15. Kalkan

1.6K 114 57
                                    

Keyifli okumalar ♡

Kulağıma gelen fısıltı sayesinde sımsıkı kapalı olan gözlerimi yavaşça açtım. İlk başta bulanık görsemde iki saniye sonra her yer aydınlanmıştı. Sıcak bir el çıplak sırtımda geziniyordu. Yavaş yavaş elin yukarı çıktığını hissettikçe tenimdeki tüylerim tiken tiken oluyordu. Ürperiyordum. Ama bu ürpertiyi bana yaşatan adamı bildikçe o ürperti içimde yanan alevler sayesinde bir bir sönüyordu. 

"Günaydın Meleğim." 

Dean'ın sesi ile gözlerimi gözlerine çıkartım. Ve kaç gündür bakmak istediğim ormanları doya doya bakmaya başladım. 

"Günaydın Güzel Adamım." 

Benim konuşmamın üzerine Dean bana bir gülümseme hediye etmişti. Onun gülümsemesi ile kısılan gözlerine sağ elimi kaldırıp hayranı olduğum gözlerine dokundum. Benim ona dokunmam ile sırtımda gezinen elini benim elimi üzerine getirerek daha iyi dokunmama yardım ediyordu. 

"Yine güzel adam olduk he." Diyerek tebessüm etmişti.

Onun her gülümsemesi içimdeki bir şeylerin coşmasına neden oluyordu.

"Evet öylesin. Benim Güzel adamımsın. Benim olan, sadece güzel değil, benim güzel adamımsın Dean."

Dean gözünü okşayan elimi tuttu. Dudaklarına yaklaştırarak avuçlarımdan öptü.

"Senin güzel adamın olduğum için çok şanslıyım. Sende benim Güzel kadınımsın, Benim olan, sadece güzel değil, benim olan kadınımsın Aryam."



Yataktan kalktığımızda saatin öğleni geçtiğini görünce zar zor Deanı ikna edip yataktan çıkabilmiştik. Ve kısa bir duş aldıktan sonra hemen mutfağa inmiş kaç gündür aç olan Dean için güzel bir masa hazırlanmıştım. Daha sonra birlikte kahvaltımızı yapmıştık. Şimdi ise Dean ile kendime kahve yapmış camın önünde oturmuş bir yandan konuşuyor bir yandan da dışarıyı izliyorduk.

"Uyuduğunda canın yanıyor muydu?"

Aklımda ki en yoğun olan soru buydu. Benim yüzümden canı acımış mıydı!

"Hiçbir bir acı yoktu. Sizi duyabiliyor ama ne hareket edebiliyordum ne de size cevap verebiliyordum güzelim. Hem bunları diğerleri de gelince konuşsak daha iyi olur he ne dersin. Zaten şuan ormandalar yaklaştılar." 

"Ne,sen ne zaman konuştun onlarla. Hep benim yanımdaydın?"

Dean sol eli ile gözüme gel saçlarımın bir kısmını kulağımın arkasına atıp

"Ben onların alfası olduğum için onların nerede ne yaptıklarını hissedebiliyorum meleğim."

"Yaa ne güzel. Keşke bende bizim kızların telefon olmadan nerede ne yaptıklarını bile bilseydim."

Diyerek güldüğümde Dean da benimle beraber gülmüştü. Onun her gülüşünde sanki bir ömrü tamamlamışım gibi hissediyordum. 

Balkon kapısının tıklanması ile Dean'ın gülüşünden gözlerimi çevirip sese baktım. Tekrar tıklandığında ayağa kalkacağım zaman Dean beni durdurmuş kendisi kapıyı açmaya gitmişti. İki dakika geçmeden Dean kapıdan Eldon ile beraber adeta içeriye uçmuştu.

"Dostum uyanmışsın. Lan ilk hissettiğim de inanmamıştım ama şimdi gözümle de gördüm ya daha ne isterim."

Bunları Eldon Deana sarılarak söylüyordu. Onların o halini gördükçe birbirlerine ne kadar bağlı olduklarını görebiliyordum.

Dolunayın Sihri {Düzenlenecek}Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin