Dirty Life を lalisgguk

🕊seven🕊

Günler geçiyordu, ağaçlar büyüyordu, yeni yeni çiçekler açıyordu.
Fakat ben asla ilerlemiyordum hayatımda yine ve yeniden tükenmeye devam ediyordum. Bitiyorum işte yavaş yavaş yok oluyorum.

Çalan zil sesi ile kendime geldim, hasta olmamdan ve o katille geçirdiğim günün üstünden sadece iki gün  geçmişti ve ben hala kendimde değildim, Nancy'nin davası devam ediyordu, tek tanık ben olduğum için de hiç bir şey olmamıştı yeni olarak.

"Lalisa sana haberim var!"
Chaeyoung'un heyecanlı çıkan sesi az da olsa yaşadığımı hissettiriyordu bana, ona cevap vermek istiyorum, annemin sorduğu her hangi bir soruya cevap vermek istemesem de onun sorularına söylediği sözlere bir tepki bir cevap vermek istiyordum, beni kendinden de fazla düşünen biriydi Chaeyoung, annem bile o kadar düşünmemişti.

"Dinliyorum Chae"
Onunla arkadaşlığımız daha sıkı olmuştu, o kadar ilerlemişti ki sırf onun için teneffüslerde Jimin denen çocuğu takip ediyor ya da onu gözetliyorduk, hangi kızlarla takıldığını merak eden Chaeyoung kızların isimlerinden oluşan bir liste bile oluşturmuştu, benim de tek işim buymuşçasına onu dinliyordum hatta onun söylediklerine kulak asıyordum!

"Bu o gün, her ay olur sana bahsettiğim-"
"Araba yarışı?"
"Aynen öyle!" Dedi.
"Ne yapacaksın?" Dediğimde kaşlarını çattı.
"Yapacaksın değil? Yapacağız!"
"Hayır Chae beni onlara bulaştırma hiç işim olmaz"
"Hadi ama Lalisa lütfen!"dediğinde göz devirdim birazdan hoca gelecekti ve biz neyden konuşuyorduk?
Hoca gelecek mi diye kapıya çevirdim bakışlarımı ama tabiki Jeon Jungkook'u görmüştüm.

Dedikodumuz çıktığı günden bu güne kadar gözleri hep benim üzerimdeydi sürekli bana bakıyordu ya da ben aşırı egoist biri olarak öyle zannediyordum.
Ama bana bakması normaldi, sonuçta okul bizi aşırı samimi görmüştü ve bunu yanlış anlamışlardı! Fakat ben artık bu durumdan sıkılmıştım başka işi yok muydu?

"Hayır Chae istemiyorum, ne bu işe karışmak ne de bu kendini bir şey sanan insanlarla bir arada bulunmak!"

"Bak Lalisa biliyorum şu çıkan dedikodudan sonra ondan soğudun ama lütfen benim için yap bunu, ben ilk defa birine aşık oldum"

"Aşk diye bir şey var mıymış?"
"Hadi ama Lalisa lütfen, sen inanmıyorsun ama ben inanıyorum, inananlara inanmalısın"
Dediğinde göz devirdim.

"Chae sınav haftasına girmek üzereyiz"
"At yalanı Lalisa!"

Off!
Çıkan dedikodunun üzerinden dokuz gün geçmesine rağmen Jungkook'tan hoşlanan kızlar bana musallat olmuş gibilerdi hala!

"Tamam Chaeyoung" dediğimde ellerini birbirine çarpıp "yaşasın" dedi. Kim yaşayacaktı?
Ölü olan ruhum için mi?

"Pişman olmayacaksın" dediğinde  içimden kesin öyledir dedim.
Pişman olmadığım tek davranışım pişman olmam gereken tek davranışımdı.

Dersin öğretmeni geldiğinde Chaeyoung ile konuşmayı bıraktım.

Nancy'nin davası ise hala devam ediyordu, sarkan kız olarak bilinen eski arkadaşımın katili ile iki gün önce buluşmuştum.
Bu da yetmezmiş gibi yarasına pansuman yapmıştım.
Benim gibi salak nerde var bilmiyorum.

"Burda" diyen Chaeyoung ile ona döndüm oysaki o Hoca'nın yoklamasına cevap vermişti aynı zamanda bana da.

Dersin nasıl ilerlediğini daha anlayamadan ders bitmişti, eve gitmek üzere kapıdan çıktığımda önüme çıkan cisimle kaşlarımı çattım.