes vardı. Beynim yavaş yavaş canlanmaya başladığın da yatağımın adımı dahi söylediği gelmişti aklıma. İyi de yatak nasıl konuşsun?
Kaşlarımı çatıp elimi yatağıma bastırarak yatağıma dokundum. Ama yine yatak ses çıkarmıştı. Ama bu sefer boğuk bir ses ile konuşmuştu.
"Aryaa, tamam hadi uyan güzelim daha fazla dokunur kıpırdarsan kendimi tutamayacağım."
Konuştukça boynumu gıdıklayan nefes ile gözlerimi sürekli kırparak uyanmaya çalıştım. Bir kaç saniye sonra gözlerimi tamamen açtığımda beynimde tamamen canlanmıştı. Hala üzerinde durduğum şeyin nefesi boynumu gıdıklamaya devam ediyordu. Hemen kafamı kaldırıp yatağıma baktığımda iki çift yeşil gözlerle karşılaşmıştım.
Gözlerim öylece yeşil ormana dalıp gitmişti. Ne güzel bakıyordu ormanları. Gözlerinin içine, en derinliklerine baktığımda bir anda ormanın içinde mavi bir ışık süzmesi geçmişti.
O da neyin nesiydi?
Tıpkı bir yıldırım gibi parlamıştı. Tekrar görmek adına gözlerimi kırpmadan bakmaya devam ettim. Yine aynı şekilde mavi ışık geçmişti. Bu sefer yan yana hızlı hızlı geçiyorlardı karmaşık bir şekilde dalgalanıyorlardı. Onlar ne kadar hızlı hareket ediyorlarsa sol yanımda aynı şekilde hızlanıyordu. Sanki kalbim yerinden çıkacaktı. Mavi geçişler yavaş yavaş durmaya başladığında kalbimde yavaşlamaya başladı. Sonunda bitiyor dedim içimden. Ama çok erken konuşmuştum. Bir anda ortaya çıkan mavi hüzme sanki yüzüme sert bir yumruk atmıştı. Kendimi ondan korumak için kendimi hızla yan tarafıma savurdum.
Sol yanım tekrar hızlı hızlı atmaya başlamıştı. Havadaki oksijen bedenime yetmiyormuş gibi hızlı hızlı soluyordum.
Az önce yaşanan şey de neydi öyle?
Güzel yansıyan ışıklar bir anda neden yüzüme çarpacakmış gibi olmuştu?