🕊twenty🕊

421 38 8
                                    

Çok geçmeden ayrılmıştık birbirimizden ben de istemeden de olsa bir iki damla göz yaşı akıtmıştım.
"Teşekkür ederim." Dedi ağlamaklı ses tonuyla.
Eliyle yelpaze yaparak kendini serinletmeye başladı, şu an çok tatlı duruyordu kırmızı yüz ve elleriyle yelpaze yapışı. Birazcık sesli gülmüş olmalıyım ki bana dik dik baktı.
"Ne o niye gülüyorsun?!" Dediğinde başımı iki yana salladım.
"Gülmüyorum." Dediğimde omzuma vurdu.
"Gülüyorsun işte!!"
"Ya Jungkook halini görsen sen de gülersin, hadi gidelim artık." Dediğimde başıyla onayladı. Arabaya bindiğimde o da binmişti. "Asla ama asla kimseye ağladığımı söylemeyeceksin!!"
"Aa! Nedenmiş?!" Bana çatık kaşlarla baktı. "Ne demek nedenmiş?! Söylemeyeceksin işte!!" Ben onunla dalga geçercesine banane banane derken o sinirleniyordu.
"Tamam tamam söylemem." Dediğimde göz devirdi "ilkte kabul etsen keşke." Dedi. "Senle eğlenmek de komik oluyor, bir türlü anlamıyorsun şaka olduğunu."
"Ciddi bir insanım çünkü." Dediğinde güldüm.
"Geç kalacağız derse hadi." Dediğimde güldü.
"Zaten geç kaldık yeterince saate bakmadın mı saat 10." Ne? Ne demek on?
"Ya nasıl? Nasıl geç kalırız?!"
"Uyandığında dokuzdu zaten."
"Doğru unutmuşum neyse artık bugünlük böyle, umarım fazla azar işitmeyiz daha disiplin cezamız var." Dedim.
"Doğru o var bir de, ama sanmıyorum ya çok da büyük ceza vermezler."
Diyip sürmeye devam etti.
Yaklaşık beş dakika sonra okula varmıştık biraz okul bahçesinde dolandık sohbet ettik, dersin bitmesini bekliyorduk.
"Yani en sevdiğin renk mor mu?" Dedim.
"Evet mor ama siyah da seviyorum, güzel bir renk."
"Evet haklısın, ben de siyah seviyorum ama sarı da çok güzel bir renk bence."
"Sarı mı? Çok mu seviyorsun sarıyı? O zaman sen papatyayı , ay çiçeğini de seversin." Diyip güldü.
"Evet seviyorum tabi, bence bu hayattaki en masum canlı çiçekler, en güzel saatlerde açarlar yüzlerini güneşe çevirirler, en azından selam vermeyi biliyorlar, güzel kokarlar yani bazıları, güzel görünürler."
"Evet güzeldirler ama bir de güle bak, dikeni de var."
"Her insan tamamen masum mudur? Değildir güller de masum değil, aslında bana şunu fark ettirdin çiçekler de o kadar masum değilmiş elinde tutarken bile parmağını kanatabilir, bazı bitkiler yabancı canlı algıladığında hemen kapatırlar kendini ya da yerler, onlar masum değil mesela. Aferin sana! Biraz aklın çalışıyomuş." Dediğimde göz devirdi.

"Bu felsefik bir bakış hiçbir canlı kusursuz değildir, bunu bence herkes bilmeli, gerektiğinde dünyanın en acımasız insanı gerektiğinde ise dünyanın en şefkatli insanı olmayı bilmelisin." Dedi sertçe.
"Haklısın, sana katılacağım aklımın ucundan geçmezdi biliyor musun?"
"Biliyorum." Dedi ve sırıttı.
Zil çaldığı anda ikimizde aynı ayna yürümeye başladık, bazı öğrenciler okuldan bahçeye çıkarken bazıları da koşarak bank kapıyorlardı.
"Chaeyoung ile konuşacağım, dün Jimin Namjoon ile kavga etmiş." Dediğimde başını salladı."Biliyorum konuştum, Jimin salaklık etmiş, ne diye kavga ediyorsun? Hem de Namjoon gibi biriyle?"
"Belli değil mi?" Dedim ona dönerek. "Ne belli değil mi?" Dedi anlamamış mıydı? "Anlamadın mı? Chaeyoung yüzünden işte, Namjoon'dan kıskanmış sevmediğini söylüyordu ama ona bağlanıverdi, işte aşk böyle bir şey nasıl olduğunu anlamıyorsun." Dediğimde güldü. "Aşka inanıyor musun?" Dediğinde gözünün içine baktım. Bilmiyordum ki bilsem de nasıl açıklayacaktım.
"Ben hiç aşık olmadım, bu yüzden aşk nasıldır bilmem ama birbirine aşık olan birkaç insan gördüm, belki de vardır ama benim kapımı çalmıyordur."
Dedim, konuştuğumu anlamamışa benziyordu, ona sormak istedim.
"Sen hiç aşık oldun mu?" Dedim gözlerime gözlerime bakarken derin bir nefes aldı. "Evet oldum, hala da aşığım ona."dedi ve yürümeye başladı.
Gerçekten mi kime? Lütfen bana söyle kimseye söylemem
Derdim ama ben olmasaydım , ben bu sözleri söyleyecek insan değildim.
"Jungkook!" Bana döndüğünde sesimi düzelttim.

Dirty Life を lalisggukHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin